Abdullah Avcı ve bize düşenler
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 10 Eylül 2012, 21:56:06
Avrupa Şampiyonası'na katılamamış, enkaz yığınına dönüştürülmüş bir milli takım yeniden yapılanırken, daha ilk resmi maçında Hollanda'ya yenildi diye eleştiriliyorsa...
Abdullah Avcı, beklentileri tavan yaptırmaktan sorumludur.
Büyük adamlara büyük hedefler düşer!
* * *
Sanki Hollanda'yı yıllardır eze eze yeniyoruz.
Sanki daha çok pozisyona giren, takım ruhunu sahaya yansıtan ve Hollanda'nın kötü olma şartlarını oluşturan bizim milli takım değildi.
Ama alınan sonucun; yorumculara düşen yüzü bin parçaysa...
Her parçasının bir saldırı mekanizmasına dönüşmesini önlemek de...
Gerçek futbol adamına düşer!
* * *
Çünkü bu ülkenin, yanlışların kalbine inmeden sorgulamak gibi bir "derdi" vardır.
Av kokusu alındığı zaman, saklı tutulan ne varsa dışarı çıkar.
Bütün silahlar çekilir, toplar ateşlenir.
En ağır parçalar, aslında futbolun kalbine düşer!
* * *
Yabancı futbolcu sayısının artırılmasını isteyen kulüp başkanları, Türk futbolunun en büyük düşmanıdır.
Genç futbolculara forma giydirecek yürek de, sayılı teknik adamda vardır.
Yabancıların yerlilere mezar kazdığı ülkede, gençlik ölüsünün üzerine toprak atma görevi de sistemin kaypaklarına düşer.
Abdullah Avcı, milli takımın yaş ortalamasını düşürmekten ödüllendirilmesi gerekir de...
Gençlere verdiği değer, "falancayı niye oynatmadın?" soruşturmasına yenik düşer.
* * *
Bu ülkede bilginin, birikimin lanet olası bir değersizliği vardır.
Yara büyüktür, kimse açıp bakmaz.
Kelebek ömrü vardır güzelliklerin.
Her şekilde popülerlik saygınlığın önündedir.
Televizyonlarda, metrekareye bilmem kaç ucuz yorumcu düşer.
* * *
Turnuvanın başındayız daha.
Kaybedilenlerin yeniden kazanılması zor değildir...
Bugün Estonya karşısındaki milli takım gerçeğinde bunu göreceğiz.
O yüzden bütün taraftarlara cesarete sevdalı olmak düşer.
* * *
Çünkü, tırnaklarıyla kazıya kazıya gelmiştir buralara.
Bilgisi, birikimi ve cesaretiyle.
Yaptıkları yapacaklarının teminatıdır.
O yüzden Abdullah Avcı'yı kaybetmek de kolay değildir.
Kazanmak kadar.
* * *
Bunu hatırlatmak da bizlere düşer!
Abdullah Avcı, beklentileri tavan yaptırmaktan sorumludur.
Büyük adamlara büyük hedefler düşer!
* * *
Sanki Hollanda'yı yıllardır eze eze yeniyoruz.
Sanki daha çok pozisyona giren, takım ruhunu sahaya yansıtan ve Hollanda'nın kötü olma şartlarını oluşturan bizim milli takım değildi.
Ama alınan sonucun; yorumculara düşen yüzü bin parçaysa...
Her parçasının bir saldırı mekanizmasına dönüşmesini önlemek de...
Gerçek futbol adamına düşer!
* * *
Çünkü bu ülkenin, yanlışların kalbine inmeden sorgulamak gibi bir "derdi" vardır.
Av kokusu alındığı zaman, saklı tutulan ne varsa dışarı çıkar.
Bütün silahlar çekilir, toplar ateşlenir.
En ağır parçalar, aslında futbolun kalbine düşer!
* * *
Yabancı futbolcu sayısının artırılmasını isteyen kulüp başkanları, Türk futbolunun en büyük düşmanıdır.
Genç futbolculara forma giydirecek yürek de, sayılı teknik adamda vardır.
Yabancıların yerlilere mezar kazdığı ülkede, gençlik ölüsünün üzerine toprak atma görevi de sistemin kaypaklarına düşer.
Abdullah Avcı, milli takımın yaş ortalamasını düşürmekten ödüllendirilmesi gerekir de...
Gençlere verdiği değer, "falancayı niye oynatmadın?" soruşturmasına yenik düşer.
* * *
Bu ülkede bilginin, birikimin lanet olası bir değersizliği vardır.
Yara büyüktür, kimse açıp bakmaz.
Kelebek ömrü vardır güzelliklerin.
Her şekilde popülerlik saygınlığın önündedir.
Televizyonlarda, metrekareye bilmem kaç ucuz yorumcu düşer.
* * *
Turnuvanın başındayız daha.
Kaybedilenlerin yeniden kazanılması zor değildir...
Bugün Estonya karşısındaki milli takım gerçeğinde bunu göreceğiz.
O yüzden bütün taraftarlara cesarete sevdalı olmak düşer.
* * *
Çünkü, tırnaklarıyla kazıya kazıya gelmiştir buralara.
Bilgisi, birikimi ve cesaretiyle.
Yaptıkları yapacaklarının teminatıdır.
O yüzden Abdullah Avcı'yı kaybetmek de kolay değildir.
Kazanmak kadar.
* * *
Bunu hatırlatmak da bizlere düşer!