Bahaneli beceriksiz
- Gürcan Bilgiç Yazıları
- 31 Ocak 2017, 23:34:52
Fenerbahçe'nin Kayserispor yenilgisiyle düştüğü durum benim için beklenendi. Bu haftaya kadar böylesine konumda kalması ve iddiasını sıcak tutmasıydı esas sürpriz olan.
Advocaat bu yüzden aslında başarılı bir teknik adam. İçinde son yenilginin de olduğu birkaç maçı bir kenara koyduğumuzda, takımı toparlaması, bir iskelet yaratması ve ortaya bir disiplin çıkarması önemliydi. Ama bugün geldiğimiz noktada kendisi de bir 'bahane uzmanı' oldu çıktı. Neymiş; kaliteli oyuncular alınmalıymış.
Eeee, sana 4 atan Kayserispor'un oyuncu kalitesi, senden iyi miydi? Bu bahaneyi Başakşehir maçından sonra söylese; tamam. Adanaspor'la berabere kalırken de aynı noktada.
Kulüp iflasın eşiğine geldi
Teknik adamlar çözüm üretmek için görevdeler. Daha iyi oyuncun yoksa daha iyi mücadele den bir takım oluşturursun.
Manchester'ı, Galatasaray'ı yenerken de aynı kaliten vardı.
Advocaat daha iyisini isteyebilir ama son kaybettiği 5 puan için bunu bahane edemez. Ediyorsa; beceriksizdir.
Ve Aziz Yıldırım... Kulübü iflasın eşiğine getirmiş. UEFA transfer yapmasını yasaklamış. Takımın en önemli oyuncuları gitmiş, yerine yenisini alamaz hale gelmiş. Sırf Fikret Orman ile giriştiği mücadele yüzünden Sosa'ya yarım sezon için 2.5 milyon euro önerecek kadar gözlerini de karartmış.
Ekranlara çıkıyor, Divan Kurulu'nda konuşuyor; herkese bir kulp takıyor. Yıldırım Demirören'e sorulan soruları beğenmiyor, "Sen ne yaptın?" deyince kendisi de cevap vermiyor.
Obradovic'i getirdi ama...
Pereira'yı göreve getiren, görevde tutan, apar-topar gönderen de kendisi, Advocaat'a istediği transferleri yapamayan da kendisi. Hakem hatalarından dem vuruyor, haklı. Ama o hataları geçebilecek kadroyu oluşturamayan da kendisi. "Obradovic'i ben getirdim" diyerek basketbolun başarısını sahipleniyor, Pareira'yı kimin getirdiğini ya da Aykut Kocaman ile Ersun Yanal'ı kimin gönderdiğini söylemiyor.
Beceriksizliklerini, bahane ile örtmeye çalışanlar yönetiyor Fenerbahçe'yi.
SEZON FİNALİ
Dolmabahçe'deki Ziraat Türkiye Kupası maçı, F.Bahçe için sezon finali haline geldi.
Ligdeki iddiaların artık mucizelere kalması, kupayı değerli hale getirdi ve beğenmedikleri bu kulvarda yürümek zorundalar. Üstelik, yöneticilerinin birbirleriyle maç yaptıkları iki takım karşılaşacak. F.Bahçe taraftarı da Beşiktaş'a, yeni stadında ilk yenilgiyi tattıran olmak isteyecektir.
İki takımın son performanslarına baktığımızda, Vodafone Arena'da gerçek bir final izleyeceğiz. Bir tarafta lig lideri, öte yanda bıçak sırtında gezen rakibi. Galibiyet ve turu geçmek F.Bahçe'yi, taraftarını, Aziz Yıldırım'ı bir süreliğine geri getirir. Yenilgi ise yeni sorunların, şokların ve tepkilerin başlangıcı, belki de mayıs için alınacak kongre kararının başlangıcı olur. Kadıköy'e sadece yenilmemek için gelen, maç bittikten sonra başkanının "Yenilmezliğimiz sürüyor" açıklamasını yaptığı Beşiktaş için de stratejiler ne olacak?
Konya'ya 5 atan takımın, Kadıköy'de kaleye tutan şutu yoktu. Bu kez hangi görüş ağır basacak? Kazanmak için mi kurgulayacaklar oyunu, yoksa o çok korktukları, 'ilk yenilgi' sloganından kurtulmak için mi?
Evet, iki teknik adamın da maçı var ayrıca... Advocaat kendisinin bile beğenmediği bu oyuncuları, rakipten daha iyi olduklarına inandırabilecek mi? Oyunun aklını iyi yöneten, maçı da kazanacak, turu da geçecek, ünvanını da alacak.
ERSUN YANAL TAKIMI
Daha 5. hafta bitmeden Ersun Yanal takımın yeni transferlere ihtiyacı olduğunu söylüyordu.
Sezon başında sadece iki oyuncu için etkili olabildiği söyleniyor. İkinci yarıdaki beş oyuncunun da yaptığı katkıyı görünce, önümüzdeki haftalarda bir Ersun Yanal takımı izleme ihtimalimizin de yükseldiğini söyleyebiliriz.
Gaziantep karşısında sadece skor olarak değil, oyun kalitesi olarak da çok iyiydi Trabzonspor. Onazi'nin orta saha ve ön liberodaki enerjisi müthişti. İki bekin takıma sağladığı katkı, oyunu o bölgelerden kurma ihtimalini de oluşturdu.
Yusuf Yazıcı sadece iyi oyuncu değil, aynı zamanda şehri de stada çekecek, takımın cazibesini arttıracak bir öz evlat. Onun başarısı, altyapıdaki diğer gençleri de heyecanlandıracak, hırslandıracaktır.
Her şey bir tarafa takımın fizik gücünün üst düzeyde olması, son dakikalarda bile golü arayıp, önde basmayı istemesi de bir Ersun Yanal gerçeği. Yakalanan rüzgar önemli ve Trabzonspor'un şansı da yanına alması lazım.
Bugüne kadar sabreden Trabzonlu meslekdaşlarımız ve taraftarın bu yeniden oluşuma destek vermeye devam etmeleri gerekiyor.