28 Mayıs 2011 | Cumartesi

Sezonun Oscar'ları

Sezonun devrimcisi: Alex de Souza... Aykut Kocaman'ın kendisine karşı başlattığı devrim safsatasını yerle bir eden, futbolun Che Guevara'sı.
Sezonun teknik direktörü: Şenol Güneş
... Ölüyü dirilten sevgisi ve dört koldan etrafı sarılmasına rağmen son dakikalara kadar verdiği mücadelesi için.
Keşke tek rakibi Fenerbahçe futbol takımı olsaydı. Sezonun en sinsi yorumcusu:
Markus Merk.
Ney verin üflesin. Mikrofon verin, sistemin istediğini söylesin.
Adalet istemeyin, çünkü yok.
Sezonun kaypağı: Emenike.
Ne söyleseniz yetersiz kalırl Sezonun çifti: Adnan Polat ve Adnan Sezgin.
Her şey fifti fifti.

***

Sezonun ahmaklığı: Ferrari'nin Lugano'ya attığı yumruk.
Sezonun hayırsızı: Arda Turan.
Ayaklarından çok, çenesini ve ellerini konuşturduğu için. Hakemleri korkutmanın Nobel Ödülü: Emre Belözoğlu. Hakemlerin ne kadar kişiliksiz olduklarını, en net biçimde ele verdiği için.
Sezonun fiyaskosu: Galatasaray.
Söze ne hacet!.
Sezonun zalimi: Lugano.
Yerde yatan rakibinin aşil tendonuna ayak basmayı adamlık saydığı için.
Sezonun korkakları: Hakemler.
Kendilerine sövenlere bile itaat ettikleri için. Sezonun artisti: Quaresma...
Gözü tribünde, ayakları rakipte, artistliği formasının içinde...
Sezonun en çok gelir getiren müessesesi: Ekranlardaki pozisyon karhaneleri.
***

Sezonun melankoliği: Guti.
Sahada bile çok zaman sarhoş gibi dolaştığı için.
Sezonun en çirkin tokatçısı:
Servet Çetin... Gencecik Cem Sultan'a attığı tokat için. Sezonun en centilmen görüntüsü: Abdullah Avcı'nın, kendilerini yuhalayan Beşiktaş taraftarına inat, takımını sahada tutarak, kupa şampiyonu Beşiktaş'ı alkışlatması.
Sezonun en akılsız eylemi: Alex'i imha etmeye soyunmak. Sezonun en pahalı golü:
Güiza'nın 3,5 milyon euro'ya attığı tek gol. Sezonun en sevimsiz adamı:
Bülent Uygun.
Bucaspor'u transfer çukuruna itekleyip, Eskişehirspor'da gururla keyif sürdüğü için.

* * *
Böyle beyefendiye (!) 9 milyon euro az bile
Emenike, Fenerbahçe ile anlaştı.
Kimdir Emenike? Bir sportif ahlaksız.
Bir mücadele korkağı.
En kritik maç öncesinde, birilerine yaranmak için ayaklarına ve ruhuna kelepçe takan zavallı!
Türkiye'de futbolculuk mesleğine leke süren bir zanlı.
Namusu ve şerefiyle imza atıp, giymesi zorunlu olduğu formasını giymekten kaçan ve yükümlülüklerini yerine getirmeyen delikanlı (!) bir futbolcu.
Ve bilumum çirkinliklerin sahibi. HHH Ama Fenerbahçeli yöneticilerin transfer gururu!
Daha iki hafta önce "Böyle biriyle ilgilenmiyoruz" diyen ama her zamanki gibi çark eden Aziz Yıldırım ve Aykut Kocaman'ın gözbebeği (!) Türkiye'deki iş bitirici yöneticiliğin delili.
Fenerbahçe yöneticileri, böyle bir transferle gurur duyabilirler.
Kendi formasına ve ligin gidişatına ihanet eden böyle beyefendi (!) bir futbolcuya verdikleri 9 milyon euro az bile.

