Usulüne uygun
Futbolun deminde bir İstanbul akşamı.
Yolundan dönmeyen yolcuyu oynayan Fenerbahçeli futbolcular,"Emanetimi geri alıyorum" dedi ve liderliğe yeniden mührünü bastı.
Geçen haftaki panoda da aynı slogan asılı. "Benden veremeyeceğim bir şeyi istiyorsunuz. Liderliği!"
Fenerbahçe'den daha ilk dakikalarda tanıdık bir iştah.
Buna karşılık Konyaspor da kolay lokma olmadığını gösterme çabasında.
Bir yandan topu ayağında tutmak isterken, öte yandan rakip alana sızmayı da hedefliyor.
Ama Fenerbahçe gibi bir takıma karşı savunmayı ilerde tutmak intihar gibi geldi bana. "Fenerbahçe'nin çok yönlü bindirmelerine tek yönlü bir çaba" dedim.
Ve Emre'nin asistinde savunmanın arkasında yapayalnız kalan Niang'ın golü.
Bu golde hırçınlığın kadim dostu Emre'ye parantez açtım.
Takip edip kaptığı topla, iki rakibin pestilini çıkarıp, ayaklarındaki anlamın tadını çıkarmak varken, her pozisyonda hakeme ve rakiplere dönmek neyin nesi.
Öfkesinin kabarmadığı dakikalarda, dün geceki Emre'nin futbolu dalga dalgaydı.
İlk yarıdaki Fenerbahçe, kazanma duygusuyla yüklü olsa da.
Geçmiş maçlardaki Saracoğlu zenginliğini göremedik.
Uzun gecede yolu kısaltan adamların başında Niang geliyordu.
Tribünleri baştan çıkaran bütün sahnelerde o vardı.
Rakip alanda topla her buluştuğunda, Konya savunması her dokunuşta dökülen güller gibi geldi bana.
Orta alanda Alex ve Mehmet Topuz etkisizdi. Rakip alana sızmakta usta olan Stoch iyi niyetli ama beceriksiz. Baroni'nin varlığı, Fenerbahçe orta alanına yokluk bindirmesi yapıyor zaten.
Caner'in silikliği de, sol kanadın alışılmış bindirmelerini yansıtmayınca.
İlk yarıdaki Fenerbahçe kartpostalı, ön yüzü tek farklı galibiyet.
Arka yüzü tedirginlik olarak kaldı. Konyaspor'un ilk yarıdaki bindirmelerinin bendeki tarifi. "Varlığıyla yokluğu saniye süren pozisyonlar."
Pas hatalarının rekor düzeye çıktığı ikinci yarıda, bir orta alan kargaşası izledik. Konyaspor'un savunmanın arkasına adam kaçırma pozisyonlarına, Niang ve Stoch'la karşılık veren Fenerbahçe'de Stoch'un kaçırdığı net pozisyonları "yedekliğin yan etkileri" olarak değerlendirdim.
İkinci yarıda Gökhan Gönül'ü tırnak içine aldım. Semih'in golünü de tribünleri rahatlatan vuruşunu, Stoch'a ders olarak gösterilmesi gereken vuruş olarak not ettim.
Sonuç olarak... Fenerbahçe için galibiyet serisini sürdürmek adına özel bir geceydi.
Bütünlük duygusunun aksamadığı.
Kazanma duygusunun eksilmediği bir gece.
Mücadeleyi elden bırakmıyorsanız, futbol size yanlış yapmaz En görkemli sistem ruhtur. Dün gece ihtişam sonuçta değil, yürekteydi. Bazen de bol golle değil, usulüne uygun kazanmak gerekir.
Formalar sırılsıklam terliyse, golün hesabını yapmanın da alemi yok zaten.
Konyaspor'a gelince...
Onlar beraberliğe can atan,"sevgilim mucize" konulu bir filmin içinde, gerçekten iyi mücadele ettiler.
Hem kalite farkının, hem yenilgiye alışmış olmanın bedelini ödediler.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.