Yeni hedef hız
- Gürcan Bilgiç Yazıları
- 22 Ağustos 2014, 00:00:47
Roma maçı sonrasında İsmail Kartal ile ayaküstü sohbet ettik. Muhabir arkadaşlar genç hocadan haber detayları kovalıyordu.
Ben ise nelerin değişeceğini merak ediyordum.
Fenerbahçe, Olympiakos maçında taktiğini yeniden "Kocaman felsefesi"ne döndürdü.
Bu; oyuna ve topa hakim olmak anlamına geliyor.
Ana fikrinde de 'pas' var.
Geçen seneye göre fizik kondisyonu daha ekonomik kullanılması da söz konusu.
Aykut hoca bu düzenle üçüncü senesinde zirve yaptı.
65 maçın 64'ünü oynadı.
Kazanma ortalamasında üst sıradaydı. Eğer pası düşünüyorsanız oyuna da akıl koymak zorundasınız.
Mehmet Topal, Raul Meireles ve Emre Belözoğlu üçlüsü bu orta saha yönetiminde Türkiye'de rakipsiz. Ayrıca yeni düzende daha seyredemediğimiz Diego Ribas var.
Ortayı geçemezsiniz!
Yani Fenerbahçe ceza alanını hiç bir rakip darbe yemeden geçemez. Fenerbahçe rakip ceza alanına geçtiğinde de hücum aksiyonları o kadar çeşitli olabilir ki, rakibin bir anda bir çok şeyi düşünmesi ve önlem alması gerekecek.
Bu noktada İsmail Kartal'ı bize sunması gereken ayrıntı; Hız... Aykut hoca kontrollü ve pas oyunu oynattı. Ersun Yanal kaos futbolundan yanaydı; takımı topun peşinden koşturup rakipte hata aradı.
Fenerbahçeliler içinden taktik geçmeyen ikinci bölüme daha çok gönül verdiler. Çünkü tempo yüksekti.
Dolayısıyla pozisyon sayısı da fazlaydı. Buna karşın orta sahayı pasla geçen her rakip pozisyon buluyordu.
Paslar daha hızlı
Kartal, dördüncü yıldız için önce kalesini korumaya karar verdi. Bu yeni bir şey değil. Ama aslında oyunun hızını artırmak var. Bu modellemede tempoyu topu ileri atarak değil, pasları daha hızlı kullanarak artıracak.
Artması demek fizik gücün de artması anlamına geliyor.
Yani daha teknik oyuncuların daha çok koşması ve topa iyi davranması lazım.
Bu takımı seyredebilecek miyiz? İsmail hocanın söylediklerinden anladığım kadarıyla daha vakit var. Çünkü fizik güç olarak henüz hazır değiller.
Ayrıca kaybetmeden geçmeleri gereken 8-9 maç da önlerinde duruyor. Yani kasım ayı ile birlikte Fenerbahçe'yi geçmişten kopartan farklılıkları izleme şansımız olabilir.
Ben ise nelerin değişeceğini merak ediyordum.
Fenerbahçe, Olympiakos maçında taktiğini yeniden "Kocaman felsefesi"ne döndürdü.
Bu; oyuna ve topa hakim olmak anlamına geliyor.
Ana fikrinde de 'pas' var.
Geçen seneye göre fizik kondisyonu daha ekonomik kullanılması da söz konusu.
Aykut hoca bu düzenle üçüncü senesinde zirve yaptı.
65 maçın 64'ünü oynadı.
Kazanma ortalamasında üst sıradaydı. Eğer pası düşünüyorsanız oyuna da akıl koymak zorundasınız.
Mehmet Topal, Raul Meireles ve Emre Belözoğlu üçlüsü bu orta saha yönetiminde Türkiye'de rakipsiz. Ayrıca yeni düzende daha seyredemediğimiz Diego Ribas var.
Ortayı geçemezsiniz!
Yani Fenerbahçe ceza alanını hiç bir rakip darbe yemeden geçemez. Fenerbahçe rakip ceza alanına geçtiğinde de hücum aksiyonları o kadar çeşitli olabilir ki, rakibin bir anda bir çok şeyi düşünmesi ve önlem alması gerekecek.
Bu noktada İsmail Kartal'ı bize sunması gereken ayrıntı; Hız... Aykut hoca kontrollü ve pas oyunu oynattı. Ersun Yanal kaos futbolundan yanaydı; takımı topun peşinden koşturup rakipte hata aradı.
Fenerbahçeliler içinden taktik geçmeyen ikinci bölüme daha çok gönül verdiler. Çünkü tempo yüksekti.
Dolayısıyla pozisyon sayısı da fazlaydı. Buna karşın orta sahayı pasla geçen her rakip pozisyon buluyordu.
Paslar daha hızlı
Kartal, dördüncü yıldız için önce kalesini korumaya karar verdi. Bu yeni bir şey değil. Ama aslında oyunun hızını artırmak var. Bu modellemede tempoyu topu ileri atarak değil, pasları daha hızlı kullanarak artıracak.
Artması demek fizik gücün de artması anlamına geliyor.
Yani daha teknik oyuncuların daha çok koşması ve topa iyi davranması lazım.
Bu takımı seyredebilecek miyiz? İsmail hocanın söylediklerinden anladığım kadarıyla daha vakit var. Çünkü fizik güç olarak henüz hazır değiller.
Ayrıca kaybetmeden geçmeleri gereken 8-9 maç da önlerinde duruyor. Yani kasım ayı ile birlikte Fenerbahçe'yi geçmişten kopartan farklılıkları izleme şansımız olabilir.