İsyan başlar!
- Gürcan Bilgiç Yazıları
- 28 Haziran 2016, 23:16:41
Kulübün anahtarlarını UEFA'ya verdikten sonra, kalan son etki alanını elinden kaçırmamak için Aziz Yıldırım kombine satışlarına kısıtlama getirdi.
Geçen sezonun 30 binden fazla kombine sahibinden sadece dört bini yenileme için kulübün kapısını çaldı.
Kaçan şampiyonluk, Vitor Pereira ile devam kararı, abuk sabuk başkan açıklamaları karşısında Fenerbahçe taraftarı tavır koydu.
'Ne yapıyorsun?'
diyen yok Kombine almıyorlar. Alacak olanlara da başkan izin vermiyor. Çünkü kendi paraları ile tribünlere geleceklerin, gerektiğinde kendisini protesto etmesinden çekiniyor olabilir.
Tribün gelirleri ile de halka açık bir şirket olmasına rağmen, ne SPK, ne de bu keyfiyet karşısında başta divan kurulu başkanı Vefa Küçük olmak üzere, kimse; "Ne yapıyorsunuz?" demiyor.
İşler iyi değil. Ekonomik olarak çökmenin bir adım gerisinde Fenerbahçe.
Bu krizden çıkmasının en önemli yolu da üretmesi.
Taraftarıyla üretecek, alt yapısıyla yetiştirecek ve iddiasını sürdürecek kadroyu oluşturmak için de doğru paralara, doğru transferler yapacak.
Başkan sadece seyrediyor
Ancak bu ayakların en önemlisi olan Fenerbahçe seyircisi, Aziz Yıldırım'a tepki koyuyor.
"Fenerbahçe'nin kılına zarar getirtmem" diyen başkan da, koltuğunda kalmak için bunları seyrediyor.
Başkan adaylarından Hulusi Belgü -ki kendisini muhaliftir- taraftara çağrı yaparak, kombine almalarını istedi. Kulübün ve takımın bundan zarar göreceğinin altını çizdi.
Ancak bu kombineleri satmayan Aziz Yıldırım'a tek kelime gelmedi; ne medyadan, ne kulübün dinamiklerinden.
Zararı verenler belli
Zararı kimin verdiğini tespit etmek çok zor değil aslında. Bu borçları yapıp, kredilerle bol keseden harcayıp, kendi cebinden vermiş gibi konuşanlar, sonra da UEFA ile imza atanlar, bugünün sahibidir.
Yönetimlerine alacak kişileri seçip, istedikleri gibi at oynatabilirler ama tribünlere geleceklere de karar vermeye başladıkları anda Fenerbahçe genleri devreye girer.
Aynı 3 Temmuz'daki gibi "isyan" başlar. Dikkatli olsunlar...
***
En önemli kayıp
Futbolcular kulüpten ayrılıyor, Para edenler satılıyor. Çapsız bir teknik adam, "Onlar mı yaptı, ben yaptım" diyen bir bakış açısı yüzünden takımın başında.
Kupa boşuna kaybedilmedi
Taraftar stada gelmeyi kesti, kombine biletlerinin satışları diplerde.
Bunun tek nedeni var; umut ve saygının olmaması.
Vitor Pereira futbolcular üzerindeki saygısını yitirmişti geçen sezon.
İnanmadıkları teknik adam için oynamadılar, kupa finali boşuna kaybedilmedi.
O, takımın başında kalınca, taraftar da umudunu kaybetti.
Başkana saygı da yitirildi
Aziz Yıldırım önemli bir figürdü.
Ancak kibri, sevgisini sonlandırdı.
Kendini ön planda tutma çabası, takımı yönetme isteği ve buna uygun teknik adamları seçmesiyle ona karşı saygı da yitirildi.
"Şampiyonluk önemli değil" diye konuşunca, umutlar da bitti. Futbolcular gelir giderler.
Ama bu kayıpların yeri dolmaz.
Geçen sezonun 30 binden fazla kombine sahibinden sadece dört bini yenileme için kulübün kapısını çaldı.
Kaçan şampiyonluk, Vitor Pereira ile devam kararı, abuk sabuk başkan açıklamaları karşısında Fenerbahçe taraftarı tavır koydu.
'Ne yapıyorsun?'
diyen yok Kombine almıyorlar. Alacak olanlara da başkan izin vermiyor. Çünkü kendi paraları ile tribünlere geleceklerin, gerektiğinde kendisini protesto etmesinden çekiniyor olabilir.
Tribün gelirleri ile de halka açık bir şirket olmasına rağmen, ne SPK, ne de bu keyfiyet karşısında başta divan kurulu başkanı Vefa Küçük olmak üzere, kimse; "Ne yapıyorsunuz?" demiyor.
İşler iyi değil. Ekonomik olarak çökmenin bir adım gerisinde Fenerbahçe.
Bu krizden çıkmasının en önemli yolu da üretmesi.
Taraftarıyla üretecek, alt yapısıyla yetiştirecek ve iddiasını sürdürecek kadroyu oluşturmak için de doğru paralara, doğru transferler yapacak.
Başkan sadece seyrediyor
Ancak bu ayakların en önemlisi olan Fenerbahçe seyircisi, Aziz Yıldırım'a tepki koyuyor.
"Fenerbahçe'nin kılına zarar getirtmem" diyen başkan da, koltuğunda kalmak için bunları seyrediyor.
Başkan adaylarından Hulusi Belgü -ki kendisini muhaliftir- taraftara çağrı yaparak, kombine almalarını istedi. Kulübün ve takımın bundan zarar göreceğinin altını çizdi.
Ancak bu kombineleri satmayan Aziz Yıldırım'a tek kelime gelmedi; ne medyadan, ne kulübün dinamiklerinden.
Zararı verenler belli
Zararı kimin verdiğini tespit etmek çok zor değil aslında. Bu borçları yapıp, kredilerle bol keseden harcayıp, kendi cebinden vermiş gibi konuşanlar, sonra da UEFA ile imza atanlar, bugünün sahibidir.
Yönetimlerine alacak kişileri seçip, istedikleri gibi at oynatabilirler ama tribünlere geleceklere de karar vermeye başladıkları anda Fenerbahçe genleri devreye girer.
Aynı 3 Temmuz'daki gibi "isyan" başlar. Dikkatli olsunlar...
***
En önemli kayıp
Futbolcular kulüpten ayrılıyor, Para edenler satılıyor. Çapsız bir teknik adam, "Onlar mı yaptı, ben yaptım" diyen bir bakış açısı yüzünden takımın başında.
Kupa boşuna kaybedilmedi
Taraftar stada gelmeyi kesti, kombine biletlerinin satışları diplerde.
Bunun tek nedeni var; umut ve saygının olmaması.
Vitor Pereira futbolcular üzerindeki saygısını yitirmişti geçen sezon.
İnanmadıkları teknik adam için oynamadılar, kupa finali boşuna kaybedilmedi.
O, takımın başında kalınca, taraftar da umudunu kaybetti.
Başkana saygı da yitirildi
Aziz Yıldırım önemli bir figürdü.
Ancak kibri, sevgisini sonlandırdı.
Kendini ön planda tutma çabası, takımı yönetme isteği ve buna uygun teknik adamları seçmesiyle ona karşı saygı da yitirildi.
"Şampiyonluk önemli değil" diye konuşunca, umutlar da bitti. Futbolcular gelir giderler.
Ama bu kayıpların yeri dolmaz.