Caner Erkin önemliydi

Fenerbahçe'nin, Caner Erkin ile sözleşmesini uzatması kadar, "kendi şartları" ile bunu gerçekleştirmesi çok önemliydi.
Kongre üyelerine, "Böyle yapmazsak, kulüpler batar" diyen Aziz Yıldırım, şu anda içindeki bulundukları mali tablonun nedenini de özetlemiş oldu. Artık eski hatalar ve hırslar tekrarlanmayacak demek ki...
Bir taraftar olarak, "Adama verin fazladan 500 bin euro...
Ne var ki" diye düşünebilirsiniz.
Aslında o parayı 20 ile çarpmanız gerektiğini bilmezsiniz elbette.
Çünkü sözleşmeli diğer oyuncularınızla konuşmalar yaptınız, sözler verdiniz. Bunlardan sapmalar olur, dengeler bozulur, farklar büyürse, bu kez elinizdeki oyunculara da iyileştirme yapmak zorunda kalırsınız. Aynı Galatasaray'ın sözleşme yenilemelerinde Selçuk İnan ve Burak Yılmaz'a yaptığı gibi. Kısacası, 500 bin euro fazla ödemezsiniz, size maliyeti iki yıl içinde 10 milyon euro'ya ulaşır bu farkın...
Hasan Yılmaz ipleri ele aldı
Eski Aziz Yıldırım, gözünü kapar, verirdi bu parayı. Eğer şahsi bir meselesi yoksa elbette.
Ama yeni CEO Hasan Yılmaz'ın ipleri eline aldığını, mali dengeler konusunda titizlendiğini ve bütçeyi sınırlar içinde tutmaya çalıştığını görüyoruz.
Caner Erkin ile anlaşmanın saha yönü de önemli. Çünkü sadece bir sol bekiniz olmuyor Caner Erkin kalınca...
Anlamak mümkün değil
Sol orta saha, sol açık, frikik ve korner ustası da transfer etmiş oluyorsunuz. Özellikle Avrupa takımlarının bu transferde neden Caner Erkin'de ısrarcı olmadıklarını anlamak hiç de mümkün değil.
Umalım ki Caner'in geçen sezon performansının altında, sadece sezon sonu sözleşmesinin bitecek olması yatmasın.
TRANSFERİ KAPAMAK
Aziz Yıldırım, Diego Ribas dışında transfer yapmayacaklarını açıkladı.
En önemli neden, geçen sezonki kadronun kalitesi gibi gözükse de, kulübün bütçesinin de yüksek maliyetleri kaldıracak halde olmaması.
İki önemli ateşleme gücünden yoksun Fenerbahçe.
İlki elbette Şampiyonlar Ligi'ne katılamayacak olması.
Şimdi bu şans azaldı
Ciddi bir gelir bekleyip, bunu yatırıma dönüştürebilirlerdi.
İkincisi ise sezon başındaki kombine satışları. Beklenenin çok altında kaldı ve yenileme yapmayan 10 bine yakın kart sahibi olduğu söyleniyor.
Bu kombineler taksitle satılsa bile, özellikle transfer peşinatlarında bankalar tarafından nakte çevrilebiliyor, zorlukları aşmanızı sağlıyordu. Şimdi bu şans azaldı.
Transferin tek ihtimali oyuncu satmak ve bütçe yaratmak olarak gözüküyor. Dünya Kupası'nı beklemek gerekiyor.
ROMA&PJANİC&SALİH
Roma, üç sezon önce Bosnalı Pjanic'i Lyon'dan 11 milyon euro vererek aldı. Fransa'nın en umut veren oyuncusu seçilmişti.
Yedi yıllık sözleşme imzaladı.
Üç sene geçtikten sonra Miralem Pjanic'in piyasa değeri 20 milyon euro'ya ulaştı. Büyük ihtimalle Dünya Kupası'nın da konuşulan oyuncuları arasında yer alacak. Orta saha oynuyor. Ayrıca bir not; Roma'ya gittiği sene, Galatasaray da ilgilenmiş oyuncuyla... Almamışlar ya da alamamışlar...
İtalyanlar şimdi de Salih Uçan ile ilgileniyorlar. Pjanic'ten bir yaş daha genç yakalamışlar onu...
Transferde ısrarcılar...
Planları basit aslında. Aynı Pranjic gibi, Salih'i de donatıp, geliştirip istenen ve beklenen oyuncu haline getirecekler. Bu stratejinin alt yapısını kurdukları, eğitimcilerini de doğru seçtikleri anlaşılıyor.
AB vatandaşlarının yabancı sayılmadığı topraklarda, oluşturulan vizyona bakın.
Aynı hamleleri G.Saray'da da gördük. Amrabat, Bruma, Hajrovic ve Ontivero'yu aldılar. İyi de paralar verdiler. Ama bu oyuncuların gelişeceği zemini hazırladılar mı, plana organizasyona sahipler mi, onları büyütecek iklim oluşturuldu mu, her şey bir tarafa vizyonları bu mu? Henüz öğrenemedik (mi)...
SAVCININ İTİRAZI
Yargıtay cezaları onaylayana kadar, yargılananların avukatları ne dediyse, Cumhuriyet Savcısı Abdullah Mirza Coşkun'un yaptığı mütalada var.
Didik didik edilen ve mahkemenin aslında sadece ceza vermek üzerine kurulduğunu gösteren noktaları, bu kez davaları açmakla görevli hukukçular tespit ediyor. Yargıtay Başsavcısı'nın onaylanmasını istediği kararları, bir başka Cumhuriyet Savcısı, "Yeniden değerlendirilmeli" olarak yorumluyor. 13.
Ağır Ceza Mahkemesi eğer bu görüşü dikkate alırsa, sadece yargılanma yeni boyutlara kavuşmaz, Nyon'a doğru da bir mektup yazılır ve UEFA Disiplin Kurulu'nun verdiği karar da gevşer. Aslında Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi izin belgesi, Çağlayan'da duruyor. "Dosyaya bir daha bakalım" denmesi, UEFA'ya "Acaba verdiğimiz ceza doğru mu?" sorusunu sordurur.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.