Oyunda kazandı
- Gürcan Bilgiç Yazıları
- 13 Mart 2019, 22:48:28, Güncelleme: 14 Mart 2019, 08:01:43
Geçen sezonun gelişim sürecindeki, farklı bir tekrarı izliyoruz. Aykut Kocaman kendi oyununu oturttuktan sonra istediği sonuçları almaya başlamıştı.
Şimdi Ersun Yanal takımını artık "kazanan oyun" bölümüne getirdi. Biraz geç oldu ama oldu.
Hem berabere biten Beşiktaş, hem de kaybedilen Başakşehir maçlarını kazanma sınırında oynadılar. Sırf bu özellikle bile kalan haftalar için, başka maçlar seyredeceğimizin işareti.
Takımın bunun farkına varması ve hırsını koruması gerekiyor ki, bu görev de başta Fenerbahçe taraftarına düşüyor.
İSKELET KURULDU
Ersun Yanal, takımın altı oyuncusunu kesinleştirdi.
İskeleti oluşturduktan sonra yeni sezonun kurgusu için arayışa geçecektir. Bugünün konusu ise giren- çıkan oyuncuların, kalıcı olmak için ne kadar çaba sarf edecekleri.
Dokuz hafta sonra sözleşmesi biten 12 oyuncunun olduğu bir takımdan bahsediyoruz. Bu futbolcuların performansı, kulüpteki kaderlerini de çizecek. Vazgeçenler varsa yola devam edemezsiniz.
Bugün kim oynama sürekliliğini kaybetmişse, anlayın ki gelecek sezon olmayacak.
ASLINDA BAŞLANGIÇ
Kalan maçlara iyimser bakmanın en önemli nedeni, oyun gücünün oluşması.
Ligin en az gol yiyen takımı, sezonun en çok gol pozisyonunu verdiği maçı oynadı. "Kazanamadıktan sonra neye yarar?" diyebilirsiniz. Ama o maçta kaçanların, diğerinde skor olmasını beklemelisiniz.
Zaten futbolu bu kadar güzel ve çekici yapan da sonuçtaki değişkenlik değil mi? Fenerbahçe beceri sorunlarını aşmaya başladı. Şanssızlığının bitmesi için geri sayım var.
UĞURLU'YA BRAVO
Trabzonspor-Akhisar maçında hakem Yaşar Kemal Uğurlu penaltı kararı verdi.
Futbolcular itiraz ediyorlardı ama pozisyonun kahramanı Abdülkadir Parmak, etrafındakilere iki elini açarak, 'penaltı olmayabilir' demeye başladı.
VAR hakemi, penaltı ile ilgili yorum yapmadı ama Yaşar Kemal Uğurlu bu durumdan rahatsız olarak, kendi inisiyatifi ile pozisyonu bir kez daha izlemek istedi. Çünkü Trabzonsporlu oyuncunun tavırlarından ötürü, yanlış karar vermek istemedi. Gitti, baktı ve kararının doğru olduğuna inandı.
Bir tarafta VAR çağırdığı halde egosuna mağlup olan Ümit Öztürk, öte yanda kararına onay geldiği halde atmosferi doğru analiz edip, kararından emin olmaya çalışan Yaşar Kemal Uğurlu. Hakemliği de bu kibirsiz tavırlar geliştirecek.
BÜLENT YILDIRIM!
Aykut Kocaman haklı olarak isyan etti. Konyaspor Yönetimi de sert bildiri yayınladı.
Beşiktaş maçında penaltılarının verilmediğinden dert yandılar ve sonuna kadar da haklılardı.
Bülent Yıldırım gibi tecrübeli, eski FIFA hakemi VAR'ın başındayken, maçın hakemi Ali Palabıyık'ı neden pozisyonu izlemeye davet etmedi.
Çok ağır eleştirdik kendisini.
Ama hakkını da yiyor olabiliriz.
Eğer Palabıyık pozisyon için, "Darbeyi gördüm. Penaltıya yeterli değil" demişse; VAR'ın, hakemi davet etme hakkı yok. Bu pozisyondaki yanlış yorumun kime ait olduğunu öğrenmemiz, Bülent Yıldırım ile ilgili düşüncelerimiz için mutlak gerekli. Yılların hakemini "kurban" etmesinler.
