Ne transferi!

Fenerbahçe kongreye gidiyor.
Seçimin gündemi, kulübün mali olarak artık sürdürülemez duruma gelmesi ve kurtulması için yapılan planlar.
Mustafa Cengiz, başkanlık mazbatasını aldığında UEFA'nın yaptırımları konusunda bilgi veriyor. Mali olarak ikna edici olmak için uğraşıyorlar.
Gri hafta sonu hamlesi ile taraftarlarını ürün almaya davet ettiler.
Fikret Orman, Şampiyonlar Ligi'ne katılamadıkları için bütçede yüzde 30-35 küçülmeye gitmeye mecbur olduklarını söyledi. Gelir-gider dengesi için buna mecbur olduklarını ifade etti.
Ahmet Ağaoğlu, yabancı oyuncularından indirim talep etti. Kabul etmeyenlerin kulüp aramasını istedi. Trabzonspor'u icralardan kurtarıp, ayakta tutmaya çalışıyor.
Durum buyken; sokağın gündemine "transfer" düşmüş durumda. Hangi transfer kardeşim, bu takımlar kadrolarını tutmayı başarsınlar yeter aslında.
TARAFTAR OLMA ZAMANI
Renklere gönül vermişlerin artık "seyirci" koltuğundan kalkıp, yeniden taraftar olmaya karar vermeleri gerekiyor.
Bu kulüplerin taraftarlarının desteği olmadan yaşamaları veya büyümeleri mümkün değil.
"Yenilsen de, yensen de" diye başlayan tezahüratların da samimi olduğunu gösterme vakti artık. Bundan sonra bakış açısını değiştirecek, acımasız söylemlerden, şefkat etabına doğru yürümek zorundasınız.
Sahadakilerin sizin için mücadele etmesini isteyin, aidiyet duymalarını sağlayın, onlar da kötü oynamaktan değil, kötü koşmaktan korksunlar.
F.BAHÇE'DE NE OLACAK?
Pazartesi günü kulüp stratejisini göreceğiz. Şunu bilin ki, Aykut Kocaman yeni dönemde olmayacak. Daha önce yazdım; bu kulüpte her şey değişmeli; bir tek Aykut Kocaman kalmalı.
Elindeki kadrodan maksimum performansı almayı başaran, bütün eksiklere, şanssızlıklara ve plansızlığa rağmen son haftaya kadar şampiyonluk için takımını hedefte tutan bir teknik adam Aykut Hoca. Gelişmeyi ölçerek tarif edip, buna göre çözüm yolu üreten bakış açısına da sahip ve her şeyden önce kulübünü düşünüyor.
Ancak Valbuena-Aatıf üstünden oyunu tarif edebilecek kadar sığ düşünenler o kadar çok ki; sezonun en çok gol atan takımının "defans" oynadığını sanıyorlar. Başkan adayları da çoğunluğun rüzgarına karşı duramayacaklardır.
Bu yanlış algı yüzünden Aykut Hoca ile yeni heyecanın ateşi olamayacağını düşünüyorlar.
KONGREDE NE OLACAK?
20 yıllık başkan Aziz Yıldırım ile, o başkanın kulübü doğru yönetmediğini savunan eski asbaşkan Ali Koç bilek güreşindeler.
Seçim dengelerine bakarsak, hangisi kazanırsa 60'a 40'lık bir oranla koltuğu alacak.
Görev süresi içinde kulüp üyelerinin çok büyük bölümüne dokunan, elini sıkan, iki çift laf eden Aziz Yıldırım'ın psikolojik etkisi küçümsenemez.
En önemli silahı da bu. "Projem yok" derken oy vereceklerdeki bu etkisine çok güveniyor.
Ali Koç ise iki dönemin, yani altı yılın kulübü tekrar rayına oturtmak için gerekli olduğunu söyledi. Önemli bir meblağı karşılıksız olarak verip, sermaye yapısını güçlendirip, UEFA'nın karşısına çıkacaklarını ifade etti. Yani; transfer yasağını böyle kaldırmanın peşinde.
Ama en önemli problem 38 sandık.
Oy kullanmak için gelenlerin saatlerce sıra beklemesi söz konusu. Bunu yapamayacak yaşlılar, hastalar veya şehir dışından gelenler olacaktır. Sanki rekor katılımı azaltmak için alınmış bir karar gibi görünüyor ve değiştirmeyi de kabul etmediler.