Bitkisel hayat
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 21 Ağustos 2010, 00:00:45, Güncelleme: 21 Ağustos 2010, 02:42:13
Galatasaray'ın Karpaty önünde, yenilgi yerine geçen beraberliğinde gördük ki...
Bu takım ruhunu kaybetmiş.
Altyapıdan gelen gençlerle kazanılması gereken ruhu, şimdi zavallı adamlar korosu temsil ediyor.
Başarısızlığın sırrı, takımın içinde gizli. Sırt sırta vermeyen takımlarda.
Hançerler genelde sırta saplanır.
Adnan Polat, Sivasspor yenilgisini açılış maçında oynamaya bağlıyor.
İkinci başkanın kurduğu cümleler ağlıyor.
Durun da, kendinize bir şey söyleyin artık. Ali Turan'a, Serdar Özkan'a...
Bu adamlara nasıl olur da Galatasaray forması giydirdiğinizi sorun birbirinize.
***
Karpaty maçında Arda Turan'ın posası vardı. Arda'nın da gücü kalmadı zaten.
İki sezondur, Arda Turan'ın transfer haberleri havada uçuşuyor.
Bir gün önce Manchester United...
Son olarak Atletico Madrid...
Arkası yarın...
Her balonun bir iğnelik canı vardır ya, bunlar da öyle. Arda'nın transfer yalanlarıyla geçinen bir menajeri varken, Arda'nın apoletine yıldız takılmıyor.
Ama Arda'nın aklı takılıyor bu masallara.
Kendisini bir yandan Avrupa'nın görkemli takımlarında görüyor, öte yandan geçen yılı mumla arayan Galatasaray'ın biçare kadrosunun içinde ikilemler yaşıyor.
***
Her menajerin futbolcusuna bir yalan borcu vardır. Arda'nın menajerinin yüzlerce...
Oysa yalanın bir zarafeti yoktur.
Hele sistemli yalanların.
Ve bu tür menajerliğin de, futbolcunun yararına çalıştığını düşünmek, fazla iyimserliktir. Galatasaray, bu oyuna seyirci kaldığı içindir ki, masallara eşlik etmekten başka bir şey yapamıyor.
Yalanlar 3 günde enseleniyor.
Demir de tavında dövülmezse örseleniyor.
***
Galatasaray'daki bitkisel hayatı, sorunları kökünden kesecek bir adam halledebilir.
Ama o adam Adnan Polat da değil, Rijkaard da..
Belki Fatih Terim... Yanına Tugay Kerimooğlu...
***
Bu sezon da gördük ki, yabancı futbolcuların üzerine düşenler, günahlarının altında kalıyorlar.
Ama Yıldırım Demirören, iki önemli transferle kendini kurtardı. Quaresma, acayip bir adam.
Rakibi imha etmek için yaratılmış iki ayak ve takım arkadaşlarıyla kucaklaşmak için hazır bekleyen iki kol...
Herkesi ayağa kaldırmaya kararlı.
Sezon başından bu yana gösterdiği mücadele ruhu ve özel yeteneği sebebiyle... Quaresma için bir dakikalık saygı duruşu lütfen! HHH Avrupa kupalarındaki önemli diğer isim Trabzonsporlu Onur'du. Trabzonspor'un Liverpool karşısında tur umudunu yüksek tutan da oydu. Trabzon adına geceyi renklendiren de...
İngiliz medyasından görüş aldım. Onur, o geceden itibaren, İngiliz takımlarının göz hapsine alınmıştır.
***
Fenerbahçeli Niang da, kesinlikle takımına çok katkı sağlayacak bir resim çizdi.
Yürekten oynuyor.
Görüş açısı, at gözlüklü Fenerbahçe santrforlarının ötesinde.
***
Sahanın kenarında, çektirdiği resmin içinde oturan Aykut Kocaman bu sezon Avrupa'da siftah etmedi.
Hepimiz "PAOK Fenerbahçe ayarında değil" diyoruz ama... Fenerbahçe, bu PAOK'a bile yenildi. Aykut Kocaman, rövanş maçı için, son şifresini girsin.
