Gereği yapıldı
- Gürcan Bilgiç Yazıları
- 14 Mart 2024, 23:49:26, Güncelleme: 15 Mart 2024, 06:50:10
Skoru korumak, risk almamak, dengeli oynamak elbette ikili maçların "akıllarından"dır. "Önemli olan turu geçmek" dediğiniz anda, bir anda takıma ve tribünlere ters "şarj" yapıyorsun. Bu işin bir yönü… İkincisinde lig sınavı var. Üç gün sonra Trabzon'da zor bir maça çıkacaksın. Yıpranma düzeyini en aza getirmek, tempoyu düşürüp yorulmamak, oyuncuları korumak ve hedefe gitmek de anlaşılabilir.
Fransızlar; "İyi biten her şey iyidir" diyor. Fenerbahçe de 2013'deki yarı final sonrasında, ilk kez Avrupa Kupaları'nda çeyrek finale ismini yazdırdı. Nisan ayına maç taşıdı.
Heyecanı bitirmedi, ülkedeki milli heyecanı da sıcak tuttu.
***
İsmail Kartal, Fred'i ilk on bire koyarak maç temposunu tekrar kazanmasının peşinde. Kent'i oynatırken hem Tadic'i dinlendiriyor, hem oyuncusuna alan yaratıyor.
Batshuayi milli takım kadrosunda ismini okudu ve ülkesinin takımına karşı oynuyor.
Ama takım aynı sinerjide olmayınca, bir anda hepsinin enerjisi azaldı.
Djiku ve Oosterwolde hariç. Bu ikili hem kalesini savundu, hem yaraları sardı.
Sonu Atina'da bitecek yolculuk için yeni bir bilet istedi, Fenerbahçe.
Sezon başının coşkusundan çok az uzaktalar. Fred'in sorumluluk alması, Szymanski'nin güven kazanması, İrfan Can Kahveci'nin liderliği ve Tadic'in damaklarda bıraktığı tada da az kaldı.
Dediğimiz gibi, normal bir maç değildi. Çeyrek finalin kapısı çalınırken, öne koşup risk almak da gereksiz olabilirdi.
Yorulmak– didinmek yerine, bekleyip, yolculuğa devam etmek önemliydi.
Duygularla bakılacak 90 dakika değil yani. Sonuçta "gereği" yapıldı.