Şaşırmadım!
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 22 Mart 2010, 20:25:45, Güncelleme: 23 Mart 2010, 01:13:42
Galatasaray'ın Trabzonspor'a yenilmesi, üst katlarda yeni bir şenlik havası estirdi. Büyük kulüplerin "ağlama ekiplerini" şimdi seyredin. Şampiyonluk yolundaki taşları temizleyecek hakem siparişlerini... Görünürde hiçbirinin de Bursaspor'un şampiyon olmasına itirazları yok. Ama "kendilerinden sonra!" Büyük olmanın şartı bunu emrediyor. O yüzden, hiçbir sportif değeri olmayan hesapların, yıllardır onların yaşam biçimi olmasına hiç şaşırmadım.
***
Ellerinde kaybedecek puan kalmayan Fenerbahçe'nin, Gaziantepspor karşısında tek çaresi vardı: Kazanmak. Gözleri futbola doyurmadılar ama galibiyete buyurdular. Eleştirilerden tahrip olmuş bir takımın, galibiyete tahrik olmasına hiç şaşırmadım. Bunun adı liderlik adına, hoş bir esinti.
***
Aziz Yıldırım'ın futbolcuların günahlarını hakemlerin üzerine boca etmesi ilk değil. Aziz Yıldırım'ın hakkı olmayanın peşine takılması da son olmayacak. Gaziantepspor maçının devre arasında, Kuddusi Müftüoğlu'na gidip, "adam gibi hakemlik" yap diyen bir başkanı, "sportmenliğe davet edecek" birileri bulamadığıma şaşırmadım. Olayın gözlemciler tarafından görülmemesine hiç şaşırmadım!..
***
Bir golle, yeni anlamlar yüklemek bizlere hastır. Ayaklarının dibine düşen pozisyonları harcamaktan sanık olan Güiza bile, Gaziantep maçında, ipiyle kuyuya inilecek adam resmi çizmez mi! Buna da şaşırmadım. Ay'ın görünen tarafına bakar insanlar. Karanlık tarafına değil.
***
Türk futbol medyası Şenol Güneş'i yeniden keşfediyor. Pazar günkü Şenol Güneş, Kore'ye giden Şenol Güneş'in doğru anlaşılanı mıydı? Yoksa, yanlış anlaşılmış bir adamın, "karşı taarruz" başlatanı mı? Her parçası diğerini tamamlayan bir Trabzonspor gördüğüm için şaşırmadım. Şenol Güneş'in olduğu yerde, devrimi de bulacağımı bildiğim için.
***
Trabzonspor kalecisi Onur, haftanın en önemli ismiydi. Kalesinde; güvensizliğe kurban edilen yerli kaleciler aşkına büyüdü. Yabancılara kaleleri teslim edip, yerlileri talan eden sistemde, Onur gibi kalecilerin, ayakta kalmak için, ya Şenol Güneş gibi hocalara ihtiyacı vardır. Ya da ağzıyla kuş tutmak gibi hünerleri olması gerekiyor.
***
Trabzon'da skor değişse, bütün kalemler Galatasaraylı Dos Santos'u koyacak yer bulamazdı. Santos özellikle ikinci yarıda muhteşem oynadı. Adam genç, adam zıpkın gibi. Ama Arda Turan'ın yokluğunu bile, Santos'un varlığına armağan edenleri okuyunca, hiç şaşırmadım.
***
Büyüklerin diktatörlük kurduğu bu karanlık ve adaletsiz ülkede, Bursaspor'un şampiyon olmasını çok istiyorum. Hem de bir Bursaspor taraftarı kadar. Yüreğimde taşıdığım bu duygular için "mülkiyet hakkı vergisi" beyan edilirse. Hiç şaşırmam, öderim. Vergilerini bile ödemeyen büyük kulüplere inat.
***
Ellerinde kaybedecek puan kalmayan Fenerbahçe'nin, Gaziantepspor karşısında tek çaresi vardı: Kazanmak. Gözleri futbola doyurmadılar ama galibiyete buyurdular. Eleştirilerden tahrip olmuş bir takımın, galibiyete tahrik olmasına hiç şaşırmadım. Bunun adı liderlik adına, hoş bir esinti.
***
Aziz Yıldırım'ın futbolcuların günahlarını hakemlerin üzerine boca etmesi ilk değil. Aziz Yıldırım'ın hakkı olmayanın peşine takılması da son olmayacak. Gaziantepspor maçının devre arasında, Kuddusi Müftüoğlu'na gidip, "adam gibi hakemlik" yap diyen bir başkanı, "sportmenliğe davet edecek" birileri bulamadığıma şaşırmadım. Olayın gözlemciler tarafından görülmemesine hiç şaşırmadım!..
***
Bir golle, yeni anlamlar yüklemek bizlere hastır. Ayaklarının dibine düşen pozisyonları harcamaktan sanık olan Güiza bile, Gaziantep maçında, ipiyle kuyuya inilecek adam resmi çizmez mi! Buna da şaşırmadım. Ay'ın görünen tarafına bakar insanlar. Karanlık tarafına değil.
***
Türk futbol medyası Şenol Güneş'i yeniden keşfediyor. Pazar günkü Şenol Güneş, Kore'ye giden Şenol Güneş'in doğru anlaşılanı mıydı? Yoksa, yanlış anlaşılmış bir adamın, "karşı taarruz" başlatanı mı? Her parçası diğerini tamamlayan bir Trabzonspor gördüğüm için şaşırmadım. Şenol Güneş'in olduğu yerde, devrimi de bulacağımı bildiğim için.
***
Trabzonspor kalecisi Onur, haftanın en önemli ismiydi. Kalesinde; güvensizliğe kurban edilen yerli kaleciler aşkına büyüdü. Yabancılara kaleleri teslim edip, yerlileri talan eden sistemde, Onur gibi kalecilerin, ayakta kalmak için, ya Şenol Güneş gibi hocalara ihtiyacı vardır. Ya da ağzıyla kuş tutmak gibi hünerleri olması gerekiyor.
***
Trabzon'da skor değişse, bütün kalemler Galatasaraylı Dos Santos'u koyacak yer bulamazdı. Santos özellikle ikinci yarıda muhteşem oynadı. Adam genç, adam zıpkın gibi. Ama Arda Turan'ın yokluğunu bile, Santos'un varlığına armağan edenleri okuyunca, hiç şaşırmadım.
***
Büyüklerin diktatörlük kurduğu bu karanlık ve adaletsiz ülkede, Bursaspor'un şampiyon olmasını çok istiyorum. Hem de bir Bursaspor taraftarı kadar. Yüreğimde taşıdığım bu duygular için "mülkiyet hakkı vergisi" beyan edilirse. Hiç şaşırmam, öderim. Vergilerini bile ödemeyen büyük kulüplere inat.