Tehlike

Hakkı Yalçın hakki.yalcin@fotomac.com.tr
Bir tarafından baktım, ülkenin kiri üzerine boca edilmiş bir adam kendini savundu.
Belli ki, bir yıl hapiste yatmanın getirdiği isyankar ruh, Aziz Yıldırım'ı fena halde etkilemiş.
Hiddet ve şehvet konulu söylemlerine "Hapishane hatırası" dedim.
Konuşurken kirpikleri bile alev aldı.
Haklı olduğu konularda hakkını verdim.
Mücadele biçimine, sistemin kurbanı olmayı reddedişine saygı duydum.
Kendi sevdasıyla ilgili cümleleri "tırnak içine" aldım. "Fenerbahçe bu adamın kanına karışmış" dedim.
* * *
Sonra diğer tarafından baktım. Savaş meydanında kılıcını çekip her tarafa salladı.
Yine ihtiras, yine öfke devamlılığı.
Karşı düşüncelerini ortaya döken gazetecilere cevap vermesini fevri çıkışlar saydım.
Bireysel tepkiler yerine, çoğulcu üretimlerin adamı olmasını istediğim için belki.
* * *
Gazetecilere saygı duymayan başkan, eskici dükkanından "fi tarihli" gazete sayfalarını çıkardı. Mazinin duvarlarına rakiplerinin şikesini işaret eden küpürlere sığındı. "Benim mezarım belli" derken, arkeolojik mezarlar kazdı rakiplerine.
Fitili ateşledi! "Bu ülkenin neresi temiz" demeye getirmek için belki.
Kimse merak etmesin mesele kiri ortaya koymaksa.
Hepimiz kirli bir ülkede yaşadığımızı biliyoruz.
Bu ülkede herkesin sadece suçlamakla yetindiğini de.
Başkalarını suçlayarak ayakta kalma metodu demode kaldı yine.
* * *
Mazinin tahkikatı yetmedi, kişisel tavırla "tahribat" konulu söylemlerle öne çıktı. "Havuzdan çıkarız!"
Fenerbahçe olmazsa boş bir kovayı bile dolduramazlar sendromu!
Bunu, kudretini hiddetiyle kardeş yapmanın açıklaması saydım.
Bu çıkışların cesaret kaynağı Fenerbahçe camiası.
Gerçek bir lider, çocukça tavırlara soyunamaz.
Temsil ettiği kulübün çıkarlarını savunurken, diğer kulüplerin hedefi olmayı ilke edinmez.
Rakiplerin düşmanlığına zemin hazırlamak gibi.
Bu açıklamayı da, "Siz ne kadar köprüyseniz, ben o kadar dinamitim" gerçeğinin yansıması kabul ettim.
* * *
Aziz Yıldırım'ın basın toplantısının özü, kendini savunmak kadar tansiyonu yükseltmek gibi geldi bana.
Kulüpler arası nefretin bereketi gibi.
Fenerbahçe ile Galatasaray arasında düşmanlığın bütün halleri, sezon öncesi ayaklandı.
* * *
Münhasır seviyemiz, zaten deniz seviyesinin altındayken.
Görünen o ki...
Bu sezon futbolumuz burun deliklerinden soluyacak.
Galiba asıl tehlike yeni başlıyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.