Kötü zaman
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 18 Ekim 2011, 23:33:49
Kötü futbolun külleri ülke semalarına dağılırken, bizleri futboldan soğutan gerçeklerin baş oyuncusunun şike soruşturması olmadığını görüyoruz.
Fenerbahçe'ye bakıyorum.
Afişe olmuş yanlışlarda direnen takımın, kötü futbolun sebebini eksik adamlarda aramasının da sadece Aykut Kocaman'ı korumaya yönelik olduğunu görmezlikten gelmeyelim.
Çünkü bu takımın bir yanı kazanacakmış hissi verirken.
Öte yanı yoldan çıkmaya müsait bir havada.
Dünyada çağdaş futbola ait ne varsa, kendini yeniliyorsa.
Ükemizde bit pazarına nur yağıyorsa.
Fenerbahçe'nin namağlup olmaktan başka gurur duyulacak gerçekleri olmalı.
* * *
Galatasaray'a bakıyorum.
İlk yarıda futbol oynayan bir takım. İkinci yarıda hareket etmeyen otobüs ve içinde biletsiz yolcular var sanki.
Galatasaray'ın yediği bir gol var. Fatih Terim, "Ben böyle gol görmedim" derken, sınıfta kalan centilmenliği işaret ediyor.
Sercan'ın, sakatlanan futbolcu için kornere attığı topun, Vederson tarafından Galatasaray'a iade edilmeyip, gole yataklık yapan vuruşunu kastediyor.
Bizde ikinci sınıf adamlık, birinci sınıf muamele gördüğü içindir ki, çirkinliklerin arkası kesilmiyor.
Bunların yolunu kesmeliyiz!
* * *
Beşiktaş, Portekizli zanlılar takımı. Bu takımın klasik direnci gitti, takım ruhu gitti.
Şimdi eleştiriler başladı.
Düşünüyorum da... Çete olmakla gurur duyanların...
Takım olamamaktan yana şikayet etmeye hakkı var mı?
Quaresma'daki laçkalığı, Portekizli olmanın getirdiği ayrıcalığı avuçlayanlar, biraz da kendilerini suçlasınlar.
Futbolcudan aksesuar olmaz. Tribüne oynamayı akseuar sayan futbolcudan da adam olmaz.
Olursa böyle olur.
Ama olan Beşiktaş'a olur, taraftara olur.
* * *
Hakemler yine ülkenin en büyük sorunu.
Korkaklık ve adaletsizlik nefsine hakim olamıyor. "Benle ilgilenmediler" diye hakemliği bırakıp, ekran başını tercih eden adamların yılarca hakemlik yaptığını gördükten sonra.
Maç yöneten kaç hakemin içindeki ucuz popülerlik merakını yok mu sayacağız?
* * *
Ekranlarda bir Aziz Yıldırım nefretidir gidiyor.
Aziz Yıldırım çok şeyin sebebi olabilir ama her şeyin sebebi değil.
Henüz savunmasını bile yapmamış bir insana karşı nefret kusmak pek adil değil.
Biz Aziz Yıldırım'ı en güçlü olduğu zaman eleştirdik.
Yorumcu olmanın şartları kadar, insan olmanın şartları da vardır.
O yüzden… Futbolu erkek masalı haline getirenler, erkekçe davransın lütfen!
Fenerbahçe'ye bakıyorum.
Afişe olmuş yanlışlarda direnen takımın, kötü futbolun sebebini eksik adamlarda aramasının da sadece Aykut Kocaman'ı korumaya yönelik olduğunu görmezlikten gelmeyelim.
Çünkü bu takımın bir yanı kazanacakmış hissi verirken.
Öte yanı yoldan çıkmaya müsait bir havada.
Dünyada çağdaş futbola ait ne varsa, kendini yeniliyorsa.
Ükemizde bit pazarına nur yağıyorsa.
Fenerbahçe'nin namağlup olmaktan başka gurur duyulacak gerçekleri olmalı.
* * *
Galatasaray'a bakıyorum.
İlk yarıda futbol oynayan bir takım. İkinci yarıda hareket etmeyen otobüs ve içinde biletsiz yolcular var sanki.
Galatasaray'ın yediği bir gol var. Fatih Terim, "Ben böyle gol görmedim" derken, sınıfta kalan centilmenliği işaret ediyor.
Sercan'ın, sakatlanan futbolcu için kornere attığı topun, Vederson tarafından Galatasaray'a iade edilmeyip, gole yataklık yapan vuruşunu kastediyor.
Bizde ikinci sınıf adamlık, birinci sınıf muamele gördüğü içindir ki, çirkinliklerin arkası kesilmiyor.
Bunların yolunu kesmeliyiz!
* * *
Beşiktaş, Portekizli zanlılar takımı. Bu takımın klasik direnci gitti, takım ruhu gitti.
Şimdi eleştiriler başladı.
Düşünüyorum da... Çete olmakla gurur duyanların...
Takım olamamaktan yana şikayet etmeye hakkı var mı?
Quaresma'daki laçkalığı, Portekizli olmanın getirdiği ayrıcalığı avuçlayanlar, biraz da kendilerini suçlasınlar.
Futbolcudan aksesuar olmaz. Tribüne oynamayı akseuar sayan futbolcudan da adam olmaz.
Olursa böyle olur.
Ama olan Beşiktaş'a olur, taraftara olur.
* * *
Hakemler yine ülkenin en büyük sorunu.
Korkaklık ve adaletsizlik nefsine hakim olamıyor. "Benle ilgilenmediler" diye hakemliği bırakıp, ekran başını tercih eden adamların yılarca hakemlik yaptığını gördükten sonra.
Maç yöneten kaç hakemin içindeki ucuz popülerlik merakını yok mu sayacağız?
* * *
Ekranlarda bir Aziz Yıldırım nefretidir gidiyor.
Aziz Yıldırım çok şeyin sebebi olabilir ama her şeyin sebebi değil.
Henüz savunmasını bile yapmamış bir insana karşı nefret kusmak pek adil değil.
Biz Aziz Yıldırım'ı en güçlü olduğu zaman eleştirdik.
Yorumcu olmanın şartları kadar, insan olmanın şartları da vardır.
O yüzden… Futbolu erkek masalı haline getirenler, erkekçe davransın lütfen!