Eğrisi doğrusu
- Gürcan Bilgiç Yazıları
- 10 Ağustos 2014, 21:30:55
Ersun Yanal'ın görevden ayrılmasını değil, bu süreçte yaşananları eleştirdim ve hep eleştirmeye devam edeceğim.
Yoksa, takımı şampiyon bile yapsa, bir teknik adamın geçmiş performansı, dönemde yaşananlar, sorumluluk alma kapasitesi yeterli görülmüyorsa, onunla yola devam edilmez.
Aziz Yıldırım böyle yapmadı.
Tereddütleri vardı.
Şampiyonluk geldikten bir ay sonra imza attı, "eline sağlık" dedi. Bu 30 günde artısını- eksisini düşünmüş olmalı.
O gün bitirebilirdi
Fakat genç hocasının özel yaşantısını insanların önüne sererek, onu bir kenara itip; izinleri iptal edip-teknik analiz toplantıları yaparak, istifa kararını almaya zorlaması, kabul edilemez. Farklı yöntemlerle Aykut Kocaman da istifa ettirildi.
Verilen örnekler yaşandığı anda ya karşısına çeker, konuşurdu. Ya da o gün işine son verirdi.
İtibarsızlaştırma organizasyonu, kamuoyu tepkisini başka şekle çevirmek için algı yönetimi yapmak, belki kendilerine göre işin politikasıdır ama benim doğrularımdan değil.
Yanal'a ağır geldi
Ortada bir saptama var.
Ersun Yanal, Fenerbahçe Teknik Direktörü'nün duruşunu sergilemedi.
Trabzonspor karşılaşması tehir edildiği anda koşarak soyunma odasına gitmesi, Seyrantepe'de seyirci baskısında takımıyla birlikte ezilmesi ve tutukluk yapması; görünen örnekler.
Öte yanda oyuncularla ilişkilerini hep mesafeli tutması, bugüne kadar yaptığı açıklamalarda "Biz iyi bir takımız" dan başka akılda akalan bir cümlesinin olmaması da başka bir not.
Özel hayatı kendine aittir.
Ama takım ile geçirdiği zamanlarda, özel hayatı kamunundur.
Her şeyden öte işverenlerinin kontrolündedir.
Anlatılanlar "Bir kahve içmenin" ötesinde. Bu duruma, sokak jargonunda ise en hafifiyle "sindirimsizlik" derler.
İsmail Kartal
Aziz Yıldırım ve yöneticilerin gözü şimdi İsmail Kartal'ın üzerinde. Beş senedir takımın çok içinde, taraftarın saygı duyduğu, sevdiği bir isim ve üst düzey futbol görüşüne sahip olan bir teknik adam.
Kariyerinde Sivasspor'u Süper Lig'e çıkartan teknik adam olmak gibi de bir yıldızı var. Fenerbahçe taraftarının ne istediğini iyi biliyor.
Ayrıca "tampon bölge" olarak görev yaptığı için, sarı-lacivertli futbolcuların da isteklerini sorunlarını veya egolarını yeteri kadar analiz etmiştir.
Dün konuştuğum bir yönetici, "Defans değil de forvet oyuncusu olsaydı, kimse ağzını açmazdı" dedi. İsmail Kartal konusundaki endişelerin yersizliğini ifade etti. Bu noktada Ersun Yanal'ı istemeyen oyuncu grubunun, İsmail Kartal'a vereceği destek çok önemli.
Burada bir sorun yoksa, krizi aşmaları da kolaylaşır.
Bu bölümü Aziz Yıldırım da halletmek zorunda.
Yoksa, takımı şampiyon bile yapsa, bir teknik adamın geçmiş performansı, dönemde yaşananlar, sorumluluk alma kapasitesi yeterli görülmüyorsa, onunla yola devam edilmez.
Aziz Yıldırım böyle yapmadı.
Tereddütleri vardı.
Şampiyonluk geldikten bir ay sonra imza attı, "eline sağlık" dedi. Bu 30 günde artısını- eksisini düşünmüş olmalı.
O gün bitirebilirdi
Fakat genç hocasının özel yaşantısını insanların önüne sererek, onu bir kenara itip; izinleri iptal edip-teknik analiz toplantıları yaparak, istifa kararını almaya zorlaması, kabul edilemez. Farklı yöntemlerle Aykut Kocaman da istifa ettirildi.
Verilen örnekler yaşandığı anda ya karşısına çeker, konuşurdu. Ya da o gün işine son verirdi.
İtibarsızlaştırma organizasyonu, kamuoyu tepkisini başka şekle çevirmek için algı yönetimi yapmak, belki kendilerine göre işin politikasıdır ama benim doğrularımdan değil.
Yanal'a ağır geldi
Ortada bir saptama var.
Ersun Yanal, Fenerbahçe Teknik Direktörü'nün duruşunu sergilemedi.
Trabzonspor karşılaşması tehir edildiği anda koşarak soyunma odasına gitmesi, Seyrantepe'de seyirci baskısında takımıyla birlikte ezilmesi ve tutukluk yapması; görünen örnekler.
Öte yanda oyuncularla ilişkilerini hep mesafeli tutması, bugüne kadar yaptığı açıklamalarda "Biz iyi bir takımız" dan başka akılda akalan bir cümlesinin olmaması da başka bir not.
Özel hayatı kendine aittir.
Ama takım ile geçirdiği zamanlarda, özel hayatı kamunundur.
Her şeyden öte işverenlerinin kontrolündedir.
Anlatılanlar "Bir kahve içmenin" ötesinde. Bu duruma, sokak jargonunda ise en hafifiyle "sindirimsizlik" derler.
İsmail Kartal
Aziz Yıldırım ve yöneticilerin gözü şimdi İsmail Kartal'ın üzerinde. Beş senedir takımın çok içinde, taraftarın saygı duyduğu, sevdiği bir isim ve üst düzey futbol görüşüne sahip olan bir teknik adam.
Kariyerinde Sivasspor'u Süper Lig'e çıkartan teknik adam olmak gibi de bir yıldızı var. Fenerbahçe taraftarının ne istediğini iyi biliyor.
Ayrıca "tampon bölge" olarak görev yaptığı için, sarı-lacivertli futbolcuların da isteklerini sorunlarını veya egolarını yeteri kadar analiz etmiştir.
Dün konuştuğum bir yönetici, "Defans değil de forvet oyuncusu olsaydı, kimse ağzını açmazdı" dedi. İsmail Kartal konusundaki endişelerin yersizliğini ifade etti. Bu noktada Ersun Yanal'ı istemeyen oyuncu grubunun, İsmail Kartal'a vereceği destek çok önemli.
Burada bir sorun yoksa, krizi aşmaları da kolaylaşır.
Bu bölümü Aziz Yıldırım da halletmek zorunda.