Katliam (1. Bölüm)
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 12 Nisan 2010, 20:30:07, Güncelleme: 13 Nisan 2010, 01:38:04
Günlerden cumartesiydi. İstanbul semalarında "Akbabalara yem olan Kartal'ın türküsü" çaldı. Etekleri zil çaldı adaletsizliğin. Hak arayışın telefonları çaldı bütün gece. Gecenin meçhul olmayan faili, meşgul çaldı yakaladılar! "Penaltı..."
***
Günlerden pazardı. Nasılsa her hakemin kalbinde boş bir mezar bulunur ya. Timsah yürüyüşünden rahatsız olan adamlar, sistemin krallarına yer açmak için, yeni bir mezar açtılar. Rakip futbolcu tarafından ceza alanı içinde "ellenmiş" bir pozisyonu diri diri gömdüler. "Penaltı..."
***
Ha organ mafyası organ çalıyor. Ha birileri emek çalıyor. Buna halk arasında kısaca "katliam" diyorlar.
Kaçaklar (2. Bölüm)
Gerekçe kabul etmeyen en anlamlı gerçektir. Bu ülkenin karanlık bir futbol ülkesi olduğu. Hataların hata olmaktan çıkıp, telafisi imkansız cinayetlere dönüşmesi.
***
Beşiktaş'ın Trabzonspor karşısında penaltısını yediler. Ligin son haftalarına girilirken, hakemler puan cetvelini belirleme hakkını, yine kendilerinde buldular Adalet kayıp. Nasılsa eskiden ayıp olan şeyler, ayıp değil artık. Hakemler için yapılan suç duyurularını dikkate almayanlar, hakemlerden daha suçludur. Sözüm Mahmut Özgener ve Oğuz Sarvan'adır. Çünkü verilmeyen penaltı, sadece rakibi değil, puan cetvelinin üst sıralarını da ilgilendiriyor.
***
Maçtan sonra Mustafa Denizli, "Hakemlerin verdiği cevaplar bana yetti" dedi. Bir ihtimal hakem Bünyamin Gezer özür diledi. Denizli'ye "Sizin hakem odasında ne işiniz vardı?" diye sorsak da... En azından onun hakemleri korkutamayacak kadar kibar olduğunu biliyoruz.
***
Böyle bir pozisyona "penaltı değil" diye ahkam kesen yorumcular vardı. Trabzonlu Egemen'in "Top elime değdi" açıklamasından sonra, "Biz buradan karar veremiyorsak, hakem nasıl karar versin?" deniyorsa... Böyle ikiyüzlü yorumculara bir sözüm var. O halde hakemleri niye tartışıyorsunuz? Pozisyon karhanelerinde, hakemler için niye şenlikli ölüm emirleri veriyorsunuz? Bu demektir ki... Bir pozisyon yetiyor, "adalet kaçaklarını" ele vermeye.
***
Görüyoruz ki... Bu ülkede büyük oynamak hoş karşılanmıyor. Alın terine, emeğe hürmet bile yok. Bursaspor gibi takımların şampiyon olması için, ipin üzerinde yürümesi yetmez. İpin altında da yürümesi gerekiyor. Gençlerbirliği maçında verilmeyen penaltının birçok açıklaması vardır. O yüzden bu sinsi sistemin, Bursaspor'a nasıl bir son yakıştıracağını çok merak ediyorum.
Final (3. Bölüm)
Merak etmeyin çocuklar. Hiçbir hakem cennete gitmeyecek.
***
Günlerden pazardı. Nasılsa her hakemin kalbinde boş bir mezar bulunur ya. Timsah yürüyüşünden rahatsız olan adamlar, sistemin krallarına yer açmak için, yeni bir mezar açtılar. Rakip futbolcu tarafından ceza alanı içinde "ellenmiş" bir pozisyonu diri diri gömdüler. "Penaltı..."
***
Ha organ mafyası organ çalıyor. Ha birileri emek çalıyor. Buna halk arasında kısaca "katliam" diyorlar.
Kaçaklar (2. Bölüm)
Gerekçe kabul etmeyen en anlamlı gerçektir. Bu ülkenin karanlık bir futbol ülkesi olduğu. Hataların hata olmaktan çıkıp, telafisi imkansız cinayetlere dönüşmesi.
***
Beşiktaş'ın Trabzonspor karşısında penaltısını yediler. Ligin son haftalarına girilirken, hakemler puan cetvelini belirleme hakkını, yine kendilerinde buldular Adalet kayıp. Nasılsa eskiden ayıp olan şeyler, ayıp değil artık. Hakemler için yapılan suç duyurularını dikkate almayanlar, hakemlerden daha suçludur. Sözüm Mahmut Özgener ve Oğuz Sarvan'adır. Çünkü verilmeyen penaltı, sadece rakibi değil, puan cetvelinin üst sıralarını da ilgilendiriyor.
***
Maçtan sonra Mustafa Denizli, "Hakemlerin verdiği cevaplar bana yetti" dedi. Bir ihtimal hakem Bünyamin Gezer özür diledi. Denizli'ye "Sizin hakem odasında ne işiniz vardı?" diye sorsak da... En azından onun hakemleri korkutamayacak kadar kibar olduğunu biliyoruz.
***
Böyle bir pozisyona "penaltı değil" diye ahkam kesen yorumcular vardı. Trabzonlu Egemen'in "Top elime değdi" açıklamasından sonra, "Biz buradan karar veremiyorsak, hakem nasıl karar versin?" deniyorsa... Böyle ikiyüzlü yorumculara bir sözüm var. O halde hakemleri niye tartışıyorsunuz? Pozisyon karhanelerinde, hakemler için niye şenlikli ölüm emirleri veriyorsunuz? Bu demektir ki... Bir pozisyon yetiyor, "adalet kaçaklarını" ele vermeye.
***
Görüyoruz ki... Bu ülkede büyük oynamak hoş karşılanmıyor. Alın terine, emeğe hürmet bile yok. Bursaspor gibi takımların şampiyon olması için, ipin üzerinde yürümesi yetmez. İpin altında da yürümesi gerekiyor. Gençlerbirliği maçında verilmeyen penaltının birçok açıklaması vardır. O yüzden bu sinsi sistemin, Bursaspor'a nasıl bir son yakıştıracağını çok merak ediyorum.
Final (3. Bölüm)
Merak etmeyin çocuklar. Hiçbir hakem cennete gitmeyecek.