Olmuyor böyle
Evet olmuyor. Ankaralılar karşısındaki halini beğendik mi Galatasaray'ın? Bir antrenman maçı havasında oynadığımız bu karşılaşma yine zevkten ve başıhoş bir ekibi izlemekten mahrum bıraktı bizi. Hasan sakat, Ayhan ve Baros kadroda yok. Orta sahasız ve hücumdaki haşarı çocuktan yoksunuz. Ama sahadaki takım Galatasaray. Mehmet Güzven'le de başlayabilirsiniz genç Murat'la da. Ama bir omurga gerekmiyor mu? Kimle oynarsanız oynayın sizi tanımlayacak bir duruş! Yıkılmayacak ve "Evet kardeşim, bu takımın şurası çok iyi" dedirtecek bir duruş. Ankaralı lejyonlar halı saha maçı gibi aut çizgisinin üzerinde cirit attılar Galatasaray'ın. Cirit dediysem o maskeli Meksikalının yaptıklarını gördünüz. Ona buna yazıldı Ankara'nın acarı, ondan sonra da bizim genç Murat'ın bir anlık gafletinden yararlanıp turuncuların filelerine. Ondan sonra da gitti arkadaşlarını toplayıp kale arkasında gazetecilerden bir oturumluk yer isteyip ve arkadaşlarını tespih tanesi gibi dizip fotoğraf aldırdı ki alem böyle poz görmemiştir.
Yedekler ne iş yapar?
Kimse bu lejyonlar lafını garipsemesin, Ankaraspor'un topçularının milliyet skalası oldukça geniş. Senegalliden, Meksikalıya her milletten topçu var takımda. Onların harcı da Aykut Kocaman. Tuttu şimdi de o mütevazı duruşuyla ligin en dişli ekibine atraksiyon yaptı. Şunu belirtmek isterim; bir takım her ne kadar ilk on bir kişilik ekibini en yeterli ekibi olarak sahaya sürerse sürsün, söz konusu ekibin yedekleri üst düzey bir takımda yer aldıklarının farkında olmalılar. Bir tarihte Denizlispor'dan alınan Bülent yaşamıştı aynı talihsizliği şimdi aynı dert Mehmet Güven'in başında. Her verdiği pas için dönüp kalemize gol olacak endişesi taşıyorum. Bu kadar üreticilikten uzak bir futbolcunun bu kadroda nasıl bir yedek pozisyonu var anlamıyorum. Yedek demek biraz da ana kadronun yetmediği durumlarda sahaya girip olaya çözüm getirecek heyecan ve kapasitede olması demek değil mi oyuncuların? Ve müsabaka sayısı yeter düzeyde olan bir ligde top her zaman ayağınıza düşmüyorsa topla buluştuğunuzda, yani demem o ki fırsat yakaladığınızda, forma şansı bulduğunuzda o yerin adamı olduğunuzu göstermeniz gerekmez mi? De Sanctis'in gelişine isyan yapan Aykut; tek top tek şut ve tek gol düşüyor bu maç istatistiğine. İşte bu maçlar iyi bir yer tutucu olduğunu gösterme maçları değil mi? -Kanıtlama demiyorum- Peki siz ustalar; karşı takıma büyüklüğümüzü gösterecek olan asıl sizsiniz. Siz böyle yapacaksanız, bir deyin bakalım; Olmuyor böyle!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.