Zaferden fazlası
- Gürcan Bilgiç Yazıları
- 07 Ağustos 2014, 00:33:12
Hollanda'daki ilk maçta, rakibin kafasına sokmuşlardı bu fikri; "Siz, bizi yenemezsiniz."
Neredeyse 'sıfır' pozisyona bağlayıp, kazanıp döndüler.
Dün gece İstanbul Olimpiyat Stadı'nda oynanan maçta da rakibe inisiyatif bıraktıkları ilk yarım saatte, bu fikrin sabitlenmesini de sağladılar.
Beşiktaş'ı tarif etmek gerekirse, "İtalyanlar" gibi dersek, çok yanılmayız.
Alacakları sonuca inanıp, topu değil ama maçı kontrol etmeyi bildiler.
Geriye yine istekli koşup, moda tabirle "topun arkasına" hemen geçtiler.
Feyenoord'un gençleri bu kurguyu delmek adına denemeler yaptı.
Topu kanatlara taşıdı.
Ortalar üretti, defans arkasına koşular yaptı. Hatalar da yarattılar bu denemelerde.
Hele 1-1 sonrasında siyah-beyazlı takımın kalecisi Tolga'nın kurtardığı pozisyon, dönüm noktası da oldu.
Tempo ve kalite
Ancak pusuya yatan bu oyun içinde, Feyenoord'un da hatasız olduğunu söyleyemeyiz.
Mustafa Pektemek'in yarattığı ilk gol, sonrasında Olcay'ın slalomlarında ikiüç oyuncuyu birden devreden çıkarması, Demba Ba'nın üçüncü goldeki pas tercihini asiste çevirmesi de bu örneklerden.
Spesifik olarak pozisyonları aklımızın bir köşesine itip, iki 90 dakikanın genelini değerlendirdiğimizde, Beşiktaş'ın hakkını herkesin vermesi gerekir.
Sadece turu geçmediler veya sadece maçı kazanmadılar.
Aynı zamanda üç-dört oyuncunun bünyesinde, "kazanacak" performansı da ürettiler.
Ba'nın attığı üç gol futbolcu için günü özel yapar.
Onun adı gollerde yazarken, Mustafa Pektemek'i, Olcay'ın bekine verdiği müthiş desteği, Atiba ve Tolga'nın liderliklerini veya Ersan'ın korkusuz oyununu da "takdir" etmeli.
50 bini aşkın seyirci vardı.
Bu kalabalık her şeyin ötesinde sahadakileri ivmelendirir.
Kendilerine olan inancı, sahiplenmeyi görürler ve bu snerjiyi yaşarlar.
Tribündeki yöneticiler için de önemlidir. Taraftarın sevinci ve tezahüratları ile birlikte motive olurlar.
Gişe geliri ile kasanın nefes alması da ayrı.
Beşiktaş, Avrupa Ligi'ni garantiledi. Artık bir kulvarı daha var. Şampiyonlar Ligi'nin kapısına da dikildi.
Ama bu kez rakipleri sert.
Anlattıklarımız o maçlarda çalışır mı? O takımlarda bu hataları yapan oyuncular olmayacaktır.
Beşiktaş'ın temposuna; kaliteyi eklemesi de gerekiyor.
Demba Ba farkı
Siyah-beyazlı takımın yeni transferi dün gece Feyenoord karşılaşmasında rakip fileleri 3 kez sarsarak kaletisini ortaya koydu. Takımların aldıkları futbolcularla birlikte kalite yükselir. Bunun için etkili ve kaliteli futbolcular alınmalı, seçici davranılmalı. Bir futbolcunun takıma yaptığı etki ve katkıyı dün gece her birlikte gördük. Tebrik ediyorum.
Neredeyse 'sıfır' pozisyona bağlayıp, kazanıp döndüler.
Dün gece İstanbul Olimpiyat Stadı'nda oynanan maçta da rakibe inisiyatif bıraktıkları ilk yarım saatte, bu fikrin sabitlenmesini de sağladılar.
Beşiktaş'ı tarif etmek gerekirse, "İtalyanlar" gibi dersek, çok yanılmayız.
Alacakları sonuca inanıp, topu değil ama maçı kontrol etmeyi bildiler.
Geriye yine istekli koşup, moda tabirle "topun arkasına" hemen geçtiler.
Feyenoord'un gençleri bu kurguyu delmek adına denemeler yaptı.
Topu kanatlara taşıdı.
Ortalar üretti, defans arkasına koşular yaptı. Hatalar da yarattılar bu denemelerde.
Hele 1-1 sonrasında siyah-beyazlı takımın kalecisi Tolga'nın kurtardığı pozisyon, dönüm noktası da oldu.
Tempo ve kalite
Ancak pusuya yatan bu oyun içinde, Feyenoord'un da hatasız olduğunu söyleyemeyiz.
Mustafa Pektemek'in yarattığı ilk gol, sonrasında Olcay'ın slalomlarında ikiüç oyuncuyu birden devreden çıkarması, Demba Ba'nın üçüncü goldeki pas tercihini asiste çevirmesi de bu örneklerden.
Spesifik olarak pozisyonları aklımızın bir köşesine itip, iki 90 dakikanın genelini değerlendirdiğimizde, Beşiktaş'ın hakkını herkesin vermesi gerekir.
Sadece turu geçmediler veya sadece maçı kazanmadılar.
Aynı zamanda üç-dört oyuncunun bünyesinde, "kazanacak" performansı da ürettiler.
Ba'nın attığı üç gol futbolcu için günü özel yapar.
Onun adı gollerde yazarken, Mustafa Pektemek'i, Olcay'ın bekine verdiği müthiş desteği, Atiba ve Tolga'nın liderliklerini veya Ersan'ın korkusuz oyununu da "takdir" etmeli.
50 bini aşkın seyirci vardı.
Bu kalabalık her şeyin ötesinde sahadakileri ivmelendirir.
Kendilerine olan inancı, sahiplenmeyi görürler ve bu snerjiyi yaşarlar.
Tribündeki yöneticiler için de önemlidir. Taraftarın sevinci ve tezahüratları ile birlikte motive olurlar.
Gişe geliri ile kasanın nefes alması da ayrı.
Beşiktaş, Avrupa Ligi'ni garantiledi. Artık bir kulvarı daha var. Şampiyonlar Ligi'nin kapısına da dikildi.
Ama bu kez rakipleri sert.
Anlattıklarımız o maçlarda çalışır mı? O takımlarda bu hataları yapan oyuncular olmayacaktır.
Beşiktaş'ın temposuna; kaliteyi eklemesi de gerekiyor.
Demba Ba farkı
Siyah-beyazlı takımın yeni transferi dün gece Feyenoord karşılaşmasında rakip fileleri 3 kez sarsarak kaletisini ortaya koydu. Takımların aldıkları futbolcularla birlikte kalite yükselir. Bunun için etkili ve kaliteli futbolcular alınmalı, seçici davranılmalı. Bir futbolcunun takıma yaptığı etki ve katkıyı dün gece her birlikte gördük. Tebrik ediyorum.