Alex ve Emre
Aykut Kocaman ve Alex arasındaki soğuk rüzgarlar, üç yıllık kompleksin dışa vurumudur. Bir teknik adamın, istediği oyuncuyu oynatıp, oynatmama hakkı elbette tasarrufundadır.
Ama Alex üzerine "devrim safsatası" yaratıp, ona yeniden imza attırdıktan sonra, oyuna getirmek, yakışıklı bir duruş değildir.
Aykut Kocaman, "Benim için her futbolcu eşittir" diyor.
O halde, herkese eşit ücret ödensin. Alex'i diğerlerinden ayıran birçok özellik varken.
Herkes eşit değildir.
* * *
Alex özel biridir...
Hem kişiliği, hem futboluyla.
Fenerbahçe'de o kadar koşup, bir arpa boyu yol alamayan adamlar vardır.
Alex, birçoklarının koşarak anlatamadığını durarak anlatır.
Birkaç kişilik beceriyi tek başına üretme sanatçısı, kaç futbolcu var bu ülkede?
Bütün takımın söndüğü zamanlarda, kaç kez galibiyet ışığını yakmıştır da, onun kötü olduğu maçlarda, koca takım bunu ödeştirmek zahmetine katlanmamıştır!
* * *
Alex için yazılmadık güzel sözümüz kalmadı.
O bilinenden sihirlidir.
Bilinmeyenden büyülü.
* * *
Fenerbahçe devrim yapıyorsa, o takımın Avrupa'da sular seller gibi akması gerekir.
Damarlarında korkaklık dolaşan futbolun getirisi bellidir.
Kendi intiharını hazırlayanları kutlayanlar, kaybedilen maçların günahlarını Alex'in üzerine yıkmakta ustalaşmıştır.
Alex'i inkar edenler, kendilerini inkar ederler.
Eğer Alex, sıradan futbolcu muamelesi görecekse, bunu sezon başında mertçe ortaya koyup, böyle ikili bir oyunun içinde olunmazdı.
* * *
Elbette herkesin yeri dolar.
Ama Fenerbahçe'de yeri en kolay doldurulacak isim Aykut Kocaman'dır.
* * *
Fenerbahçe, elindeki yıldızı söndürmek için uğraşırken, Galatasaray bir delikanlıdan yıldız yaratıyor.
Emre Çolak...
Ülkeye gençliğin ve yeteneğin selamını getiren sihirli çocuk.
Galatasaray'ın transferde vermediği taviz kalmayan Melo'dan, fazlası var eksiği yok.
Üstüne üstlük, terbiyeli ve ahlaklı bir futbolcu.
Biraz cesaret çok şeyin bedelidir.
Emre'yi kazanmak gibi…
* * *
Bu ülkede hiçbir zaman gerçekler sevilmez.
Yöneticilerin istediğini yorumlamak ve yazmakla yükümlü insanlarız sanki.
Rıdvan Dilmen, her dönem Fenerbahçe'nin her hakkına sahip çıkmıştır.
Ama hatasını yorumladığında, "kampanya yürüten adam" haline sokulmuştur.
* * *
Doğruları yazmak, kampanya yürütmekse...
Ali Yıldırım gibi yöneticiler, yanlışları koşturanların peşini bırakmasın.
Her şeyin galibi zaman!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.