25 Ekim 2011 | Salı

Koşturmak

Kurduğum cümlelerin içinde, kendini bulacak adamları aramak için koşturuyordum.
Cuma günü Antalya'ya giderken, Mehmet Kulaksızoğlu ile karşılaştım Atatürk Havalimanı'nda.
Mehmet Kulaksızoğlu, yıllarca milli takımda görev almış, halen Trabzonspor'un kaleci antrenörü. "Merak etme" dedi, "Mektupların yerine ulaşıyor."

***

Ölüm dörtnala koşturuyordu ülkede. Bir yanda terörün şerefsiz yüzü vardı.
Öte yanda deprem denen ejderha, ölüm üflüyordu Van'da.
Bir canı kurtarmak için, binlerce insan koşturuyordu.
***

Böyle günlerde futbol maçları neden tehir edilmezdi acaba?
Acımasız bir ticaretin ürünüydü futbol. Federasyon televizyonların ve sponsorların keyfini koşturuyordu.
Alex de Souza'ya baktım.
Bir adam hiç konuşmadan, zarafetin temsilcisi olmayı nasıl başarıyordu acaba?
Yine iyiliği, yine insanlığı koşturuyordu.
***

Attığı goller, verdiği emeğin, döktüğü terin rızkıydı da… Trabzonsporlu Burak Yılmaz, tarihi bir rekora koşturuyordu. "Gökkuşağını başına taç yapsak yeridir" notunu bırakıyordum kapısına.
***

İhanete peşkeş çekilen futbol, kendi kumaşını dokuyordu da.
Düzeltilmesi gereken yanlışlar, yine bildiğini okuyordu bu topraklarda.
Fatih Terim, takımına futbol oynatacak hakemleri aramak için koşturuyordu.
Galatasaraylı Sabri bitirimliği.
Birçok hakemin gıyabında, basiretsizliği koşturuyordu Yunus Yıldırım.
Orta yerde duruyordu, nezaket ve adalet cesetleri.
***

Vahşeti koşturuyordu futbolcular. Kazım Kazım, Pitpull'unu koyuyordu ortaya, Mehmet Topuz, Sivas Kangal'ını.
Kör ışıklar arenasında, anasını ağlatıyorlardı insanlığın.
Görüntü dehşet.
Peşlerine düşüp yakalıyordum. "Hey köpekçi beyler!
Sanırım sizden düştü bu vahşet."
***

Bir zamanlar, "Milli takıma seçtiğiniz futbolcuların hal ve gidişinin pekiyi olması gerekmez mi?" diye sorduğum. "Burası okul değil, ben de ahlak bekçisi değilim" diyen Mustafa Denizli, Kazım gibilerini yaratmaktan sanık olarak, mirasını koşturuyordu.
Teknik adamlık yaparken eleştiriyi reddeden adam, parayı görünce ekranda pozisyon kadavralığı yapan profesyoneldi artık.
***

Yolun sonuna gelmiştim.
Ekranlardaki akbabalar, popülerlikle akrabalık ilişkileri kurmuştu da... Yine çıkarlarını koşturuyorlardı.
Gördüğüm yüzlerin astarı yoktu. Başladığım yola selam edip durdum.
Derin bir nefes çektim.
Nasılsa, eski güzellikleri aramayı koşturmakla geçecekti ömrümüz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor