Söz-lük!
Büyük bir keyifle yalanların çevrimini okurken gazetelerde.
Doğruluğun devrimini çok beklersiniz.
Şeref localarındaki adamların burunları egzos borusu olmuşsa. "Yumruğu kim attı?" sorusunun cevabı duman olmuş demektir.
Hakemler için ağlayanların yüksek ölçekli rantlar elde ettiği bir ülkede.
Bazı hakemlerin alçaklığı yüksek ökçelidir.
Futbolu saçma sapan bir oyun zanneden Ferrari'nin harddisc'i sizce kaç bardak viskiyle dolar?
Ve kaç dirsekle boşalır?
Şarjı biten başkanları prize sokmak, ancak bizim gibi ülkelere hastır.
Bu da bir yönetim biçimi sayılır.
Televizyonlar pozisyonları tartışmayı neden Sütlüce'deki mezbahalardan yapmıyor? Deli-kanlı yorumlarına yakışır!
Futbolun adaletini yırtanlar onu dikmeyi bilmelidir ama.
Yırtık rahibelerin hepsi aynı mayadan.
Az kanallı sesli toplum vardı.
Şimdi çok kanallı sessiz toplum var.
Eskiden sahada zarif adamlar vardı. Şimdi çığırtkanlar var!
Berbat bir ödeşme.
Ey futbolcu kardeş.
Allah'a söylemediğin yalanı, kendine de söyleme.
Hakemlere de
Daha fazla işlem, daha fazla ihanet.
Ey sevgili çocuklar!
Futbolun tezgahları siz doğmadan önce kurulmuştu.
Sadece tezgahtarlar değişiyor.
Medya her zaman kurban etmek için yaratır kahramanlarını.
Adaletsizlik de bir saltanattır.
Gün gelir futbol padişahlarının başına yıkılır..
Aşağıdaki satırlar, güzelliğiyle bir halt olduğunu zanneden ekranlardaki kadınlara aittir.
Yollar da pırıl pırıldır ama...
Altından kanalizasyon geçer.
Böyle bir ülkede yaşıyorsanız. Ya sifonu çekeceksiniz.
Ya da keyfini süreceksiniz bu düzenin.
* * *
SİHİR BİR YERE KADAR
Alex'in durduğu yerde bile ayaklarında ve kafasında pozisyon çeken özel bir güç var.
Buna "futbolla kan bağı" deniyor.
Onun zeytin dalından yapılmış bir ruhu var.
Terini alnına süren ama bir kez olsun çamura bulaşmayan bir adamdır Alex.
6 yıllık zamanın perdesinde, çocuklara en güzel filmleri o gösterdi.
* * *
İnsanlar ondaki güzellikleri anlatmaktan yoruldu da, o yorulmadı yeni güzellikler yaratmaktan.
Yenilgiye panzehir.
En sıkışık zamanlarda takımını rahatlatan başka birini gösterin bana?
* * *
Ama bazen Alex de yetmez olur.
Geçen sezonun son maçını hatırlayın.
Fenerbahçe'nin Trabzonspor karşısında kaybettiği şampiyonluk maçındaki Alex vuruşlarını. "100 kere vursa 99'u gol olur" diye yorumlanan ama gol olmayan vuruşları...
Futboldaki ruhsal enerjiye inanın.
Negatif enerjinin salgıladığı gücün, Alex gibilerinin vuruşlarını bile raydan çıkardığını görün.
O maçta hiçbir şey sebepsiz değildi.
O yüzden sonucu oluşturan sebeplerden birinin farkına varmak bile çok şey kazanmaktır.
* * *
BU DA BENİM İMZAM!
Ferrari'nin sahada kaldığı süre içinde kendisine uygulanan fiziki işkenceye karşı sergilediği performansı herkes alkışladı. İmza: Yıldırım Demirören.
* * *
Ferrari, yılda 2.5 milyon euro ücret alsın. Ahlaksızlık beşiğini tıngır mıngır sallasın.
Takımını yakma ayinlerinde mum yaksın.
Yetmezse saçına (!) kına yaksın.
Bütün bunlar onun hakkı sayılsın. Çünkü böyle adamları transfer ederken, yapılan anlaşmalarda kulüpler kayıtsız şartsız teslim.
O yüzden bu züppelik.
O yüzden takımını yakma gücünü kendinde bulan kudret!
Yani anlayacağınız. Ferrari'nin adamlık eşkaline uymayan hallerinin sebebi çoksa. Beşiktaş'ın beyaz gecelerden esmer acılara dönmesinin sebebi de çoktur.
Bu da benim imzam.
* * *
Sportmen...
Hakan Artış ve Yonca Oskay, nezih bir spor programı hazırlıyor. Cuma geceleri saat 22.00'de Skytürk'te yayınlanan programın adı Sportmen.. Bu gecenin konukları ralli sporunun başarılı bayan pilotu Burcu Çetinkaya ve co pilot Çiçek Güney. Onlarda ortalığı birbirine katma duygusu yok. Şehvetli cümleler ve pozisyon kadavralığı yok. Sporun centilmen ruhu var. Bilgilendirme, konukları onurlandırma ve zarafet var. Onlar kendilerine yakışan konuklarla, "Sportmen"ce mücadele ediyorlar. Birbirinin karbon kopyası
programlar arasında.
* * *
Dürüstlük darbesi
Eşcinsel olduğu gerekçesiyle hakemlik yapamayan Halil İbrahim Dinçdağ'ın Futbol Federasyonu aleyhine açtığı bir dava var.
10 bin TL maddi, 100 bin TL manevi tazminat davası "Federasyon yüzünden işsiz kaldım ve hiçbir işe kabul edilmiyorum" diyor.
Bunun adı dürüstlük darbesi.
Kendi özel durumunu "delikanlıca" açığa vuran birine ülkenin acımasız gerçekleri de vuruyor.
Eminim ki bu hakemin yöneteceği maçlar.
Kendilerine delikanlı süsü veren bir çok hakemden daha mert olurdu.
* * *
Başınız sağolsun
Evin annesini cennete yolcu eden. Dağ gibi adam Mahir Günok... Babasının ikiz ruhu Mert Günok...
Ve tüm Günok Ailesi'nin başı sağolsun.
* * *
Haftalık
Şenol Güneş'in zarafetini, Aykut Kocaman'ın medya gücüne tercih ettiğimiz zaman. Spor gazeteciliği başka boyuta geçecektir.
* * *
Niang'ın patlaması, Kazım'ın gidişiyle yakından ilgilidir.
Virüsten arınmak gibi.
* * *
Güngören Belediye takımının teknik direktörü Metin Altınay, bu sezon da mucizeler
yaratmayı sürdürüyor.
* * *
Galatasaray'ın sorunu futbol takımı değil. Yönetim.
İki Adnan'ın yönetimi!
* * *
Tolunay Kafkas'ı anlamak, futbol ve kulüp yönetimi adına çok şeyleri kazanmaktır. Özellikle gelecek
adına.
* * *
Güiza eski eşini ve çocuğunu kapıya koydu. 6 tane evi var ama
bir odalık adamlığı yok!
* * *
Tahkim tarihe karışıyor. Adalet de tarihe karıştı zaten.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.