‘Kocaman’ dersleri
- Gürcan Bilgiç Yazıları
- 05 Aralık 2017, 23:32:44
Aykut Kocaman, G.Saray derbisi öncesinde "Puan farkı suni" derken, rakibinin kazancını değil, kendi kayıplarını sorgulamıştı. Maç başına iki gol atan bir takımın, bu kadar puan kaybetmesini normal bulmamıştı.
İkincisi; puan ortalaması. Galatasaray, 2.9 ortalama ile oynuyordu.
Süper Lig'in istatistikleri ise şampiyon takımın 2.2-2.5 arasında olduğunu gösteriyor. Gelecekteki puan kayıplarını ön görüyordu, kendisinin de kazanacağını umarak.
Kayseri ve Osmanlı krizlerinin ardından 3'te 3 yaptı. Galatasaray, Beşiktaş puanlar kaybetti.
Başakşehir, kaybettiklerini telafi etti. Trabzonspor da seri yakaladı.
Devre bitimi yaklaşırken, zirve yine dengesini buldu.
Başka yerden bakıyoruz
Yorumcuların baktığı yer ile benimki çok farklı" dedi Aykut Kocaman.
Hafta hafta yorum yapıp, sadece tabela üstünden ahkam kesip, gerçeği içinde saklayan performans değerlendirmelerine aldırmadan konuşanlar için söyledi bunu.
Gerçekten de öyledir. Mehmet Topal-Souza ikilisini beraber oynatırken, ortalık yandı. "Yine mi defans!" diye isyan etti taraftarlar.
Bu sesle konuşan yorumcular da oldu. Son iki sezonun en gövdeli, en keyifli maçını bu ikiliyle oynadığında kimseden ses çıkmadı.
Çünkü onların işi tabela ile...
Halbuki Aykut hoca, isimlerden çok sahadaki görevlendirmelerin önemine inanıyordu.
Bir oyuncunun defansif olması, öyle oynayacağı anlamına gelmiyor, tam aksine hücuma katkıyı zenginleştiriyordu.
96 top kapmışlar
Nasıl mı? Kasımpaşa maçında, rakip ceza alanı çevresinde 18 top kazanmış Fenerbahçe. Bunun 9'unu De Souza yapmış. Yani; atak sonlanmadan, yeniden başlamış.
Bu yüzden Ozan yedekte kalıyor, bunu iyi yapamadığından.
96 top kapılmış rakipten, 68'i rakip sahada. Eğer koşan ve mücadele eden bir orta sahanız yoksa, o topları kalenizde görürsünüz.
Daha çok geriye koşarsınız, daha çok yorulursunuz. Ve benzer seçimi de Şenol Güneş; Oğuzhan'ı Talisca'ya tercih ederek yaptı. Derbinin dominant futbolunu sağlayan bir seçimdi bu.
Başkan farkı
alatasaray, Igor Tudor bilinmezi ile uğraşırken, Fenerbahçe aynı yolu; "Tam destek" kararlılığıyla geçti. Çok eleştirilmesine, hatta suçlanmasına rağmen Aziz Yıldırım ve özellikle Ali Yıldırım, Aykut Kocaman'ın arkasında durdular, devreye girdiler.
"İstifa ettim" dediğinde, karşısına geçip, "Sen doğruları yapıyorsun.
Bu sonuçlar senden değil, oyunculardan ve şanssızlıklardan kaynaklanıyor" diyerek onu tekrar sahaya aldılar.
Futbolcuları karşılarına alarak, "Biz mutlu olmazsak, siz de olmazsınız" sözleriyle, sorumluluğu onların omuzlarına verdiler.
Ön taraf koşuyor
Aykut Kocaman'ın tam yetkiye geçmesiyle Valbuena gibi takımın önünde gitmek isteyen oyuncu karakterine de "Yapma" denildi.
Diğer oyuncular, başta Giuliano sorumluluk aldı, ön taraf en çok koşan oyuncular haline geldi.
Bundan sonrası daha kolay Fenerbahçe için. Çünkü son ve en önemli transferi de gerçekleşti; taraftar Kadıköy'e geri döndü. Seyirci sinerjisinin coşkuyu nasıl körüklediği bir kez daha ortaya çıktı. Bundan sonrasına herkes daha umutlu ve güvenli bakacaktır