Kaybetmemeyi kazanç saymalı

Elazığ karşısında temeli kötü atılmış bir takım vardı sahada.
Kadro üzerinde oynamalar, rakiple oynamaktan daha etkili göründü.
Yediği gole kadar, "Nasıl kaybedilir?" konulu bir filmin yönetmeniydi Aykut Kocaman.
Beraberlik golünden sonra"Nasıl kazanırım?" filmine yöneldi ama doğrular yanlışları ancak beraberlikle ödeştirebildi.
O yüzden kaybetmemeyi kazanç saymalı.
Maça çıkamama durumu olan bir takıma karşı üstelik!!!

* * *

Bir gerçek var.
Bu takımda Baroni varsa Baroni oynar.
Ve bu takımın rakip ceza alanında nokta vuruşlar yapacak bir adama, organ nakli kadar ihtiyacı var.


* * *

Maçın başında oyuna hakim olmakla, kendine tutuklanmak arasında garip bir Fenerbahçe vardı.
Oyunu sıkıştırma pozisyonu alan Elazığspor, Fenerbahçe'yi korkusundan tanıdı.
Üstüne gidince, açılan bir yelpaze gibi orta alanı da bulunca, golü de buldu.

* * *

Fenerbahçe gibi bir takımın orta alanının, rakibi hırpalamak kadar, yaratıcı olmasını da istiyorsunuz ama ikisi de yok. "Siz koşun, gerisini Alex halleder" düşüncesinin de hükmü yoktu.
Özellikle ilk yarıda orta alanın durgun hali, savunmadan ayağa oynayarak çıkma düşüncesine de sekte vurdu.
İlk yarıda dikkat çeken pozisyonlar, Kuyt ve Alex'in vuruşlarının İvesa tarafından çıkarılması.
Onlar da ikinci el pozisyonlar.

* * *

Stoch'a savunmaya yardım etme ve adam kovalama görevi verilmiş.
Stoch bunları yapmaya çabalarken, bindirme gerçeğine gücü yetmiyor.
Savunmanın külfetini, hücumda ödemek gibi. Belli ki, düşüncede hazır ama fizik olarak hazır değil.

* * *

İkinci yarıda Herve Tum'un attığı gol, bir santrforun nerede, nasıl durması gerektiğini gösteren harika bir fotoğraf olarak, gecenin duvarına asıldı.
En çok Sow'un görmesi gerek.

* * *

Fenerbahçe baskılı oynamayı seçtiği zaman, rakibini ezecek güce sahipse, bu kadar içe dönük oynamak, onun yasalarına aykırı. Bunu golü yemeden önce düşünmeleri gerekirdi.
Gecenin karnesinde kırık not alan çoktu ama Kuyt'u yine tırnak içine almamız gerek. Ne olursa olsun, onun kendine has bir tarzı var. Pozisyonun etrafında dolanmaktansa, içine girmeyi tercih ediyor.

* * *

Gecenin zarafet tahlilinde, Mehmet Topuz'da anti centilmenlik mikrobu çıktı.
Fenerbahçe'nin beraberlik golü öncesi, bir centilmene topu dışarı atmak yakışırdı.
Mehmet Topuz kendine yakışanı yaptı!!!