Yeni kadro eski oyun

Philip Cocu, ilk maçlarında karar verdiği çift ön liberolu sistem ile yokuşu geçmeye karar verdi. Kayseri maçında Amerika'yı yeniden keşfetmeye kalkınca, kalesinde 19 şut görmüştü.
Konya'da mantaliteyi değiştirdi.
Kısaca; doğru karar verdi.
İki yeni transfer Jailson ve Benzia "aranan kan bulundu" anonsuyla da kamuoyuna duyuruldu.
Daha dirençli ve temaslı orta saha kalitesine, hücum kurgusunda "akıllı paslar" üretecek, oyun zekası yüksek bir oyuncu eklendi.
Birbirleriyle ilk defa oynayanlar, yeni yeni birbirini tanımaya başlayanlar ve kenarda da bütün bunları anlamaya çalışan bir teknik adam olunca, "patinaj yapmak" kaçınılmaz.
Konya'daki galibiyet kadar, bu kadronun doğru plana yatkınlığını "ilk ışıklar" olarak yorumlayabiliriz.
DEFANS MI OYNUYOR?
Çift ön libero ve Valbuena'nın yerine Aatıf oynadı ama kimse, "Bu takım defansif oynar mı?
Phillip Cocu korkak bir teknik adam" diye yazmadı, çizmedi, söylemedi.
Bu mayınları Aykut Kocaman çarpa çarpa patlatmıştı çünkü.
Cocu sadece doğruyu kaşeledi.
Oyun kalitesi ne zaman ki daha çok risk alacak düzeye gelecek, Cocu da daha önde ve daha tempolu oynamayı isteyecektir. Tıpkı Aykut Hoca gibi.
Buradan bize kalan nedir? Oyuncu seçimi üstünden teknik adamı ve taktik düşünceyi yorumlayanlara bundan sonra endişe ile bakacağız.
JAİLSON-OĞUZ KAAN
Konya maçı bittiğinde 23 yaşındaki Jailson'un doğru pozisyon alması ve ayak içi vuruşları dikkatimi çekti.
İlk 90 dakikasında oyun görüşü ile iyi bir seçim olduğunu kanıtladı.
Çünkü tecrübeyle kat edilen bir etabı, bu yaşta tamamlamıştı.
"Bu adamdan çok var" yorumunu yapanlar da oldu. Bunlar Valbuena- Aatıf seçimine de "defansif" diyorlardı. O yüzden aldırmayın.
Bir de altyapıdan yetişen Oğuz Kaan Güçtekin vardı ellerinde.
Geçen sene şans buldu.
19 yaşında bu oyun olgunluğunun sınırına gelmişti. Pas kalitesi ve şiddeti de umut veriyordu.
Şimdi U-21 takımına gönderildi.
Yurtdışından üç takımın istediği, Süper Lig'den kiralık teklifleri alan bir oyuncuyu, hem göndermeyeceksiniz, hem oynatmayacaksınız, hem de tüm umudunu kıracaksınız.
Comolli-Cocu ikilisinin, doğruları yanında yanlışları da var.
İyi kİ VAR
Şikayetler elbette olacak.
Ancak hataların minimize edildiği bir sistem VAR...
Bu teknolojiyi, geçtiğimiz sezonlarda eleştirdiğimiz hakemler kullanıyor.
Dolayısı ile vitesin sürekli "üçte" kalması "dört-beş" olamaması da doğal.. VAR hakemi, maçın hakemini pozisyona davet ediyor, karar değişmiyor.
Bu teknolojinin değil, gördüğünü anlamayanın problemi. Yusuf Namoğlu da bunun isyanında zaten;
"Kardeşim sana ofsayt deniyor. Niye gidip bakıyorsun?" diye soruyor.
VAR hakemlerinin gri pozisyonlara hakemi davet etmesini de eleştirip, "Tartışılmayacak pozisyon olmalı.
Eğer griyse hakemin kararına uymalı" açıklamasını yapıyor.
Ancak beş hafta geçti, daha elle atılan gol yok. Kendini atan sayısı neredeyse yok. Tüküren kendini kurtaramadı. Pozisyonu yeniden seyredip penaltı kararında direnen Bülent Yıldırım ile rakibini tekmeleyene sarı kart veren Volkan Bayarslan'ı da MHK'ya havale edelim.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.