Kahve tadında

Bir derbi, her zaman iki takım arasındaki mücadelenin maç sonu yansıması değildir.
Yarınki derbinin ligin kaderinin belirlenme ihtimaliyle yakın ilişkisi olacağından, Fenerbahçe'nin kazanırsa alıp başını gideceği , Beşiktaş'ın kaybederse kendi içine gömüleceği bir sonuçtan ötedir.
Her ne kadar ligin ilk yarısı bile gelmemişken, arkadan gelenlerin umutsuzluk vakası olacaktır.
Fenerbahçe'nin fiyakası.
***
Ama hiçbir maç oynamadan kazanılmaz.
Bazen kendinizden en çok emin olduğunuz zaman bile kaybetme ihtimali mevcuttur.
O yüzden hiçbir maçın garantisi yoktur.
Beşiktaş'ın sezon başındaki performansının "ne kadar etkili" olduğu hafızalardan silinmemişken...
Fenerbahçe'nin puan kaybetme ihtimalinin, sadece Beşiktaş tarafından değil, diğer rakipleri tarafından da ne kadar iştahla istendiği bilinirken.
Bu psikolojik mücadelenin, Fenerbahçe'den bir şeyler alma ihtimalini de her zaman hesaba katmak gerekir.
***
Bu maçın bence özel bir durumu var.
O yüzden Avrupa'da ceza alan iki takımın Türkiye'deki siyasete kurban edilme gerçeğine ortak duruşunu görmek isterim.
Centilmenliğin her halini sahada bizlere göstermelerini isterim.
Yaprak kıpırdasa kendini yere atan futbolculardan, ağzı bozuk cümlelerden arınmış bir derbi beklerim.
Sadece sonuçtaki ihtişamı değil.
Verilen mücadelenin görkemini de dile getirmenin bizlere yükleneceği bir mücadele beklerim.
Gecenin kara kutusunu açmak yerine, futbolun yüzakının yansımasını görmek isterim.
***
Benim korkum hakem.
Korkularımı haklı çıkaracak nedenlerim de çok.
Futbol toplumunda Cüneyt Çakır'a güven duygusu sorgulansın, ortaya felaket bir güvensizlik çıkar.
Bu fikre karşı çıkanlara, "Cüneyt Çakır'ın Türkiye'de hakem gibi yönettiği maçları parmakla gösterin" desem.
Parmakları boş çıkar!
En ihtişamlı hakem duruşu sadeliktir.
Pozisyon ayırmamak, adam kayırmamak.
Kartlarını açık oynamak.
Kişiye göre değil, futbol kurallarına göre kullanmak.
Görmediklerimizi görebilme umudunu hiç kaybetmeyelim.
Kaybettiklerini kazanmayı düşünen hakemliği özlemle bekleyelim.
Her şeye rağmen!
***
Sonuç olarak.
Yarın Fenerbahçe ile Beşiktaş'tan futbolun asaletine ısmarlanmış kahve tadında bir mücadele bekliyorum.
İki takımın ruhu da bunu emrederken.
Bunu göreceğimi umuyorum.