28 Aralık 2010 | Salı

Sanık!

Ne zamanki Fenerbahçe futbol oynamaz.
Ne zamanki teknik direktör günahları dağ gibi büyür. Aziz Yıldırım devreye girer.
Hakemleri işaret eder, ya da birilerine saldırı başlatır.
Haklı olduğu zamanlar oldu. Fenerbahçe'nin haksızlığa uğradığı yıllarda, arkasında nasıl durduğumu tarih de inkar edemez. Beni okuyan Fenerbahçe taraftarları da...
Ama 3 yıl garantili şampiyonluk masallarının ardından Aziz Yıldırım ucuz sızlanmalara sığındıysa...
Ve yine aynı oyunu sahneliyorsa...
Karşı durmak bizim görevimizdir. Gerçek adalet bunu emreder çünkü.

Gazetelerde bir haftadır hakemlerden şikayetçi bir Aziz Yıldırım fotoğrafı görüyoruz.
Ne istiyorsunuz Aziz Bey?
Liderliğin Trabzonspor'dan alınıp size verilmesini mi? Emre Belözoğlu'nun hakemleri sahanın ortasında pataklayıp, maça devam etmesini mi?
60. dakikadan sonra sahada duramayacak hale gelen takımınızın, hakemlerin koltuk değnekleriyle ayakta kalmasını mı?
Takımını iyi yönetemeyen Aykut Kocaman'ın yerine, hakemlerin taktik vermesini mi?
Adalet istemediğiniz apaçık ortada.
Çünkü siz adil değilsiniz!
Ve ortalığı gerginleştirmenin baş sanıklarından birisiniz!

Bu takım kötü yönetiliyor.
Bu takım futbol oynamıyor. Aykut Kocaman bal gibi sizin günahınız.
Ve lütfen bir kez olsun, rakibinize saygı duyun. Bir kez olsun kendinizle hesaplaşın.

Devre arasında sahnelenen bu yaygaracı oyunun hedefi Trabzonspor.
O yüzden onları ikinci yarıda zor günler bekliyor.
Türkiye'deki medya sistemi, Bursaspor'un şampiyonluğundan beklediği getiriyi elde edemediği içindir ki, yeni bir Anadolu takımının şampiyonluğuna geçit vermek istemez. Fenerbahçe'yle birinci elden bağlantılı gazetelerin, sinsi düşleri dışa vurdu bile. Trabzonspor ikinci yarıda her türlü saldırıya hazır olsun.
Hem saha içinde, hem saha dışında.
Onların liderliğinden sıkıntı duyan sadece Aziz Yıldırım veAykut Kocaman değil.
Arkalarındaki güçler, futbol yorumcuları ve etkilemeye çalıştıkları düzenin piyonları.

Şenol Güneş'in hakkını vermekten korkan bir futbol medyası varken... Ben bu ülkede her türlü kalleşlikten korkarım.

17 yaşındaki çocukların bile sahada dövüldüğü bir ülkeyiz biz. Bakınız; Florya'daki Galatasaray Fenerbahçe U 17 maçı... Sahanın içinde 17 yaşındaki futbolculara tekme atmak, burnunu kırmak, kurşun atan teröristlerden farklı muamele görmezse şiddet yeni yılda da şenlikler düzenler.
Hâlâ yasa tasarısı çıkacak.
Birilerinin ölmesini bekliyorlar demek ki.

Unutmayın ki, sizler de oyuna dahilsiniz!
Dans yarışmalarına SMS çekeceğinize, devlet büyüklerine mail atın.
Kanınızı emen spor programlarına telefonla bağlanacağınıza, devlet büyüklerini arayın.
Bu soysuz düzende, sıra sizin çocuklarınıza gelecek çünkü.

Ayrıca taraftar diye aranıza giren hayvanlara suskun kalıyorsanız. Sizler de birer ruh teröristisiniz.
Bunlara göz yuman kulüp başkanlarınız, yazarlarınız ve şiddeti körükleyen o soysuz yorumcularınızla birlikte!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor