Hazır olmak
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 13 Temmuz 2015, 23:45:37
Topuk Yaylası'na ilk gidişim.
İsviçre'nin dağ köylerinde hissetmemizi sağlayan her şeyin fazlası var eksiği yok.
Diğer takımlar, "Bizim de kupalarımız var" diyebilir.
Ama "bizim de böyle bir tesisimiz var" diyemez.
O yüzden giden şampiyonlukların hesabını sorduğumuz adamdan, böyle bir eserin gurur payını da esirgememek gerekiyor. Alkışlarla.
***
Sadece tesislerin sihrini değil.
Aziz Yıldırım görkemli transferler için, değirmenin suyunu da, ununu da, yapılacak ekmeği de tüm ayrıntılarıyla anlattı.
Aziz Yıldırım'ın yanlış anlaşılacak bir yanı yok zaten. Neyse o!
Hani "yeni Aziz Yıldırım" falan diyorlar ya.
Yenisi eskisi yok.
Büyük düşlerin çılgın patronu da Aziz Yıldırım.
Elindeki gazeteyle yalan haberin peşine takılan da Aziz Yıldırım.
***
Aziz Yıldırım'ın mutluluk ritmini bozan tek gerçek: Yalan haber.
Kendisine sorulan her şeyin hesabını verebilen bir başkanın, yalanların hesabını sormasından doğal bir şey olamaz.
Çünkü umudun da transferlerin de maliyetini artıran bir şey yalan.
Van Persie'nin transferlerinin netleştiği gece, iki kat arasındaki merdiven yolculuğu, Edirne'den Ardahan'a tren yolculuğu gibiydi.
Zora sokulan pazarlığın götürüsü kimleri mutlu ettiyse!
***
Aziz Yıldırım profesyonel bir ekibe takımı temsil etmenin rahatlığını yaşasa da. Arada bir cama küçük taşlar atmaktan geri kalmayacaktır.
Ondaki sorumluluk her şeyin bir parçası oldukça.
Haksızlığa karşı emekli olması da mümkün olmayacaktır.
***
Gecenin ortasında Vitor Pereira çıktı karşımıza. Cin gibi adam.
Soruları tercüman aracılığıyla havada yakalıyor. Cevaplar iadeli taahhütlü.
Hızlı, cesur ve akıllı Saygıda kusursuz ama nefsi müdafaa yönü kuvvetli.
Kuru gürültüye pabuç bırakmaz bir havası var.
Transferler gerekçe gösterilip; gazeteciler tarafından kendisine şampiyonluk ısmarlandı da. "Sağolun" dedi Vitor Pereira. "Oynamadan şampiyon olmayı kim kaybetmiş ben bulayım!"
***
Pereira kurduğu cümlelerden anladığımız kadarıyla basınla muhabbetin keyfini çıkardı. "Türk yemekleri afrodizyak etkisi yapıyor." "Yumurtasız omlet olmaz." "Fenerbahçe taraftarı halkın hislerini yansıtan, haksızlığa, eşitsizliğe karşı duran bir yapıya sahip. "Öldüğüm zaman dürüst, kendi doğasına uygun biçimde yaşamış biri olarak anılmak istiyorum."
***
Üç mevsimin bir anda yaşandığı Topuk Yaylası'nda dağlara bir eşkıya gibi iniyordu sis bulutları.
O bulutları bir şeylerin anonsu gibi hissetmedim dersem yalan olur. "Bu ülkede nasıl kadro kurarsanız kurun, sistemin eşkıyalarına da hazır olacaksınız" der gibi.
Geçen yıl otobüslere doğrultulan silahları işaret etmek gibi belki!
***
Vitor Pereira basın sohbetinde her ne kadar temkinli davransa da, kalbinden fırlayan okun nereye gideceğini hepimizden iyi biliyor.
Gecenin sonunda taraftar konulu bir soruyu keyifle cevaplandırırken... "Beni omuzlarına alacaklarsa hazır olmalılar" dedi.
