Bir tatlı huzur
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 13 Haziran 2012, 01:08:55
Avrupa Şampiyonası'nı izlerken, Hiddink ve Oğuz Çetin'le harcanan yıllarımızın bedelini pahalıya ödediğimizi görüyoruz.
Yabancıların bağdaş kurup oturduğu bir ülkede, tüccar yerlilerin de onlara eşlik etmesiyle seyirci olmayı fazlasıyla hak ediyoruz. "Bu turnuvada olsaydık, neler yapmazdık" hayalini teselli hesabına yatırırken.
***
Başımıza ne geldiyse, artan yabancı sayısından geldi.
Gençlere verilmeyen değerden...
Hâlâ yabancı hayranlığının başı kalabalık.
Kayserisporlu Amrabat'a biçilen bonservis bedeli 14 milyon euro.
Bu ücreti veren futbolun katilidir desek, sadece kendi ruhumuzu tatmin etmiş oluruz.
Çünkü bu yükü taşıyacak "develer", kulüplerimizin içinde mevcuttur.
***
Dünyadaki transfer borsasıyla, kendilerini bir tutan futbolcular, bizim ülkemizde el üstünde tutulur.
Musluğu açık kalmış yöneticilik biçimine, biçilmiş kaftan oldukları için belki.
Birbirlerinden ilham alarak.
O yüzden büyürken küçülüyor hacmimiz!
Adaletimiz ve hatta asaletimiz.
Ama görüyoruz ki...
En iyi biçimde, batarken ödeniyor borçlar.
UEFA'nın tokadıyla!
***
Transfer ahlakımız da yok.
Burak Yılmaz, Trabzonspor ile Galatasaray arasında nefret köprüsü oluşturdu.
Bir futbolcu transfer olurken, oryantallik yapmamalı.
İstediği kulübü tercih etme hakkına sahipse, adresini de erkekçe göstermeli.
Trabzonspor da, futbolcusu gitmek istiyorsa kapıyı göstermeli.
Galatasaray bu transfere gönüllüyse, kendine yakışır biçimde davranmalı.
Ne acıdır ki, üçü de yanlışların içinde.
Herkes yalandan, tehditten ve çirkinlikten ilham alıyorsa.
Medyaya da tuhaf transfer haberlerini yayınlamak düşüyor.
***
Haklı tepkilere de mızıkçılık ediyoruz.
Nihat Kahveci, alacaklarına mahsuben UEFA'dan gelecek paraya haciz koydurmuş.
Tepki görüyor. Neymiş, Beşiktaş'ın çocuğuymuş!
Beşiktaş, kendi futbolcularına babalık yapan hayırsever bir kulüp mü?
Profesyonel kulüp mü?
Kendi çocuklarına hayırsızlık yapma hakkını elinde bulunduran... Portekizli çeteyi gururla bağrına basan.
Yabancı futbolculara dağıttığı paralarla kulübü batırma noktasına getirenler için, Beşiktaş'ın evlatları nerede?
Tayfur Havutçu'ya sezon sonunda yapılan hayırsızlıktan ne haber!
***
Bu ülkede kalitesiz başkanlar ve yöneticiler oldukça.
Ne kadar yazarsak yazalım, sahne değişse de roller değişmez.
Biz de müziği değiştirelim.
Münir Nurettin dinlemek en iyisi.
Bir tatlı huzur almaya gidelim Kalamış'tan...
Yabancıların bağdaş kurup oturduğu bir ülkede, tüccar yerlilerin de onlara eşlik etmesiyle seyirci olmayı fazlasıyla hak ediyoruz. "Bu turnuvada olsaydık, neler yapmazdık" hayalini teselli hesabına yatırırken.
***
Başımıza ne geldiyse, artan yabancı sayısından geldi.
Gençlere verilmeyen değerden...
Hâlâ yabancı hayranlığının başı kalabalık.
Kayserisporlu Amrabat'a biçilen bonservis bedeli 14 milyon euro.
Bu ücreti veren futbolun katilidir desek, sadece kendi ruhumuzu tatmin etmiş oluruz.
Çünkü bu yükü taşıyacak "develer", kulüplerimizin içinde mevcuttur.
***
Dünyadaki transfer borsasıyla, kendilerini bir tutan futbolcular, bizim ülkemizde el üstünde tutulur.
Musluğu açık kalmış yöneticilik biçimine, biçilmiş kaftan oldukları için belki.
Birbirlerinden ilham alarak.
O yüzden büyürken küçülüyor hacmimiz!
Adaletimiz ve hatta asaletimiz.
Ama görüyoruz ki...
En iyi biçimde, batarken ödeniyor borçlar.
UEFA'nın tokadıyla!
***
Transfer ahlakımız da yok.
Burak Yılmaz, Trabzonspor ile Galatasaray arasında nefret köprüsü oluşturdu.
Bir futbolcu transfer olurken, oryantallik yapmamalı.
İstediği kulübü tercih etme hakkına sahipse, adresini de erkekçe göstermeli.
Trabzonspor da, futbolcusu gitmek istiyorsa kapıyı göstermeli.
Galatasaray bu transfere gönüllüyse, kendine yakışır biçimde davranmalı.
Ne acıdır ki, üçü de yanlışların içinde.
Herkes yalandan, tehditten ve çirkinlikten ilham alıyorsa.
Medyaya da tuhaf transfer haberlerini yayınlamak düşüyor.
***
Haklı tepkilere de mızıkçılık ediyoruz.
Nihat Kahveci, alacaklarına mahsuben UEFA'dan gelecek paraya haciz koydurmuş.
Tepki görüyor. Neymiş, Beşiktaş'ın çocuğuymuş!
Beşiktaş, kendi futbolcularına babalık yapan hayırsever bir kulüp mü?
Profesyonel kulüp mü?
Kendi çocuklarına hayırsızlık yapma hakkını elinde bulunduran... Portekizli çeteyi gururla bağrına basan.
Yabancı futbolculara dağıttığı paralarla kulübü batırma noktasına getirenler için, Beşiktaş'ın evlatları nerede?
Tayfur Havutçu'ya sezon sonunda yapılan hayırsızlıktan ne haber!
***
Bu ülkede kalitesiz başkanlar ve yöneticiler oldukça.
Ne kadar yazarsak yazalım, sahne değişse de roller değişmez.
Biz de müziği değiştirelim.
Münir Nurettin dinlemek en iyisi.
Bir tatlı huzur almaya gidelim Kalamış'tan...