İstifa mektubu
Ne maç derler ya... Kendi içindeki hikayesi bambaşka olan bir karşılaşma seyrettik. Cezalıları-sakatları ve düşme hattındaki kritik durumuyla Kadıköy'e gelen Kayserispor'un müthiş direncini ve inadını geçemedi Fenerbahçe. Bu 90 dakika tüm sezonun hikayesi haline geldi. Yarışı önce bitirdiler, sonra "Devam" dediler. Uzatma dakikalarında da teslim oldular. Aslında tüm sezonun özeti gibi oldu. Öne geçilip kaybedilen puanlar sinsilesi var ve bu maçların hepsinin ortak noktası topu rakibe verip geri çekilmek. Her maçın hesabını verebilir Mourinho ama bu karşılaşmada "İstifa mektubunu" imzalamalı.
Fenerbahçe kalesine toplam gelen top sayısı 4 ya da 5. Eğer bundan rakip üç gol çıkartıyorsa senin de defans kurgun "Sarsak" demektir. Çünkü daha önce de yaşadın bunları. Hep aynı şeyi yapıp farklı sonuç bekledin. Eline her türlü, her oyunu oynayan, yetenek olarak çok önde oyunculardan oluşan bir kadro olmasına rağmen, bunun hakkını vermek yerine performans getirisinin peşine düştü. Bu şampiyonluk yarışında her maç finaldi. Dolayısıyla yok rakip önce oynamış, puan farkını açmış, oyuna baskı gelmiş gibi şikayetler de geçersiz. Rakibin önde, yakalayacaksan; kazanacaksın. Düne kadar hesaplar Galatasaray'ın puan kaybedeceği maçlar üzerine yapılıyordu. Bu kayıptan sonra ne taraftarını ne de oyuncu grubunu şampiyon olacağına inandırabilirsin. Müthiş bir kadroyu anlamsız analizlerle ve geçersiz bir oyun anlayışı ile heba eden özel bir var. Eğer lakabı gibiyse o mektubu Ali Koç'un önüne koyar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.