Yoksa bu işin içinden çıkamayacak.
Bu takım ruhunu kaybetmiş.
Altyapıdan gelen gençlerle kazanılması gereken ruhu, şimdi zavallı adamlar korosu temsil ediyor.
Başarısızlığın sırrı, takımın içinde gizli. Sırt sırta vermeyen takımlarda.
Hançerler genelde sırta saplanır.
Adnan Polat, Sivasspor yenilgisini açılış maçında oynamaya bağlıyor.
İkinci başkanın kurduğu cümleler ağlıyor.
Durun da, kendinize bir şey söyleyin artık. Ali Turan'a, Serdar Özkan'a...
Bu adamlara nasıl olur da Galatasaray forması giydirdiğinizi sorun birbirinize.
Karpaty maçında Arda Turan'ın posası vardı. Arda'nın da gücü kalmadı zaten.
İki sezondur, Arda Turan'ın transfer haberleri havada uçuşuyor.
Bir gün önce Manchester United...
Son olarak Atletico Madrid...
Arkası yarın...
Her balonun bir iğnelik canı vardır ya, bunlar da öyle. Arda'nın transfer yalanlarıyla geçinen bir menajeri varken, Arda'nın apoletine yıldız takılmıyor.
Ama Arda'nın aklı takılıyor bu masallara.
Kendisini bir yandan Avrupa'nın görkemli takımlarında görüyor, öte yandan geçen yılı mumla arayan Galatasaray'ın biçare kadrosunun içinde ikilemler yaşıyor.
Her menajerin futbolcusuna bir yalan borcu vardır. Arda'nın menajerinin yüzlerce...
Oysa yalanın bir zarafeti yoktur.
Hele sistemli yalanların.
Ve bu tür menajerliğin de, futbolcunun yararına çalıştığını düşünmek, fazla iyimserliktir. Galatasaray, bu oyuna seyirci kaldığı içindir ki, masallara eşlik etmekten başka bir şey yapamıyor.
Yalanlar 3 günde enseleniyor.
Demir de tavında dövülmezse örseleniyor.
Galatasaray'daki bitkisel hayatı, sorunları kökünden kesecek bir adam halledebilir.
Ama o adam Adnan Polat da değil, Rijkaard da..
Belki Fatih Terim... Yanına Tugay Kerimooğlu...
Bu sezon da gördük ki, yabancı futbolcuların üzerine düşenler, günahlarının altında kalıyorlar.
Ama Yıldırım Demirören, iki önemli transferle kendini kurtardı. Quaresma, acayip bir adam.
Rakibi imha etmek için yaratılmış iki ayak ve takım arkadaşlarıyla kucaklaşmak için hazır bekleyen iki kol...
Herkesi ayağa kaldırmaya kararlı.
Sezon başından bu yana gösterdiği mücadele ruhu ve özel yeteneği sebebiyle... Quaresma için bir dakikalık saygı duruşu lütfen! HHH Avrupa kupalarındaki önemli diğer isim Trabzonsporlu Onur'du. Trabzonspor'un Liverpool karşısında tur umudunu yüksek tutan da oydu. Trabzon adına geceyi renklendiren de...
İngiliz medyasından görüş aldım. Onur, o geceden itibaren, İngiliz takımlarının göz hapsine alınmıştır.
Fenerbahçeli Niang da, kesinlikle takımına çok katkı sağlayacak bir resim çizdi.
Yürekten oynuyor.
Görüş açısı, at gözlüklü Fenerbahçe santrforlarının ötesinde.
Sahanın kenarında, çektirdiği resmin içinde oturan Aykut Kocaman bu sezon Avrupa'da siftah etmedi.
Hepimiz "PAOK Fenerbahçe ayarında değil" diyoruz ama... Fenerbahçe, bu PAOK'a bile yenildi. Aykut Kocaman, rövanş maçı için, son şifresini girsin.
Yoksa bu işin içinden çıkamayacak.