Cesur yürek
Öyle bir maç ki, Beşiktaşlı'ya da Trabzonlu'ya da sorsan "Kötü oynadık" der. Öyle bir hakem üçlüsü ki, gol düdükleri dışında neredeyse her önemli kararları yanlış.
Ve böyle bir tablodan çok önemli bir İnönü zaferi çıkararak zirve inadını sürdüren bir mütevazı kadro.
Şurası kesin, Trabzonspor'daki düşüş tersine dönmüş değil. Fiziki ve mental anlamda ciddi sıkıntılar devam ediyor.
Takım savunması ilk yarının çok gerisinde.
Fizik ve mental yetersizliği en belirgin olan halka da takımını 10 kişi bırakıyor.
Futbolda bir çok şeyi şans belirliyor.
Kırk yıldır izlerken şansı hiç yanında görmediğim bordo-mavililer bu sezon ilk kez şans meleğiyle pek sıkı fıkı.
Çok iyi bir teknik adamlık kariyeri olmasına rağmen hak ettiğinin yine de gerisinde kalan Güneş bu kez başaracak mı ne!
Hayati bir galibiyet aldı
Maçı teknik olarak yorumlamak bu kez gerçekten anlamsız.
Zira oyunun gidişatından beklenmeyen bir sonuç çıktı ortaya ve bunu teknik adamların hataları ya da hamleleri değil, futbolun ta kendisi belirledi.
Ancak Trabzonspor açısından takım savunmasının artık kendine gelmesi gereği bir kez daha ortaya çıktı.
Orta sahadan başlayan hatalar, Jaja'nın vurdumduymaz tavrı nedeniyle Selçuk ve Colman'ın perişan oluşu, beklerle stoperlerin arasına çok tehlikeli toplar atılmasına neden oluyor.
Rakibin getirdiği her top, pozisyon olmasa bile heyecan yaratıyor.
Maçtan önceki yazımızda İstanbul'un 3 büyük maçından galibiyetler çıkarmanın şampiyonluk için çok önemli olduğunu söylemiştik.
Uzun zaman sonra böyle bir sonuç çıktı İnönü'den. Tarihi bir geri dönüş olabilir bu.
Oyun genel anlamda ne denli yetersiz kalırsa kalsın, hem skor ve hem de oyuncu sayısı olarak geriden gelerek edinilen bu sonuç takdiri hak eder.
Bir de tabii, Burak'ın asla teslim olmayan o cesur yüreği.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.