* * *
* Ekrandaki yorumlar, 18 yaşından küçüklerin de, büyüklerin de izlemesi sakıncalı programlara dönüştüyse. İzin verenler utansın. Gelecek sezon işler daha berbat olacak çünkü.

* * *
* Fatih Terim'in gelişi, Galatasaray'da çok şeylerin değişimi olacaktır. Terim'in otoritesiyle, Adnan Polat'ın miras bıraktığı sorumsuzluk hükmünü yitirecektir. Otorite, Galatasaray'ın en büyük transferidir

* * *
Sezonun genci
MERT GÜNOK
Fenerbahçe kalesinde harika bir genç var. Mert Günok... Dünün çırağıydı, yarının ustası. Bugün adı şampiyonlukla anılan özel bir genç. Kurtardığı penaltı tarihi boyutta olabilir ama asıl önemli olan, kaliteli bir gencin, Türk futboluna kazandırılması. Her şeyden önce hayırlı bir evlat, zarif bir insan, bir centilmen. Onun kaderine silinmez mürekkeple yazılan sadece bir penaltı değil, kişiliği. Türk futbolunda en zor yetişen kaleci gerçeğinin, en değerli isimlerinden biri olmaya aday.
Benim için sezonun en değerli genci.

* * *
Marka: Sadece para
Transferde dönen paralara bakın. Selçuk İnan'ı Galatasaray'a getiren gerçeğin bütün sırrı parada.
Yabancılara ödenen aptal ücretlerin yanında, bunların esamesi okunmaz diye düşünenler olabilir ama kulüpler kötü bir oyunun içine giriyorlar.
Galatasaray İkinci Başkanı Ali Dürüst diyor ki… "Bu önemli transferi Galatasaray markası yaptı.
Para konusu teferruat!"
Avrupa'da bile sahneye çıkamayacak olan Galatasaray'ın markası, bir yerli futbolcuya ödenecek en yüksek ücreti ödüyorsa, bunun adı marka değil, paranın gücüdür.
Forma aşkı denilen şey, çoktan rahmetlik oldu.
Sağ elini, sol göğsünün üzerine getirip, tribünlere şov yapmakla forma aşkı olmuyor.
Gösteri sanatı oluyor.
Kimse de yemiyor artık!

* * *
Utanmayı bilenlere...
Futbolcular, bu kadar para alıp, bir de eleştiriyi reddediyor ya, insan o zaman çıldırıyor.
Hani "Bunu da yaz!" diyorlar ya arsızca.
Yazıyoruz işte. Futbolcuların ağlama duvarına yazıyoruz.
Bütün bir yıl yatanların bile yılda 3 milyon euro aldıkları bir ülkede, futbolcuların ağlama, sızlanma ve şikayet etme hakları ikinci bir emre kadar yasaktır.
Ve hatta utançtır.
Utanmayı biliyorlarsa...

* * *
HAFTALIK
Hakem katliamlarının önümüzdeki sezona taşınmaması için, hakemleri adamlık testinden geçirmek zorunludur. Korkakların bu meslekte işi yok çünkü.

* * *
Çanak soru bankaları, futbolcu eskisi yorumculara büyük faiz veriyor. Yalaka röportaj karşılığında.

* * *
Adam olan, kazandığı zaman sakin olmayı becerendir. Kazanınca kendini kaybeden değil.

* * *
Almanya'daki mizah dergisi Titanic, Daum'un Usame Bin Ladin'in yerine geçebileceğini yazmış. Bizde eleştiriye tahammül edemeyen teknik adamların. Ve eleştirmekten korkan yağcı yayın organlarının dikkatine.

* * *
Atletico Madrid, Arda'dan vazgeçip, Portolu Hulk'a yönelmiş. Akıllı takımın hali başka oluyor.

* * *
Galatasaray ve Necati Ateş... Kimsenin gülmediği bir fıkra gibi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
} SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor