11 Mart 2011 | Cuma

Sükunet

Bu ülkenin her zaman sükunete ihtiyacı var.
Birilerinin istediği zaman değil. Her zaman.

***
Bu sezonun kaosunu Aziz Yıldırım ve Aykut Kocaman yarattı.
Devre arasında Trabzonspor'un liderliği üzerine hakemleri işaret edip, ortalığı yangın yerine çevirdiler.
Ne medyadan, ne derneklerden bildiri yayınlanmadı.
Federasyon meseleye bugünkü kadar tepki göstermedi.
Ve bugün şartlar Aziz Yıldırım'ın istediği boyuta geldi. Kaos yaratmak suçu da Sadri Şener'in üstüne kaldı..

***

İnkar bize yakışmaz.. Ama devre arasında haykıranlara bugünkü suskunlukları çok yakışıyor. ***
Çağdaş ülkelerde futbol bir oyundur. Bizde oyun içinde oyuna dönüştürülüyor.
Dünyanın hiçbir ülkesinde, kulüp başkanları futbolun önüne geçemez. Bizde geçiyor. Aziz Yıldırım çizgiyi aştığı zaman yeni çizgiler üretenler, Sadri Şener'in yorumlarına tepki göstererek sükunet istiyor. Aziz Yıldırım'a paratoner.
Sadri Şener'e bildiri.
Aziz Yıldırım ikinci olunca puan durumu ve hakemler adaletsiz. Aziz Yıldırım lider olunca, her şey adil ve "kimse kaos yaratmasın!" öyle mi?
***
Ve her şeyin başı televizyonlar.
Ekranda adalet yok, ticaret var.
Sistemin istediği takımlara sinsi bir destek biçimi var.
***
Markus Merk'e dikkat edin.
Sözde bilirkişi!
Ama kesinlikle adil değil.
Ve biçimlendirilmiş!
Sükunet isteyen Markus Merk gibilerinden futbolu arındırsın.
Çünkü kaos yorumlarda.
Takım ayıranlar, başkanları kayıranlarda. Ticarette yani.
***
Haksızlığı sorgulayacak tek makam var.
Yürekleriniz!
Eğer futbolu bir oyun kabul ediyorsanız.
Keyfinize bakın.
Mesele oyun içinde oyunsa.
Kimin şampiyon olduğuna değil, nasıl olduğuna bakın.
***
Sükuneti de zamana bırakın.
Sadece kazananların sakin olduğu bir ülkede, kaybetmenin zarafetini öğrenmek için, çok uzun yıllara ihtiyacımız var.

* * *
LÜTFEN ADNAN BEY!
Adnan Polat, "Ben gitmem" diyor.
Neden gitmiyorsunuz Adnan Bey?
Bu işin sonu yok.
Sadece camianın ağır topları değil.
Taraftarlar da gitmenizi istiyor.
Oluşturduğunuz şartlar bunu emrediyor zaten... İnadınız hep galip geliyor ama Galatasaray'ın geleceği mağlup.
Reytinginiz düşmüyor diye, ayakta olduğunuzu mu zannediyorsunuz yoksa?

* * *
Galatasaray'ın başkanlık tarihinde böyle bir duruş yok.
Gitmenin yakışmayacağını mı zannediyorsunuz?
Bir deneyin. Ayağa kalkın, bir kaç adım atın. İstifa, üstünüze "cuk" diye oturacak harika bir takım elbise.

* * *
Galatasaray'ın sefaletine otel dikmekle...
Gitmek arasındaki farkı da görün.
Bu şansı bir daha bulamayabilirsiniz.

* * *
Ayrıca, size karşı çıkan Mehmet Helvacı için, "onuru olan istifa eder" diyordunuz ya...
Bu onurdan kendinizi yoksun bırakmayın.

