Taşlar yerine oturunca

Mourinho maç öncesindeki basın toplantısında "methedilen Fenerbahçe taraftarını görmek istiyorum" dedi. Beklentileri vardı, taraftara da heyecan verdi. Ama bu seyirci Mourinho'dan beklediği takımı göremedi. Bunun bir çok nedeni olabilir. "Özel biri" 35 antrenman yaptıklarını, bir çok oyuncuyla da yeterince beraber olamadıklarının altını çizmişti. Ama "çabuk oyun" isteyen bir teknik adamın işaretlerini vermediler.. Devreyi kapattıklarında 40 milyon euro'luk Lugano'nun her alandaki üstünlüğüne seyirci kalmışlardı. Devranı döndüren Fred'in sakatlığı ile Krunic'e atılan kement oldu. Fred, yerini İsmail'e bırakırken "sıfır" top kapma ile gitti kulübeye. 46'da sahaya ayak basan Mert Hakan ise pas köprüsünü tamamladı, golün asistini yaptı, orta sahaya tempo getirdi.
Yine ilk devre... Bir top kapması vardı Krunic'in... Tüm takımın yaptığı faul sayısı da "bir"di... Kadın maçlarında bile rastlanmayacak bir durum. Gitsinler rakibin ayağını kırsınlar demiyoruz elbette. Ama geriye düşen bir takımın mücadelesi ve agresifliğini göremedik. Böyle maçların en tehlikeli duygusudur; "Nasıl olsa atarız" bakışı. Livakovic'in müthiş refleksi olmasa 2-0'a gelecekti maç ve o zaman neler görürdük kim bilir? Taşlar yerine oturmadığı gibi yerinden de oynadı. Ferdi sol önde başladı, sahanın en iyilerinden. Dzeko da öyle. Tadic ortalarda gözükmezken, İrfan Can'ın gelmesi, tekrar sol kanada geçmesi ile bir anda "bay tehlike" oldu. Daha Maximin ve En Nesryi yok. Bir parmak şıklatma ile bambaşka bir oyun ve takım da seyredebiliriz. Mourinho cebinde sürprizlerle dolaşıyor.

ETİKETLER: Fenerbahçe
Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.