Hakan Kulaçoğlu

Hakan Kulaçoğlu

28 Ekim 2010 | Perşembe

Neden bekleyelim?

Tekrarlamak zorunda kalıyoruz: "Kazanan takım bozulmaz" ifadesi bir doğruluğu yansıtmaz. Kaybeden takım zaten kendiliğinden bozulur; asıl hamle, kazanan 11'i revize edip daha iyisini sahaya sürebilmektir.
Hadi bozmadan çıkıldı. Oyun tutturulamadığı, orta sahadan bir ürün çıkmadığı, üstelik çift ön libero gibi bir sisteme rağmen rakibin burayı rahat geçebildiği görüldü.
Neden gol atmayı daha önce düşünmeyeyim, neden Gençlerbirliği'nin golünü bekleyeyim?
Hadi biraz geciktim, neden devre arasına kadar sabredeyim?
Ben bu soruların yanıtlarını almakta güçlük çekiyorum doğrusu. Sadece Trabzonspor veya Şenol hoca için değil, futbolumuzun tüm ögeleri için durum aynı.
Maç başlamış, dakikalar geçmiş ve işler planladığınız şekilde gitmiyorsa, hafta içi ne kadar iyi hazırlandığınız, rakibinizi ne denli doğru analiz ettiğiniz "maalesef" önemli değildir. Her türlü hazırlığa rağmen bir fiziksel ve/veya kimyasal uyuşmazlık var demektir. Bunu artık bekleyerek, hafta içi kafanızda kurduğunuz 11 ile çözmek mümkün olamayacaktır.
Erken ve geniş müdahale etmek kaçınılmazdır. Ceyhun-Engin ve Alan-Jaja değişiklikleri maçın 25. dakikasında yapılmalıydı yani.
Ne yazık ki buna hiçbir teknik adam cesaret edemiyor, hepsi de zararını görüyor.

Jaja ile ilgili korkular
Başka bir şey daha söyleyeceğim... Bazı oyuncular vardır, bir maç oyuna sonradan girip çok iyi oynar, bir sonraki maç ilk 11'de de katkısı belirgindir. Lâkin ondan sonraki maç hemen bir siliklik, dağınıklık baş gösterir. İşte bu tip oyuncuların sportif kişiliklerinin, kümülatif maç performanslarının doğru tespiti önem taşır. Onları, 2-3 maçlık bir yararlanma periyodunun ardından kulübeye çekmek herkesin lehinedir.
Eleştiri yaparken, Gençlerbirliği maçının ikinci yarısında sergilenen performansı es geçmek ayıp olur. Ne olursa olsun Trabzonspor ve teknik patronu bizlere müthiş bir 45 dakika izlettiler.
Rakibi sahasına hapsettikleri gibi, 10 kişilik savunmaya 3 de gol attılar.
Ayrıca Jaja'nın performansı da ümit verdi.
Tam bir mevki biçemeyeceğimiz bu yeni sambacının Alan gibi "bir var bir yok" grubuna girmemesidir dileğimiz.
Ancak geçmiş karnesi bu konuda tereddüt doğurmuyor değil.
Nihayetinde Trabzonspor maç öncesi çözümlememize uygun şekilde geri düşse de kazandı. Gerçekten zayıf olan bir rakibi daha geçti. Ortamı biraz dinleyip Konyaspor maçı öncesi bir kez daha değerlendirelim bordo-mavililerin seyrini...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor