Yapsınlar bekliyoruz!
Maçın başlamasıyla birlikte Arda'nın pasıyla Valencia takımını öne geçirdi. Koca bir sezonun bekleme dakikaları geldi sonrasında. Geçmişinde son haftalarda kaybettiği şampiyonlukları olan bir taraftar grubu, "acaba biz de güler miyiz?" diye bekledi.
Umut insanı yaşatan motivasyon.
İnsan yaşadığını bilirmiş ama öyle sezonlar geçiyor ki, "gördüğünü" de anlamaları lazımdı. Kendileri "sürprizler" yaşarken, rakiplerinin "sürpriz" bile yaşamasına izin vermediler. "Ofsaytımsı" dediler, gol iptal ettiler. Hakemin takdiri deyip faulleri oynattılar. Kırmızı kartlar cepte kaldı.
Öyle bir duruma gelindi ki, devre arasında açıklama yaptı yönetim, ofsayt verilip iptal edilen gollerinin, ofsayt çizgisinin olmadığını görünce… Bunlarla mücadele ederken, elbette elindeki puanların kaçıp gittiği maçlar da vardı. Sadece sondakiler hatırlanır, Beşiktaş, İstanbul ve Giresun maçları. Yedi puan yatıyor orada… H H H
Yine de takım sahada kaldı, "taraftar" da tribünde… Böyle bir sezonun vazgeçmeyen ikilisi.
"Seyirci" olanlar "yönetim istifa" diyerek ayrıldılar koltuklarından.
Yolları açık olsun. Fenerbahçe'nin birlikte yürüyeceği taraftara ihtiyacı var. Hani; "Yenilsen de, yensen de" diyenlerden.
İş geldi çattı son maça… Galatasaray'ı elbette tebrik etmeliyiz. Geldiler, Kadıköy'de 3-0 kazandılar. Bu maç bile ters bitse, son hafta, son sözler söylenecekti.
Her türlü "organizasyona" rağmen.
Ali Koç ve Jesus… İki maç borçları kaldı bu camiaya. Birinde kupa var, diğerinde tüm sezonun üstüne çizgi çizme şansları. Bu işi iyi biliyorlar ya, yapsınlar; bekliyoruz…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.