Ne oldu bunlara?
- Gürcan Bilgiç Yazıları
- 23 Ocak 2019, 23:35:33, Güncelleme: 24 Ocak 2019, 08:00:08
Ersun Yanal'ın ilk geldiği günden beri formanın ve kulübün büyüklüğünü anlatan konuşmaları da bu yüzden. Oyuncuların arasında olmayan birlikteliği, ortak çıkarda oluşturmaya çalıştı. Sahadaki mücadeleye baktığımızda başarısı var, ancak iş sorumluluk almaya geldiğinde takımı "kum" gibi dağıldı. Lider oyuncudan bahsederken, bu gibi durumları işaret ediyorduk. İşler kötü gittiğinde sorumluluk alıp, diğerlerini de etrafında toplayacak karakter gerekiyordu. Sahaya baktığınızda bu işe soyunanı bulamıyorsunuz. En iyi oyuncularınız ise kiralık. Yani; zaten formaya ait değiller.
Ön yargılı hakem!
önetim çok düzeyli bir açıklama yaptı. "Kötü oyun bizim sorunumuz. Ön yargılı hakem yönetimi ise bu maçın sorunu" dediler. Cüneyt çakır nasıl Dünya'nın en iyi üç hakemi arasında, bilemiyoruz. Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, "Onlar hakim değil. Adalet dağıtamazlar, karar verirler" derken, haklıymış. Tüm kararlar bir yana, rakip oluncuyu formasından çekilmesine penaltı kararı vereceği yerde, uyarı yapmak nasıl bir bakış. İtişseler, anlarım. "Bu pozisyona penaltı çalmayayım" diye düşünmek, ne demek ? Ya da şut çeken oyuncuya tabanla gelen oyuncuyu darbeye rağmen sarı ile geçiştirmek. Bakın, gol pozisyonundan bahsetmiyorum. Bunlar yorumdur çünkü. Diğer bahsettiklerim ise kural.
Ersun Yanal "kısa" mı kaldı
Pas oyunundan ziyade fizik güce ve tempoya dayalı direkt futbolcu tercih eder Ersun Yanal. Devre arasında geldiği bir takımda da bunu ideal hale getirmesi çok mümkün değildi. Antalyaspor maçında 10 kişi kaldıktan sonra Reyes'i oyuna almasını eleştirdiler. Bursaspor karşılaşmasında Valbuena hamlesini bu yüzden yaptığına inanıyorum. "Fenerbahçe defans yapmaz" dedi ya, orta sahası paramparçayken, forvete adam soktu. Yanal, bugünkü Fenerbahçe kadrosunun gerçeklerine geri dönmek zorunda. Sosyal medya üstünden idare edilmeye çalışıldığında takımın ne hale geldiğini gördük. Tribünlere oynamaktan vazgeçmezse, işi daha da zorlaşacak.