Karakter
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 17 Temmuz 2012, 00:37:45
Burak Yılmaz'ın "steril" bir transfer anlayışı olmadığı ortadayken.
Bir adamın transferde Ali Cengiz oyunlarındaki hünerinin itibar görmesini seyrettim.
Paranın ihtirasıyla, transfer manevrası yapan Hamit Altıntop gibi adamların el üstünde taşınmasını hiç yadırgamadım.
* * *
Bizim gibi ülkelerde para eden futbolculukta, kişilik değerli değildir!
Hakiki yılan derisi ayakkabı giymekle, bilmem kaç tane gol atmakla, adam olmak arasındaki uzun yolda, delikanlılık yalınayak yürür.
Dürüstlük denen bilmeceyi çözemeyen cahil futbolcuları besleyen yöneticilik anlayışı oldukça, dün eski takımını satanlar.
Yarın yeni takımına da aynı oryantalliği gösterecektir.
Bunun adı; kelime haznesi boş adamların cebini doldurmaktır.
Bunun adı yöneticilik kanseridir. Tedavisi yoktur.
* * *
Kulüpler arasındaki dostluğa gelince... Boş bir çerçeveye dostluk resimleri yapıştırmakla dost olunamıyor.
Gördüğümüz kadarıyla, futbolda hiçbir takım diğerinin dostu değildir.
Sadece "düşmanımın düşmanı benim dostumdur" anlayışının getirdiği sahte dostluklar vardır.
Fenerbahçe'nin düşmanı olmakla, Galatasaray'ın dostu olmak arasındaki köprüde, Trabzonspor'un sırtında sarı kırmızı transfer okları kaldıysa.
Galatasaray'ın iki sezondur Trabzonsporlu futbolculara neden bu kadar müptela olduğu mu tartışılmalı? Yoksa Trabzonspor'daki futbolcuların karakter tahlili mi?
* * *
İki sezondur Fenerbahçe düşmanlığıyla yanıp tutuşan Trabzonspor'un, Galatasaraylı dostlarından duyduğu sözlere bakın.
Ali Dürüst diyor ki… "Trabzonspor madem dostumuzdu, Burak'ı bize vermeliydi?"
Galatasaray'ın dostluk anlayışı "sadece almak" üzerine kuruludur.
Ama estetik ameliyatlarla gerçekler saklanamıyor!
* * *
Siz bu takımın dostuysanız, Burak Yılmaz'dan başka kafasını bulandıracak birini bulamadınız mı?
Siz bu takımın dostuysanız, geçen sezon içini boşalttığınız Trabzonpor'dan daha ne istiyorsunuz?
Fenerbahçe'ye olan nefret ortaklığınızdan başka, sizin Trabzonspor'la nasıl bir ortaklığınız olmuştur?
Gerçek dostluk ışıktır, talan değil! Gerçek dostluk dürüstlüktür, yalan değil!
* * *
Bu meseleden çıkan sonuç. Trabzonspor, ne Galatasaray'dan dostluk beklesin. Ne Fenerbahçe'ye düşmanlık beslesin.
Profesyonel bir rakip olmak yeter de artar bile.
* * *
Ama öncelikle, formasını giydirdiği adamların karakter tahlilini yapsın.
Trabzonspor, "Anadolu ihtilalini" karakterli adamlarla yapmıştı çünkü.
Dostu da, düşmanı da ayakta alkışlamıştı bu bütünlüğü!
Bir adamın transferde Ali Cengiz oyunlarındaki hünerinin itibar görmesini seyrettim.
Paranın ihtirasıyla, transfer manevrası yapan Hamit Altıntop gibi adamların el üstünde taşınmasını hiç yadırgamadım.
* * *
Bizim gibi ülkelerde para eden futbolculukta, kişilik değerli değildir!
Hakiki yılan derisi ayakkabı giymekle, bilmem kaç tane gol atmakla, adam olmak arasındaki uzun yolda, delikanlılık yalınayak yürür.
Dürüstlük denen bilmeceyi çözemeyen cahil futbolcuları besleyen yöneticilik anlayışı oldukça, dün eski takımını satanlar.
Yarın yeni takımına da aynı oryantalliği gösterecektir.
Bunun adı; kelime haznesi boş adamların cebini doldurmaktır.
Bunun adı yöneticilik kanseridir. Tedavisi yoktur.
* * *
Kulüpler arasındaki dostluğa gelince... Boş bir çerçeveye dostluk resimleri yapıştırmakla dost olunamıyor.
Gördüğümüz kadarıyla, futbolda hiçbir takım diğerinin dostu değildir.
Sadece "düşmanımın düşmanı benim dostumdur" anlayışının getirdiği sahte dostluklar vardır.
Fenerbahçe'nin düşmanı olmakla, Galatasaray'ın dostu olmak arasındaki köprüde, Trabzonspor'un sırtında sarı kırmızı transfer okları kaldıysa.
Galatasaray'ın iki sezondur Trabzonsporlu futbolculara neden bu kadar müptela olduğu mu tartışılmalı? Yoksa Trabzonspor'daki futbolcuların karakter tahlili mi?
* * *
İki sezondur Fenerbahçe düşmanlığıyla yanıp tutuşan Trabzonspor'un, Galatasaraylı dostlarından duyduğu sözlere bakın.
Ali Dürüst diyor ki… "Trabzonspor madem dostumuzdu, Burak'ı bize vermeliydi?"
Galatasaray'ın dostluk anlayışı "sadece almak" üzerine kuruludur.
Ama estetik ameliyatlarla gerçekler saklanamıyor!
* * *
Siz bu takımın dostuysanız, Burak Yılmaz'dan başka kafasını bulandıracak birini bulamadınız mı?
Siz bu takımın dostuysanız, geçen sezon içini boşalttığınız Trabzonpor'dan daha ne istiyorsunuz?
Fenerbahçe'ye olan nefret ortaklığınızdan başka, sizin Trabzonspor'la nasıl bir ortaklığınız olmuştur?
Gerçek dostluk ışıktır, talan değil! Gerçek dostluk dürüstlüktür, yalan değil!
* * *
Bu meseleden çıkan sonuç. Trabzonspor, ne Galatasaray'dan dostluk beklesin. Ne Fenerbahçe'ye düşmanlık beslesin.
Profesyonel bir rakip olmak yeter de artar bile.
* * *
Ama öncelikle, formasını giydirdiği adamların karakter tahlilini yapsın.
Trabzonspor, "Anadolu ihtilalini" karakterli adamlarla yapmıştı çünkü.
Dostu da, düşmanı da ayakta alkışlamıştı bu bütünlüğü!