Leke!

Hayal ettiğimiz dünyayla, yaşadığımız gerçekler arasında büyük farklar olduğunu, giden yılda gördük.
Futbol adına asıl felaketi yeni yılda göreceğiz.
* * *
Düşünsenize, şike yapmakla suçlanmanın kahramanlıkla eşdeğer sayıldığı ülke olduk.
Büyüklük bunun neresinde diyorsanız.
Çirkinliğin kalabalığa karıştığı ülkelerde.
Büyüklük laftadır.
En fazla arka safta.
* * *
Ortada bir suç varsa, onları değiş tokuş edilen yasalarla örtbas etmek maharet değil.
Bayrağın arkasına saklanmakla, çirkinliğe karşı bayrak açmak arasındaki fark çok büyüktür.
Herkes kaybedebilir.
Gerekirse küme de düşebilir.
Kaybedilenleri yeniden kazanmak mümkündür.
Sökükleri dikip, ütüleyip yeniden giymek ayıp değildir.
Ayıp olan lekedir.
Temizlenmedikçe...
* * *
Fenerbahçe taraftarının Aziz Yıldırım'a duyduğu sevgiye saygı duyalım.
Ama diğer takımların Fenerbahçe'nin şike meselesinden, değişen yasalarla değil, mahkeme kararıyla aklanma isteğine de saygı duyalım.
* * *
"Kişiler camiaları bağlamaz" diyenler, bütünün en değerli parçası saydıkları Aziz Yıldırım'ı kurtarmak uğruna, camianın değerlerini katlediyorsa...
Kişiler camianın ta kendisi olmuş demektir.
Yetmemiş, "Futbolun Atatürk'ü" yapılmıştır.
Bu kadarına da pes
* * *
İnsanların ayağa kalkması için, kullanılacak sözlerin ayağa kalkması gerekir ama.
İlk yalandır ağlamak.
Bu ülkede kendisine "Bunu niye yazdın lan" diyen başkanlara "baba" deyip ağlayanları da gördükten sonra, hiçbir şey garip gelmiyor artık.
* * *
Yayıncı kuruluş ağlıyor, insanlar televizyon izlemeyi bıraktı.
Ligin ilk yarısında, geçen sezon dolan tribünlerin yarısı bile dolmadı.
Futbol bir tutkudur sanıp, insanlar futbol izleme keyfinden vazgeçmeyecek sandılar.
Kimse aptal değil.
Yükü sadece "para" olan gemiler batmaya mahkumdur.
Herkesin bumerangı kendine dönmeyip ne olacaktı?
* * *
Şikeyle ilgili tek kelime konuşamayan Mustafa Denizli, şimdi İran'a gidiş nedenini, Türkiye'deki çirkin ortam olarak açıklıyor.
Mustafa Denizli ve futbol ahlakı ha!
Yıllar önce milli takımda görev yaparken, "Milli takıma seçilen futbolcuların hal ve gidişinin pekiyi olması gerekmiyor mu?" diye sormuştum da, "Ben ahlak bekçisi değilim" demişti.
Şimdi ahlaklı bir futbol ortamını tercih ediyor ha!
Konuştuğu programa pozisyon ahlakı getiremeyen bir adam, gelirken İran'dan birkaç okka futbol ahlakı getirsin bari.
Kaç paraysa öderiz!