Sıfıra sıfır

Beşiktaş, tarihinin en kötü günlerinden birinde yakalıyor Manchester United'ı. İngiliz takımının bastonu eksik. Kazanmamak için bütün şartlarını seferber etmişler. Krallar kravatıyla maç izliyor. Oynayanlar da keyifsiz. "Buyrun" demelerine gerek yok, ağzı var dili yok hiçbirinin. Orta alandaki zeki üçlemeleri Premier Lig'e saklamışlar. Rakip kale önünde çoğalmayı da ertelemişler. Ama Beşiktaş, böyle bir Manchester United karşısında, köşe atışları kazanmaktan öteye gidemiyor. Adam gibi tek pozisyonu yok. Ama Beşiktaş, kazanması için bütün şartların oluştuğu bir ortamdan yenik ayrılıyor. Ertesi günü gazetelere bakıyorum, sayfalar kahramanlık öyküleriyle süslü. Beşiktaş öyle bir oynamış ki, tarih kitaplarında boş yer kalmamış! Ne yapmış Beşiktaş? Orta alanda ayaklarında pozisyon geveleyen bir sisteme eşlik etmiş. Demode adam Nobre'ye umut bağlamış. Serdar'dan mucize beklemiş. Rakip kale önünde çoğalır gözükmüş de, pozisyonlarda azaldıkça azalmış. Ne yapmış Beşiktaş? En zayıf anında yakaladığı bir futbol devinin karşısında koşmuş, çabalamış. Onu da yapsın artık. Büyük düşünen bir takım, böyle bir maçı kaybeder mi? Manchester'ın büyüklüğü burada. Yenildiğimiz için duyduğumuz gururu, Manchester takımı kazandığı için duymuyorsa, ortada bir aciz bir gerçek duruyor demektir. Eğer gecenin gururlanacak bir yanı varsa, sadece Beşiktaş taraftarının görkemli gösterisidir.
***
Yenilmek, yenilgiyi anlamaktan daha kolaydır. O yüzden "Biz niye yenildik?" diye hesap sormayı reddedenler, "Kahramanca yenildik" diyerek süslü bir teselli ürettiler. Beşiktaş'ı övgülere boğan gecenin ardından, ayrıntıları birleştirip görüntüyü oluşturdum. Sıfıra sıfır, elde var sıfır! Mustafa Denizli'nin Şampiyonlar Ligi'nde çektiği sıfır da caba! Büyüklük haykırışlarının yankılandığı bir ülkede, böylesine biçare bir yenilgi bile, neden gururla okşanıyor acaba? Bunu büyük düşünenlere soracağım! Kahramanlar geçidinde (!) selam duranlara değil!
* * *
Belediye takımlarının bütün hesapları kontrol edilmelidir. Halkın elektrik ve su parasıyla yapılan spora, bir de politika karıştırılıyorsa. O belediyelerin yargılanması gerekir. Ama hakukun iktidar olduğu ülkelerde...