Eski kurt!
Jesus tam bir "eski kurt" olduğunu gösterdi. Lucescu ile aralarındaki rekabeti daha önceki üç maçta hissetmiştik. "30 faul" çıkışına, Rumen Hoca elediği maç sonrasında,"Faulleri saydılar mı yine" diye cevap vermişti. Bu maç öncesinde de rotasyondan, ligin önemli olduğundan bahsederek, "Ben kazanırım kardeşim" raconunu kesen bir on bir açıkladı. Sonra ne mi oldu? D.Kiev son saniyelere kadar "sıfır" isabetli şut ile oynadı. Golleri atan– kaçıran Fenerbahçe idi. Oyuna da hükmettiler, rakibin sertliğine de direndiler, sahadaki "hakemcik" de seyretti onları. Devre bittiğinde sosyal medyaya baktım. "Hakemlerdi, takke düştüydü" falan yoktu yazanlar. Rennes maçı devresinde "biti kanlananlar" 17 yaşındaki bir oyuncuya; Arda Güler'e "saygı duruşu" yapıyorlardı. Evet; başka bir oyuncu geliyor ülkemize. Hani, "Türk Futbolu'na armağan olsun" denir ya, öyle bir çocuk. Topa her değdiğinde heyecanlanıyor, "acaba ne yapacak?" diye bekliyorsunuz. Rennes maçını da kolluyorduk. Erken de attılar golü. Arao'nun golüyle soyunma odasına gitmek, iki farkı bulmak Fransa'ya da mesaj oldu. Grubu lider bitirip, Mart ayına 16'da başlama biletini alıp, pazartesiyi bekleyecekler. "Lig'de önemli maçım var" diyerek grup liderliğini riske eden Sivas maçına, her futbolcusunun terini akıttığı bir maç sonrasında geliyor Jesus. Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmazmış. Jesus, Lucescu ile hesabını gördü, pazartesi için defterindeki notlara bakıyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.