Hükümsüz
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 23 Kasım 2009, 21:00:00, Güncelleme: 15 Temmuz 2010, 16:29:57
Hafta sonunda gördük ki... Fenerbahçe'nin 8 maç üst üste kazanmasının... Beşiktaş'ın kayıplar denizinde boğuldu sanılmasının... Galatasaray'ın yalandan görkeminin. Ligde bir hükmü yokmuş. Beşiktaş, bir galibiyetle, her şeyi başa sardı. Bilinir ki, "Bir Kartal, çağrıldığı randevuya asla gecikmez!"
***
Cumartesi gecesi Fenerbahçe'nin kazanması rivayetti. Beşiktaş'ın inancı her şeye yetti. Derbi maçlarının ataları şöyle der: "Maçtan önce galibiyet rüyası görmekle, maçta uyuklamak arasında fark vardır." Cumartesi gecesinin farkı 3 goldü.
***
Daum, insanlarla eğleniyor galiba. "Bu takıma bir santrfor sakladım, arayın bulun!" Cevap şıkları. a. Kazım b. Alex c. Santos d. Hiçbiri. O santrfor, sahanın içinde de kendini aradı. Gören varsa söylesin.
***
Fenerbahçe'de Alex'i imha ettikten sonra, takımın da beli kırılıyor. Peki, Alex'in kaybolduğu bir maçta, galibiyete muavinlik edecek birileri çıkmaz mı? Çıkmıyor! Ama canı çıksa huyu çıkmayan adamlar, böyle maçlarda öne çıkıyor! Emre Belözoğlu ve Kazım Kazım. İki kişilik intihar kolonisi. Onlara hakemle cebelleşme ruhsatını, kendi yöneticileri geçen yıl törenle verdi. Onlar da karşılığını veriyor.
***
Kazım, ülkenin en şımarık adamı. Beyefendi erotizm sembolü! Elindeki formayı öpüp alnına götürmekle, o formanın içine yürekli bir beden sokmak arasında koca bir yol var. Maçtan önce rakibi aşağılayan söylemlere eşlik etmek, hoşuna gidiyorsa. Maçın içinde sinirlerine hakim olmak da, profesyonelliğin kitabında var.
***
Beşiktaş, harika bir hafta yaşadı. Fenerbahçe'nin İnönü Stadı'ndaki 4 yıllık tufanını yok edecek, her türlü tedbir alınmıştı ve karşı saldırı planı da başarılıydı. Onlar yeni bir tarz yaratacaklarına, klasik hallerini hayata geçirdiler. "Disiplini..." Fink maçın adamıydı. Hem kelepçe, hem çilingir. O vuruşunun gol olması gerekirdi ve oldu. O görüntü de, bütün gözlerin birleştiği, haftanın fotoğrafı oldu.
***
Rijkaard kritik maçların hiçbirinde yok. Futbolcunun üzerindeki baskıyı mazeret olarak gösteren bir teknik adamın, böyle gecelerde "hamal" olması gerektiğini biz öğretemeyiz. Rakip takımların kendi halindeki yerli hocaları bir güzel öğretiyor çünkü!
***
Trabzon'da, Kasımpaşa maçındaki kundaklama söylentilerine karşılık beklenen oldu. Minyatür bir ihtilal! Bazen yarayı kaşımak ve kanatmak gerekir. Gerçek teşhis ve tedavi için. (<ı>Not: Şike cenneti Türkiye'de, dünyadan haberi olmayan Mahmut Özgener için, şikayet dilekçemi cami avlusuna bıraktım. Belki bir hayırsever okur.)
***
Cumartesi gecesi Fenerbahçe'nin kazanması rivayetti. Beşiktaş'ın inancı her şeye yetti. Derbi maçlarının ataları şöyle der: "Maçtan önce galibiyet rüyası görmekle, maçta uyuklamak arasında fark vardır." Cumartesi gecesinin farkı 3 goldü.
***
Daum, insanlarla eğleniyor galiba. "Bu takıma bir santrfor sakladım, arayın bulun!" Cevap şıkları. a. Kazım b. Alex c. Santos d. Hiçbiri. O santrfor, sahanın içinde de kendini aradı. Gören varsa söylesin.
***
Fenerbahçe'de Alex'i imha ettikten sonra, takımın da beli kırılıyor. Peki, Alex'in kaybolduğu bir maçta, galibiyete muavinlik edecek birileri çıkmaz mı? Çıkmıyor! Ama canı çıksa huyu çıkmayan adamlar, böyle maçlarda öne çıkıyor! Emre Belözoğlu ve Kazım Kazım. İki kişilik intihar kolonisi. Onlara hakemle cebelleşme ruhsatını, kendi yöneticileri geçen yıl törenle verdi. Onlar da karşılığını veriyor.
***
Kazım, ülkenin en şımarık adamı. Beyefendi erotizm sembolü! Elindeki formayı öpüp alnına götürmekle, o formanın içine yürekli bir beden sokmak arasında koca bir yol var. Maçtan önce rakibi aşağılayan söylemlere eşlik etmek, hoşuna gidiyorsa. Maçın içinde sinirlerine hakim olmak da, profesyonelliğin kitabında var.
***
Beşiktaş, harika bir hafta yaşadı. Fenerbahçe'nin İnönü Stadı'ndaki 4 yıllık tufanını yok edecek, her türlü tedbir alınmıştı ve karşı saldırı planı da başarılıydı. Onlar yeni bir tarz yaratacaklarına, klasik hallerini hayata geçirdiler. "Disiplini..." Fink maçın adamıydı. Hem kelepçe, hem çilingir. O vuruşunun gol olması gerekirdi ve oldu. O görüntü de, bütün gözlerin birleştiği, haftanın fotoğrafı oldu.
***
Rijkaard kritik maçların hiçbirinde yok. Futbolcunun üzerindeki baskıyı mazeret olarak gösteren bir teknik adamın, böyle gecelerde "hamal" olması gerektiğini biz öğretemeyiz. Rakip takımların kendi halindeki yerli hocaları bir güzel öğretiyor çünkü!
***
Trabzon'da, Kasımpaşa maçındaki kundaklama söylentilerine karşılık beklenen oldu. Minyatür bir ihtilal! Bazen yarayı kaşımak ve kanatmak gerekir. Gerçek teşhis ve tedavi için. (<ı>Not: Şike cenneti Türkiye'de, dünyadan haberi olmayan Mahmut Özgener için, şikayet dilekçemi cami avlusuna bıraktım. Belki bir hayırsever okur.)