Kan bulutları

Sonuçlar göz boyamaya yetiyor olabilir ama... Fenerbahçe puan cetvelinde bir sıra daha yukarı çıkıyor diye, oynadığı futbola arka çıkmak gerekmiyor. "Taraftarın gözü arkada kalmasın, bu takımın önü açılıyor" demek hâlâ mümkün değil çünkü.

Karabük karşısında fark atılması gereken maçta, ikinci yarıdaki korkaklığın bonusu, Emenike'nin golü. Fenerbahçe takımının, oyunda bütünlük sağlamak gibi bir alışkanlığı yok.
Ama sezon başından beri, uyumlu bir uyumsuzluğu var.
Bunun adı kendine alışmak...
Hatalarında inat etmek.
Şimdi sahte övgülerin şefkatli kollarında uyutuluyorsa günahlar.
Ve toplanan puanların arasında gizlenmişse gerçekler. Fenerbahçe'de doğruyu bulmak biraz zaman alacaktır.
Dilerim ki, geç kalınmış bir zaman olmaz.

Peki, Fenerbahçe bu kadar kötü oynarken nasıl kazanıyor?
Cevap şıkları aşağıda...
a) Alex de Souza... b) Alex de Souza... c) Alex de Souza... d) Alex de Souza...
Birkaç yıl önce onun için kullandığım bir cümleydi. "Bütün olasılıkların bittiği yerde, Alex başlar..."
Fenerbahçe ve Alex arasındaki ilişki budur.
Futbol, hakemler, anarşi ve bilumum zorbalığın ayaklandığı berbat bir haftaydı Gördük ki, futbolumuz kana susamış.
Bu ülkede hiçbir şeyi değiştiremezsiniz ancak üzerini örtersiniz.
O da geçici olarak. Beşiktaş-Bursaspor maçında 7 yıl ara veren düşmanlık, kanlı bıçaklı gösteriye dönüştüyse... Dökülen kan, nedenlerin doğurduğu kaçınılmaz bir sonuçtur.
Yemin olsun, gerçek bir barışı, huzuru ve kardeşliği istemeyen sadece futbol teröristleri değil.
Sisteme maşalık eden gazeteler, televizyonlar ve hatta yöneticiler de işin içinde. Sizler bu televizyonları rehabilitasyon merkezi mi sanıyorsunuz? Para için her türlü yavşaklığa gebe kalan yorumcuları, kardeşlik doktoru mu sayıyorsunuz?
Ekrandaki pozisyon kadavraları için, dökülen kanın keyfini, gözlerinden anlamıyor musunuz?
Bıçakla, baltayla maça gelen adamlar, adi suçlar kapsamından çıkarılıp, en ağır cezalara mahkum edilmedikçe...
Onların arkasında duran ve tribünleri beleş biletle besleyen yöneticilik, imha edilmedikçe...
Ve en önemlisi de.
Futbol dilini en alt seviyeye indirip, hırboluğun diliyle yorum yapanların sesi kesilmedikçe...
Terör de bitmez, nefret de... Suskunluk sizleri yanıltmasın.
Kan topluyordur bulutlar.
Haftanın diğer gerçeklerine gelince.
Hakemler adına karanlık bir haftaydı.
Adaletin kalbini ezenler, üst katlardaki ilişkileri düzenlemekle yükümlü hissediyorlar kendilerini.
Hakemlik ayrıntılarda gizli.
Lütfen bir daha izleyin.
Hepinizin gözleri var, yüreği, vicdanı.
Sizlere yapılmasını istemediğiniz hataların, başka takımlara yapılmasından hoşnut oluyorsanız.
Siz de o hakemlerden birisiniz! Konuşma balonlarınız dolu, yolunuz açık olsun