Caymak yok!
- 05 Nisan 2013 | Cuma
Fenerbahçe'nin ilk yarıdaki oyun anlayışının öznesi, gol yememek üzerine kuruluydu. Avrupa maçlarında sabırlı oyun anlayışına sahip olduğu için şaşırtıcı gelmedi böyle bir anlayış Lazio'ya cesaret verdi. İlk yarıdaki kontrollü Fenerbahçe gösterdiklerinden fazlasını ikinci yarıya saklıyor gibiydi. Çünkü 16. dakikada Webo'nun direkten dönen topu talihsizlik olduğu kadar, ani bindirmelere zaafı olan Lazio gerçeğinin dışa yansımasıydı. Fenerbahçe bunun ikinci sınamasını da, 44 dakikada yaptı. Fenerbahçe bindirme gücünü artırırsa, avlama dürtüsüyle av olmak, Lazio'ya yakışır gibi göründü. Gözümüzde de, gönlümüzde de.
İkinci yarıda, galibiyete düşkün takım ruhu, klasik biçimde sahneye çıktı yine. Lazio, yanlış yapmanın mecburiyetine mahkum edildi. Kırmızı kart, direkten dönen top, Lazio'da cesaret küçülmesi. Ne zaman ki, Fenerbahçe lokal müdahaleyle, takım oyunu gerçeğine de soyundu, goller de bu baskının bedeli olarak geldi. Kuyt'ın golü, belki de turun garanti belgesi.
Dün gece Baroni ve Meireles'i beğendim. Kuyt'ın hamaratlığına parantez açtım. Egemen'in dişe diş yanını alkışladım. Sow ve Webo, kimsenin çözemediği ikili sarmal. Onların kırk kapılı şehir olsa, her kapısını açacak kadar iştahlı hallerine her zaman hayranım. Sonuç olarak, bu maçın rövanşı var ama bu Fenerbahçe, tarihin bu kadar eşiğindeyken,
bu yolculuktan dönüş yok
Gerekçeli karar!
Caymak yok!
Gideceği yere kadar.