Futbol sofrası
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 24 Ağustos 2009, 22:46:53, Güncelleme: 15 Temmuz 2010, 16:28:28
Şu sıralar en renkli takım Galatasaray. Rakip kale önünde rahmet olup yağıyorlar. Gol yemenin bile tedirgin edici yanı kalmadı Galatasaray tribünlerinde. Kayserispor'un bir ara direnç gösteren hali vardı ama böylesine görkemli bir gücün karşısında durmak onların harcı değildi. Orta alan eğildi, forvet eğildi. Yemediklerini kazanç saydılar.
***
Elano muhteşem bir açılış yaptı. Baktım da, ayaklarından sihir damlıyordu, burnundan ter. Menzile girdiğinde müthiş vurdu da, bir ok boş bulduğu yere uzandı sanki. Haftanın en çok kullanılan cümlesiydi... "Elano'nun golünü gördünüz mü?"
***
Arda üç maçtır büyülü ışıltılar saçıyor. "Arkası yarın oyunları" gibi. Her maç önceki güzelliklerin devamıyla dolu. Pozisyonların merkez üssü de o... Kaptanlık bandı, onda birçok şeyi ikiye katlamış.
***
Galatasaray defansında iki uzun adam var, içten oynadıklarına şüphe yok. Ama hatalar güvertesinde Gökhan Zan ve Servet'in isimleri yazıyor. Servet'in ilk goldeki pozisyon duruşunu yeniden izleyin. Ayrıca ilk yarıda bütün kafa toplarını rakip santrfor aldı. Galatasaray'da defansın açıklarını kapatacak o kadar çok can yeleği varken, böyle uyarıların şimdilik pek hükmü olmaz. Çünkü "Birimiz hepimiz için" duygusu, şu sıra en çok Galatasaray'da hakim.
***
Rijkaard'ın duruşu ve ciddiyeti, emniyet kilidi gibi görünüyor ama yine de ligin daha başı. Garantili mesajlar kadar, takımları vuran başka bir tehlike yoktur. Çünkü futbolda gördükleriniz gerçektir. Görmedikleriniz daha gerçek.
***
Beşiktaş, Ankara'da gamsız adamlar sergisindeydi. Kazanmak için kılını bile kıpırdatmadı. Beşiktaşlı bir arkadaşım, maçtan sonra kendi takımını harika özetledi. "Beşiktaş, geçen yıl da futbol oynamıyordu, bu yıl da. Ama geçen yıldan bir farkları var. Geçen yıl açlardı, bu yıl toklar!"
***
Galatasaray'ın nokta transferlerine karşılık, Beşiktaş'ın transferleri içler acısı. Nihat Kahveci'nin bencillik krizi bir yana, aşamadığı kompleksleriyle yoğrulacağı günler de yakın. Tükenmiş adamlara suni tenefüs yapmak, Beşiktaş için kaçınılmaz bir hizmet olduysa. Çöpe atılan paraların hesabını soran yöneticiler ufukta bile görünmüyorsa. Yıldırım Demirören ve Mustafa Denizli için, ufukta görünen gerçeklerin anonsunu verebilirim. "Talih de bir saltanattır ve gün gelir, insanın başına yıkılır!"
***
Trabzonspor şokta. Sivasspor maçıyla yapılan iyi başlangıcın arkası kof çıktı. Geçen yılki hatalarını onarmayı reddeden bir takımın, kaderini iplik iplik giyinmesi de gecikmedi. Hatalarında inat edenlerin kıyameti yakın olur. O yüzden, bazen eleştirilerin kıymetini bilmek gerekiyor.
***
Elano muhteşem bir açılış yaptı. Baktım da, ayaklarından sihir damlıyordu, burnundan ter. Menzile girdiğinde müthiş vurdu da, bir ok boş bulduğu yere uzandı sanki. Haftanın en çok kullanılan cümlesiydi... "Elano'nun golünü gördünüz mü?"
***
Arda üç maçtır büyülü ışıltılar saçıyor. "Arkası yarın oyunları" gibi. Her maç önceki güzelliklerin devamıyla dolu. Pozisyonların merkez üssü de o... Kaptanlık bandı, onda birçok şeyi ikiye katlamış.
***
Galatasaray defansında iki uzun adam var, içten oynadıklarına şüphe yok. Ama hatalar güvertesinde Gökhan Zan ve Servet'in isimleri yazıyor. Servet'in ilk goldeki pozisyon duruşunu yeniden izleyin. Ayrıca ilk yarıda bütün kafa toplarını rakip santrfor aldı. Galatasaray'da defansın açıklarını kapatacak o kadar çok can yeleği varken, böyle uyarıların şimdilik pek hükmü olmaz. Çünkü "Birimiz hepimiz için" duygusu, şu sıra en çok Galatasaray'da hakim.
***
Rijkaard'ın duruşu ve ciddiyeti, emniyet kilidi gibi görünüyor ama yine de ligin daha başı. Garantili mesajlar kadar, takımları vuran başka bir tehlike yoktur. Çünkü futbolda gördükleriniz gerçektir. Görmedikleriniz daha gerçek.
***
Beşiktaş, Ankara'da gamsız adamlar sergisindeydi. Kazanmak için kılını bile kıpırdatmadı. Beşiktaşlı bir arkadaşım, maçtan sonra kendi takımını harika özetledi. "Beşiktaş, geçen yıl da futbol oynamıyordu, bu yıl da. Ama geçen yıldan bir farkları var. Geçen yıl açlardı, bu yıl toklar!"
***
Galatasaray'ın nokta transferlerine karşılık, Beşiktaş'ın transferleri içler acısı. Nihat Kahveci'nin bencillik krizi bir yana, aşamadığı kompleksleriyle yoğrulacağı günler de yakın. Tükenmiş adamlara suni tenefüs yapmak, Beşiktaş için kaçınılmaz bir hizmet olduysa. Çöpe atılan paraların hesabını soran yöneticiler ufukta bile görünmüyorsa. Yıldırım Demirören ve Mustafa Denizli için, ufukta görünen gerçeklerin anonsunu verebilirim. "Talih de bir saltanattır ve gün gelir, insanın başına yıkılır!"
***
Trabzonspor şokta. Sivasspor maçıyla yapılan iyi başlangıcın arkası kof çıktı. Geçen yılki hatalarını onarmayı reddeden bir takımın, kaderini iplik iplik giyinmesi de gecikmedi. Hatalarında inat edenlerin kıyameti yakın olur. O yüzden, bazen eleştirilerin kıymetini bilmek gerekiyor.