Ucuzluk
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 24 Kasım 2011, 23:38:43
Giderek birbirine benziyor herkes.
İnsanların ruhuna sinen öç duygusunun önü açık.
Medyada katedilen mesafeyle, katledilen değerler at başı.
Bir haber yayınlanıyor. "Şekip Mosturoğlu intihara teşebbüs etti."
O insanın ailesi var mı, çocukları ne düşünür hiç hesaba katılmıyor.
Acımasızlık köstebeği çalışıyor.
Bu haberlere "Ohh" çekenler var.
Sakatlanan rakip futbolcu için "ohh" çeken tribünlerin olduğu bir ülkede. İnsan şimdiki zamandan değil, gelecek zamandan korkuyor.
Bir yakınınız hapishaneye düştü mü?
Çaresizliği belinize dolayıp, karamsarlığa zincirlendiniz mi?
Kimse müvekkilin avukatı olmanızı istemiyor ama bırakın iddianame okunsun.
İzin verin, insanlar kendilerini savunsun.
Onların hapiste olması yetmiyor da, ölmeleri mi gerekiyor?
Yeni yasanın çıkmasına karşı çıkanlar da var.
İnsaf.
İnsanların boğazını kesenlere layık görülmeyen cezalar, şike kapsamındaki insanlara layık görülüyorsa...
Hapisteki insanların, daha çok ceza almaları için"ağzının suyu akan" televizyon ağalarını görünce.
Gazeteciliğin timsah kısmını da görmüş oluyoruz.
Oysa bir derbi maçının altından bile kalkamayan zavallı sistemimiz var.
Futbol terörünün önüne geçmeyi, yasaklardan başlatan aciz bir düzenimiz mevcut.
Hakemler adam gibi maç yönetemez ama bizim gibi ülkelerin televizyonlarında yorumculuk yaparlar.
Sorun bakalım, ölene kadar daha kaç değeri katledecekler?
Ve ne zaman adaletli olacaklar?
Her şey, bir şeyin sebebi.
Galatasaraylı Melo, sezon başından beri mahallenin yeni kabadayısıydı.
Yeni fark edildi.
Ama kulübü tarafından da, hakemler tarafından da sezon başından beri besleniyor.
Emre Belözoğlu için, kendi kulübünden bir çöp artığı kadar tepki duydunuz mu?
Duyamazsınız.
Tribünlerin anasına söven milli futbolcular için ayağa kalkmayan futbol düzeninde, adaleti nerede bulacaksınız?
Buzlaşan vicdanlarda mı?
Futbol eskiden güneşin altında oynanan oyundu.
Şimdi insanların hayatıyla oynayan bir oyun.
Kişi başına düşen ahlaksız sayısının arttığı topraklarda.
Her şey ucuzdur artık.
Sonuçlar da… Sebepler de.
Ve tabii ki, bu kaypak düzenden sebeplenenler de...