Özhaseki'nin başkaldırısı
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 11 Şubat 2010, 22:59:23, Güncelleme: 12 Şubat 2010, 00:36:40
Mehmet Özhaseki, aslında şunu demeye getiriyor. "Bırakın da, namuslu mücadele edelim." "İzin verin de, futbol konuşsun." "Gözyaşı musluklarınızı kapatın" diyor. "Değerlerimizi yüksek gerilim hatlarında katletmenizden bıktık." "Sizlerin yaptığını, bizlere yaptırmayın!" diyor. "Sizlerin çığırtkanlıklarınıza aynı tonda cevap vermiyor olabiliriz ama." "Suskun olabiliriz ama..." "Hiçbirimiz ahmak değiliz" diyor.
O yüzden kazanamayınca kendilerini kaybeden büyük takımların yöneticilerini insafa çağırıyor. Sportmenliğe. Helalinden dava adamlığına. Özhaseki'nin başkaldırısında ince bir anlam var. "Kazanırken büyük olmayı beceriyorsunuz da, biraz da kaybederken büyük olun" diyor.
Bunu kime söylüyor? Gözleri şampiyonluktan başka bir şey görmeyenlere. Başları sıkışınca hakemleri işaret edip, rakip futbolcuların mücadele gücünün belini kıranlara. Çünkü hepimiz biliyoruz ki... Bu ülkenin kendine yakışan bir sistemi vardır. Siyaset futbolun içindedir, futbol siyasetin koynunda. Burası üçüncü dünya ülkesidir. Burada adaleti mumla ararsınız.
O yüzden "Üç Büyükler" diye bir şey icat edilmiş, diğerlerinin büyümesinin önü kesilmiştir. Onlar vergi borçlarını devlete ödetmişler. Onlar kendileriyle uğraşmanın bedelini pahalıya ödetmişlerdir. Medya arkalarındadır. Sistem arkalarındadır. O yüzden ülkemizin ömrü, onların arkalarında bıraktıkları izleri temizlemekle geçiyor. Başka meselesi yokmuş gibi.