Adaptasyon komitesi
Transfer, temelde bir organ naklidir. Sadece operasyonun başarılı olması yetmez; ondan önce çok iyi bir araştırma ve planlama yapmak, sonrasında da belli önlemleri ve destekleri sürdürmek hayati önem taşır.
Çok iyi bir oyuncu alırsınız, ancak uyum sorunu yaşar. Onu aşar, hayatındaki yeni gelişmeler yeni ihtiyaçları ve çözüm gereksinimlerini beraberinde getirir.
Eşinden ayrılır, yeniden evlenir; çocukları büyür okul gerekir. Transferi bir kere yaptınız mı, artık tüm sürecin sorumlususunuz demektir. Yabancı transferi daha da zor bir operasyon, daha sıkıntılı bir süreçtir. Din, dil, çevre, iklim, mutfak hatta tuvalet alışkanlıkları bile farklıdır. Yirmili yaşlardaki insanların tüm bu değişime uyum sağlaması kolay değildir.
Hele altyapıda psikolojik bir aksama varsa.
Hele de transfer olunan kent Trabzon gibi bazı altyapısal eksiklikleri olan bir yerse...
Aslında bu sorunlar sadece Teofilo ve Trabzonspor için değil, dünyadaki tüm kulüpler ve oyuncular için geçerlidir. Simon Kuper ve Stefan Szymanki, Türkçe'ye Futbolun Şifreleri olarak çevrilen Soccernomics adlı kitaplarında bu konulara değinirler: "Milyonlarca dolar ödenen oyunculara gittikleri yeni ülkede futbol sahası dışında hemen hiç yardımcı olunmayışına akıl erdirmek çok zor ama gerçek. 44 milyon dolara Marsilya'dan Chelsea'ye gelen Drogba'yla bile hiçbir yöneticinin ilgilenmeyişi, bunun çarpıcı örneklerinden biri." Dünyanın en başarılı oyuncularından birinin dünyanın en modern kentlerinden birindeki sıkıntısından söz ediyoruz yani. Zor iş yabancı transferi.
Kabul etmek iyilik mi olur?
Gutierrez ailesinin fotoğrafına içi sızlayan Cemal Ersen kardeşim çok insancıl bir yaklaşımla "Karşımızda çaresiz, mantıklı düşünemeyen, çocuk denecek yaşta önemli sorumluluklar üstlenmiş, farklı bir kültür ve yaşam biçimine uyum sağlamaya çalışan bir insan var. Onu kazanalım, büyüklük böyle bir şey" demiş, ki yakışan bir yorumdur.
Peki, Teo'yu geri kabul etmek kendisine yapılacak bir iyilik mi olacaktır? Yoksa onun gibi psikolojik altyapısı sorunlu bir genç adamın, kariyerini anadili konuşulan, anavatanına daha benzer bir ülkede devam etmesi mi daha doğrusudur?
Uzman sorusu, değil mi!
Nihayetinde Trabzon, Teo'nun hayatının vazgeçilmezi değil. Teo ise Trabzonspor için bir ayrıntı. Allah onun gönlüne göre versin.
Kurum içinse, her olaydan bir ders çıkarmak gerek. Daha az yabancı transferi, daha derin araştırma, daha az heyecanlı bir transfer süreci...
Ve belki en önemlisi, kentin dil bilen, dünyayı tanıyan sakinlerinden oluşturulacak bir yabancı oyuncu adaptasyon komitesi...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.