Şimdi Ersun Yanal takımını artık "kazanan oyun" bölümüne getirdi. Biraz geç oldu ama oldu.
Hem berabere biten Beşiktaş, hem de kaybedilen Başakşehir maçlarını kazanma sınırında oynadılar. Sırf bu özellikle bile kalan haftalar için, başka maçlar seyredeceğimizin işareti.
Takımın bunun farkına varması ve hırsını koruması gerekiyor ki, bu görev de başta Fenerbahçe taraftarına düşüyor.
İSKELET KURULDU
Ersun Yanal, takımın altı oyuncusunu kesinleştirdi.
İskeleti oluşturduktan sonra yeni sezonun kurgusu için arayışa geçecektir. Bugünün konusu ise giren- çıkan oyuncuların, kalıcı olmak için ne kadar çaba sarf edecekleri.
Dokuz hafta sonra sözleşmesi biten 12 oyuncunun olduğu bir takımdan bahsediyoruz. Bu futbolcuların performansı, kulüpteki kaderlerini de çizecek. Vazgeçenler varsa yola devam edemezsiniz.
Bugün kim oynama sürekliliğini kaybetmişse, anlayın ki gelecek sezon olmayacak.
ASLINDA BAŞLANGIÇ
Kalan maçlara iyimser bakmanın en önemli nedeni, oyun gücünün oluşması.
Ligin en az gol yiyen takımı, sezonun en çok gol pozisyonunu verdiği maçı oynadı. "Kazanamadıktan sonra neye yarar?" diyebilirsiniz. Ama o maçta kaçanların, diğerinde skor olmasını beklemelisiniz.
Zaten futbolu bu kadar güzel ve çekici yapan da sonuçtaki değişkenlik değil mi? Fenerbahçe beceri sorunlarını aşmaya başladı. Şanssızlığının bitmesi için geri sayım var.
UĞURLU'YA BRAVO
Trabzonspor-Akhisar maçında hakem Yaşar Kemal Uğurlu penaltı kararı verdi.
Futbolcular itiraz ediyorlardı ama pozisyonun kahramanı Abdülkadir Parmak, etrafındakilere iki elini açarak, 'penaltı olmayabilir' demeye başladı.
VAR hakemi, penaltı ile ilgili yorum yapmadı ama Yaşar Kemal Uğurlu bu durumdan rahatsız olarak, kendi inisiyatifi ile pozisyonu bir kez daha izlemek istedi. Çünkü Trabzonsporlu oyuncunun tavırlarından ötürü, yanlış karar vermek istemedi. Gitti, baktı ve kararının doğru olduğuna inandı.
Bir tarafta VAR çağırdığı halde egosuna mağlup olan Ümit Öztürk, öte yanda kararına onay geldiği halde atmosferi doğru analiz edip, kararından emin olmaya çalışan Yaşar Kemal Uğurlu. Hakemliği de bu kibirsiz tavırlar geliştirecek.
BÜLENT YILDIRIM!
Aykut Kocaman haklı olarak isyan etti. Konyaspor Yönetimi de sert bildiri yayınladı.
Beşiktaş maçında penaltılarının verilmediğinden dert yandılar ve sonuna kadar da haklılardı.
Bülent Yıldırım gibi tecrübeli, eski FIFA hakemi VAR'ın başındayken, maçın hakemi Ali Palabıyık'ı neden pozisyonu izlemeye davet etmedi.
Çok ağır eleştirdik kendisini.
Ama hakkını da yiyor olabiliriz.
Eğer Palabıyık pozisyon için, "Darbeyi gördüm. Penaltıya yeterli değil" demişse; VAR'ın, hakemi davet etme hakkı yok. Bu pozisyondaki yanlış yorumun kime ait olduğunu öğrenmemiz, Bülent Yıldırım ile ilgili düşüncelerimiz için mutlak gerekli. Yılların hakemini "kurban" etmesinler.