Lefter...
Paçasından yıldızlar akardı.
Su içer gibi bakardı çocuklara.
Üstünü örterdi çocukların, forma rengi ne olursa olsun.
Dizlerindeki yaraları sarardı.
Lefter'i sadece kendi takım taraftarları değil, herkes sevdi.
Uğurlanırken, her takımın bayraklarının dalgalanması sebepsiz değildi.
* * *
Çocukluğumuzdan kalan en anlamlı resim.
Hayatı boyunca duru aktı, temiz baktı insanlara.
Seyir defterinde sportmenlik yazan onurlu bir kaptandı.
Eski zamanlardan bugünlere uzanan centilmenlik bandosunun şefi. İnsanlığın en gün görmüş hali.
Uğurlanırken, bütün yüreklerin onun için dua etmesi sebepsiz değildi.
* * *
Lefter'i ayağında güneş sektiren adam olarak hatırlarım hep.
Futbol topu bir insanın ayağına bu kadar mı yakışır.
En kral futbolculuk yıllarında Büyükada'da yaşarken, ben Burgazada'da yatılı okurdum.
İstanbul yağmuru Adalar'a daha bir dokunaklı çiselerdi o yıllar.
Siyah beyaz gazeteciliğin namuslu yılları.
Hepimizde bir forma sevdası.
Çikletlerden çıkan resimlerde bütün futbolcuları severdik de, Metin Oktay ve Lefter aynı kapıya çıkardı bizde.
Onlar aynı asaletin, aynı zarafetin kardeşiydiler.
O gün, Metin Oktay'ın cennetin kapısında Lefter'i beklemesi sebepsiz değildi.
* * *
Çok talihli adamdı, Allah'ın sevgili kullarından biriydi.
İstanbul'un en güzel yıllarını yaşadı.
Arka sokaklarda bakırcıları da gördü, yorgancıları da.
Acılarını da bildi memleketin, en güzel şarkılarını da.
Münir Nurettin'le Kalamış'tan çok huzur aldı.
Çok bekledi ada sahillerinde.
Kasımpatılar, fesleğenler, mavilikler ekti cam kenarlarındaki saksılara.
Uğurlanırken, gökyüzünün masmavi renk alması sebepsiz değildi.
* * *
Şöhret her insandan bir şeyler çalardı da, ondan çalamadı.
Hiçbir şeyin politikasını yapmadı.
Hiçbir çıkar çemberinin içinde bulunmadı.
Ülkenin de futbolun da ahlakını bozan adamların, onu anlaması ne mümkün.
Rakiplerini dev haliyle yenmeyi severdi, elden ayaktan düşmüş haliyle değil.
O yüzdendir ki… Bu toprakların gördüğü en büyük futbolculuğun ta kendisi olması sebepsiz değildi.
* * *
Bu ülke çok kral gördü, çok adam gördü.
Onun gibisini görmedi.
Öldüğünde, Türkiye'de yas, cennette bayram vardı.
Öldüğü günün akşamında kar yağmıştı da, toprağa verilirken gökyüzü maviydi.
Cennetteki bütün çocuklar cenazeyi naklen izlediler.
* * *
Lefter'in bedeni gitti, adı kaldı.
Mahşere kadar yaşayacak.
Çubuklu formanın simgesi… Ve efsane çağının son heykeli olarak.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.