11 Ocak 2012 | Çarşamba

Kan-arya!

Fenerbahçe'nin yerle bir olmasının neredeyse resmi bayram ilan edileceği bir düzen oluşturuldu. Vur Allah vur!
Süren bir davanın sonuçlarını beklemek yerine, berbat bir taarruz sürüyor.
Kurumlarla alay etmeyi ilke edinen anlayış, sokak kahvelerinde mevcut değilken, devletin televizyonundaki animasyonda, Kanarya uçuyor, "şike iddiaları" klasörüne çarpıyor. Aslan'ın vurduğu toplar Kanarya'nın üzerine!
Devleti ve milleti temsil eden TRT'nin, hangi duygulara hizmet ettiğini sorgulayacak bir medya düzeni mevcut değil.
Siyasi düzen de. İkinci bir emirle, yeni doğacak çocukların Fenerbahçeli olma hakkı da ellerinden alınsın bari!
Bu kadarına da pes!

* * *

Fenerbahçeli insanların duygularını rencide ederek geçinmenin getirisi bol diye meselenin tadını kaçırmak büyüklük mü?
Vicdanlar kayıp. Ayıp olan şeyler ayıp değil öyle mi?
Futbolun da canı cehenneme, şampiyonluğun da...
Bu meslek bu kadar mı ucuz?
İnsancıl olmak çok mu zor?
Ne eziklikmiş bu böyle?

* * *

Tarihin hiçbir döneminde, siyaset futbola bu denli egemen olmadı.
Ama ne utançtır ki, hiç kimse siyasetin olanaklarından da vazgeçmiyor.
Adaleti rencide etmekten de.

* * *

Bu ülkenin bakanları, milletvekilleri ülke için vardır.
Fenerbahçe'nin şampiyonluk kupasını alma gücü, hiçbir Bakan'ın haddine değildir.
O kupayı almak için ince ayarlar düzenleme çirkinliği Çevre Bakanı'nın görev alanında olamaz.
Eğer bir Bakan bunu kendine görev edinmişse, hemen bulunduğu koltuktan elini çekmeli.
Ama ne yazık ki, böyle duruşları ancak tarih kitaplarında falan görebiliriz.
Zarif politikacı resimlerini yakalı uzun zaman oldu çünkü!

* * *

Trabzonspor Kulübü, Trabzonspor taraftarı da, böyle bir Bakan'a karşı durmalıdır. "Bizler sizin ince ayarınızla gelen kupayı değil, yasaların öngördüğü kupayı istiyoruz" diye.
Çünkü yaşatılması gereken adalettir, siyaset değil.
Kupa iadeleri de adaletle belirlenir. İnce ayarlarla değil!

* * *
Fenerbahçe takımı Gaziantep maçına"Acınız acımızdır" pankartıyla çıkıyor.
Keşanlı futbolcular ve Trabzonspor taraftarlarının ölüm acısına ortaklık ediyor.
Maçın spikerleri meseleye; "Birbirini sevmeyen camia" yorumunu getiriyor.
Ölüme saygının forma rengi olmadığını bilmeyen adamın yaptığı spikerlikten ne hayır gelir ki!

* * *

Ciddiyetten uzaklaşan spor programlarının pozisyon arasında dansöz oynatmadığı kaldı zaten.
Sporun ruhunu ucuz magazinciliğe teslim edip, basitlikle oynaşanları daha derinden izleyin.
Dizi oyuncularıyla, komik adamlarla yorumculuğa hayat katmak isteyenleri de, madem öyle dizilerde oynatsınlar. Nasılsa mesleğin b.ku çıktı!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor