Bedel
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 02 Ağustos 2012, 23:51:51
Bunun adı teknik direktör zaafıdır.
* * *
Fenerbahçe'nin Avrupa'nın birinci sınıf takımları karşısında hırpalanma hakkı var.
Ama önceki gece izlediğimiz Fenerbahçe'nin, Vaslui'den aşağı kalır birçok yanı var.
Düşünün.
Sezonun ilk resmi maçı.
Tribünler tıklım tıklım.
Bir yıldır özlenen başkan tribünde.
Takım ruhunu ateşleyecek ortam tümüyle mevcut.
Böyle bir rakibe karşı bir başkaldırı bekliyorsunuz.
Nafile!
* * *
Gördüğümüz orta alan bomboş.
Rakip pozisyon santrali.
Savunma özellikle ilk yarı çakılı ve güvensiz.
Hatalarda inat etmek, tedavisi zor bir hastalıktır.
Fenerbahçe'nin Semih'le, üstelik de tek santrfor olarak başladığı maçı kazanma şansı, tamamen tesadüflere kalmıştır.
Ki, Avrupa'daki maçlarda bunun adı mucizedir.
* * *
Kuyt'a baktım... Parmağını isteseniz kolunu verecek kadar fedakar oyun anlayışındaki adam, iklim çömezi.
Alışmak gibi bir gerçeğin, böyle bir profesyonelin ihtiyacı olmadığını düşünüyorum.
Mehmet Topal yerli sinemada yabancı, üstelik kırılgan.
Her zaman takdir ettiğimiz Egemen, yanlış monte gibi.
Hasan Ali demode Stoch, gitmek mi istiyor, kalmak mı?
Cevabını kendisi biliyor.
Takımda güven veren tek isim Volkan Demirel.
* * *
Ayrıca bilinen bir şey varsa.
Yeni transfer veya eskiler diye bir ayrım yok.
Sevinç de, hüzün de paylaşılacak. Ödül de ceza da.
* * *
Bu maça fizik olarak hazırlanmamış bir takımın, düşüncede ve eylemde ağır olmasının açıklaması da Aykut Kocaman'a ait.
Dönemeç maçlarında Aykut Kocaman'ın hataları hayra yorulmuyor.
Avrupa'da Aykut Kocaman'dan kalan berbat bir miras da orada duruyor.
Önce Young Boys, sonra PAOK...
Aykut Kocaman, daha dişli bir Avrupalı rakip bile görmedi.
Ve henüz galibiyeti bile yok!
* * *
O yüzden çarşamba günü Fenerbahçe'yi çok zor bir rövanş bekliyor.
Bu maçın rövanşının tartışılmaması gerekirken, bir "acaba?" duruyor akıllarda.
Çünkü bu rövanşın altından kalkmak kadar, intihar ihtimali de mevcut.
* * *
Böyle bir olasılıkta, fail kelimesinin meçhul olmayan ismini teşhis etmekte sakınca yok.
Çünkü bu bedeli Aykut Kocaman'dan başka kimse ödeyemez.