***
Daha ne desin!
İsviçre'nin dağ köylerinde hissetmemizi sağlayan her şeyin fazlası var eksiği yok.
Diğer takımlar, "Bizim de kupalarımız var" diyebilir.
Ama "bizim de böyle bir tesisimiz var" diyemez.
O yüzden giden şampiyonlukların hesabını sorduğumuz adamdan, böyle bir eserin gurur payını da esirgememek gerekiyor. Alkışlarla.
***
Sadece tesislerin sihrini değil.
Aziz Yıldırım görkemli transferler için, değirmenin suyunu da, ununu da, yapılacak ekmeği de tüm ayrıntılarıyla anlattı.
Aziz Yıldırım'ın yanlış anlaşılacak bir yanı yok zaten. Neyse o!
Hani "yeni Aziz Yıldırım" falan diyorlar ya.
Yenisi eskisi yok.
Büyük düşlerin çılgın patronu da Aziz Yıldırım.
Elindeki gazeteyle yalan haberin peşine takılan da Aziz Yıldırım.
***
Aziz Yıldırım'ın mutluluk ritmini bozan tek gerçek: Yalan haber.
Kendisine sorulan her şeyin hesabını verebilen bir başkanın, yalanların hesabını sormasından doğal bir şey olamaz.
Çünkü umudun da transferlerin de maliyetini artıran bir şey yalan.
Van Persie'nin transferlerinin netleştiği gece, iki kat arasındaki merdiven yolculuğu, Edirne'den Ardahan'a tren yolculuğu gibiydi.
Zora sokulan pazarlığın götürüsü kimleri mutlu ettiyse!
***
Aziz Yıldırım profesyonel bir ekibe takımı temsil etmenin rahatlığını yaşasa da. Arada bir cama küçük taşlar atmaktan geri kalmayacaktır.
Ondaki sorumluluk her şeyin bir parçası oldukça.
Haksızlığa karşı emekli olması da mümkün olmayacaktır.
***
Gecenin ortasında Vitor Pereira çıktı karşımıza. Cin gibi adam.
Soruları tercüman aracılığıyla havada yakalıyor. Cevaplar iadeli taahhütlü.
Hızlı, cesur ve akıllı Saygıda kusursuz ama nefsi müdafaa yönü kuvvetli.
Kuru gürültüye pabuç bırakmaz bir havası var.
Transferler gerekçe gösterilip; gazeteciler tarafından kendisine şampiyonluk ısmarlandı da. "Sağolun" dedi Vitor Pereira. "Oynamadan şampiyon olmayı kim kaybetmiş ben bulayım!"
***
Pereira kurduğu cümlelerden anladığımız kadarıyla basınla muhabbetin keyfini çıkardı. "Türk yemekleri afrodizyak etkisi yapıyor." "Yumurtasız omlet olmaz." "Fenerbahçe taraftarı halkın hislerini yansıtan, haksızlığa, eşitsizliğe karşı duran bir yapıya sahip. "Öldüğüm zaman dürüst, kendi doğasına uygun biçimde yaşamış biri olarak anılmak istiyorum."
***
Üç mevsimin bir anda yaşandığı Topuk Yaylası'nda dağlara bir eşkıya gibi iniyordu sis bulutları.
O bulutları bir şeylerin anonsu gibi hissetmedim dersem yalan olur. "Bu ülkede nasıl kadro kurarsanız kurun, sistemin eşkıyalarına da hazır olacaksınız" der gibi.
Geçen yıl otobüslere doğrultulan silahları işaret etmek gibi belki!
***
Vitor Pereira basın sohbetinde her ne kadar temkinli davransa da, kalbinden fırlayan okun nereye gideceğini hepimizden iyi biliyor.
Gecenin sonunda taraftar konulu bir soruyu keyifle cevaplandırırken... "Beni omuzlarına alacaklarsa hazır olmalılar" dedi.
***
Daha ne desin!