Cocu bir futbol devrimidir

Ali Koç 4 Haziran'da başkan oldu. Görevdeki üçüncü haftasını tamamlarken, iki net hamle gerçekleştirdi. Futbol direktörü Comolli ve teknik direktör Cocu... Yönetimin diğer isimleri harıl harıl kulübün röntgenini çekmek için uğraşıyorlar.
Çok değil, 10 gün sonra mali durumla da ilgili önümüze raporlar sunabilirler. Koca Fenerbahçe nasıl bu hallere düşmüş, kaynakları nasıl boşa harcanmış, yeni yönetim için bir hareket alanı kalmış mı, kalmamış mı anlayacağız.
Herkesin gözü futbolda olduğu için, Koç'un kongre öncesinde ve sonrasında söyledikleri ile yapılan arasında ciddi bir paralellik olduğunu belirtelim. Comolli ile imza atarken on bir oyuncunun 30 yaş ve üstü olduğunun altını çizdi ve "Gençlerle oynandığında şampiyon olunmaz diye bir kural mı var" diye konuştu.
Ali Koç, üstündeki şampiyonluk baskısına rağmen, planlarından taviz vermeden kararlar alıyor. Cocu haricinde gündeme gelen teknik adamlar da sisteme inanan ve oyuncuyu geliştiren isimlerdi. "Üretmek ve satmak" zorunda olduklarını da defalarca açıkladı. Fenerbahçe'yi yarışmanın içinde tutarken, aynı zamanda bonservis gelirleriyle mali çıkmazdan kurtarmak istiyor.
23 yaş ortalamasındaki PSV ile üç şampiyonluk kazanan Phillip Cocu, bu nedenle doğru seçimdir.
Tribünleri heyecanlandırsın, rakipleri kıskandırsın diye yapılan bir seçim değil, birikimiyle kaynakları devreye soksun, rekabetin içine altyapıyı da katsın diye getirildi
ŞAMPİYONLUK ZOR
Türkiye Ligi'nin dinamikleri Avrupa'dan farklı. Bu nedenle, eğer kadronuzla kalite farkı yaratamazsanız, dengeli oynamak zorundasınız. Aykut Kocaman bunun farkındaydı. Eleştirilere rağmen, gerçekçi ve doğru oyundan vazgeçmedi. Şimdi Cocu'nun üstünde öne oynamayı tercih eden bir takım oluşturmak gibi bir zorunluluk var. Bu tarz, eğer takımın taşları yerine oturmamışsa büyük risktir.
ÇÜNKÜ her takım artık iyi oyuncular getiriyor ve hatalardan yararlanmayı başarıyor. Eğer transfer döneminde bu farklılığı yaratacak oyuncular alınamazsa, Cocu'dan mucize de beklenemez. O zaman ikinci seçeneğe geçilir; yani iki sezon sonra 50-60 milyon euro'luk bonservis geliri... Ki; buna F.Bahçe taraftarını ikna etmek de gerekecektir.
VAR TAKTİĞİ
Dünya Kupası'nda hemen her maç, video yardımcı hakemler tarafından gelen uyarılar ile penaltı kararları veriliyor.
Bu sezon Süper Lig'de de bu gözler devreye girecek. Bu ne getirecek?
Maçlardan sonra "Hakem bize yaktı, emeklerimiz kül oldu" gibi açıklamalar yapılamayacak. Futbol konuşmak zorunda kalacaklar. Spor programlarında pozisyonlar ve hakem kararları üzerine kurgulanan format değişmek zorunda kalacak. Görüntüler üstünden yine futbol konuşulacak.
Ve teknik adam taktikleri de değişmek durumunda kalacak. Çünkü rakip ceza alanına ne kadar çok girersen, rakip defansla ne kadar çok temaslı pozisyon yakalarsan, topu penaltı noktasına götürme şansın da o kadar artacak. Hakem istediği kadar takdir etsin, karar dört-beş açıdan gelen görüntüler ile verilecek.
Bu durum 'rakibi bozalım, kapanalım' oyunu için de bir kabus. Teknik adamlar VAR sistemini ya yeni santrforları yapamazlarsa, bizimki gibi bol faullü-temaslı oyun oynanan ligde sürekli topu ağdan alan kalecilerini seyrederler.