* * *
ERMAN TOROĞLU:.....5
MARKUS MERK: .......0
Sezon başında yorumculuk sorununu halletmek için, Erman Toroğlu'nun kellesi istendi. Erman Toroğlu'nun kullandığı kelimelerde adap sorunu vardı.
Adalet sorunu yoktu.
Yerine emekli bir hakem ithal edildi.
Şimdi konuşma dili politik ama adaletsizlik eskisinden beter. Aziz Yıldırım'ın "penaltı değil" dediği pozisyona bile "penaltı" diyen bir tüccarlık.
Erman Toroğlu'nun yokluğu, Markus Merk'in varlığına karşı
5-0 önde.
Erman Toroğlu'nun yerine, adaletli ve zarif dilli birini bulmak elbette mümkündü.
Ama düzenin istediği yorumları yapmak, her insanın harcı değil.
O yüzden adalet adına pankart açıyoruz. "Defol git Markus Merk!" Bizim gerçek bir hakeme ihtiyacımız var. Sizin gibi emekli tüccarlardan bizde çok var çünkü.

* * *
İTALİK ADAMLAR
Yorgun pencerelerimiz vardı.
Üzeri dantelle örtülmüş radyolarımız.
Radyolardan gelen namuslu spiker sesleri.
Ne zaman ki paraya zaafı olan insanları köşelere yerleştirdiler.
Ne zaman ki popüler yavşaklık itibar gördü.
Gazeteciliğin kokusu da, dokusu da değişti.
Para için her şeyi yapan adamların, yönlendirdiği bir futbol düzeni inşa edildi. Onlar italik adamlar. Paraya boyun eğen metalik ruhlar.
Başkanların hizmet erleri.
Onlara parayı verin düdüğü çaldırın.
Keşke sadece düdük çalsalardı. Çocuklarımızın geleceğini de çaldılar.
Mesleğimizin onurunu da...

* * *
TEDAVİSİ İMKANSIZ
Antalyaspor maçından sonra, Kasımpaşa taraftarı hatalı gol yiyen kaleci Murat Şahin'e sövüyor. Murat da insani yanıyla ister istemez karşılık veriyor.
Yönetim açıklama yapıyor. "Taraftar her zaman haklı!" Ve Murat Şahin kadro dışı.
Küfür kıyamet taraftarlığı işte böyle yöneticilik palazlandırıyor. Murat'ın karşı koyuşu ne kadar hatalıysa.
Taraftarın sövgüsü o kadar değer buluyorsa.
Bu ülkede hiçbir şey sebepsiz değildir. Küfür kıyamet saldırıların tedavisi imkansızdır. Ve ne acıdır ki, hatalı gol yedi diye futbolcuya sövmek
taraftarın hakkıdır!!!

* * *
CEVAP VERİN LÜTFEN!
Niye hiç kimse Abdullah Avcı ve Tolunay Kafkas'ı konuşmuyor?
Kaliteli futboldan başka bir şeye ilham vermedikleri için mi?
Soytarılığa klip çekmedikleri için mi?

* * *
ANA-YASA
Futbolu kadınlar yönetseydi. Asla bu kadar soysuzluk olmazdı.

* * *
BABA-YASA
Katiller bile iş bulur da... Vicdan eksperleri futbolda iş bulamaz.

* * *
HAFTALIK
Futbol erkek oyunuymuş. Geçiniz! Erkeklik bacaklardaki kıllarla ölçülmüyor!

* * *
Schuster, İspanya'daki dostlarına mesaj göndermiş. "Dönebilirim." Kimsenin itirazı olmaz.

* * *
Tarafsızlık suda dağılan mürekkeptir. Kulüp yazarları da mürekkep balığı.

* * *
Sahi ya Kazım Kazım ne alemde? Galatasaray'ın ligin devre arasındaki medar-ı iftiharı.

* * *
Galatasaray ve Beşiktaş, neden gençlerini oynatmayı düşünmüyor? Kaybedecek neleri kaldı ki!

* * *
Gökhan Gönül, Twitter'den açıklama yapıyor. "Emeğe saygı duyun!" O saygıyı 9 puan gerideyken Trabzon'a karşı duymayanlardan iste Gökhan kardeş!

* * *
Ufuk Ceylan sezonun en biçare magazin meraklısı seçildi.